Merhaba. Şimdiye kadarki yazılarımda hep bahsetmişimdir. Milli bir işletim sistemi ihtiyacımız var diye. Bu sefer aynı eksende ama farklı bir yazılıma olan gereksinimden bahsetmek istiyorum. Artık her türlü veriye erişimin kolaylaştığı internet çağında, kurumsal ve ulusal verilerimiz bile sayısal ortamlarda ve internet üzerinden sürekli bir dağıtım halinde. Akıllı telefonların da giderek yaygınlaştığı ve kişisel bilgilerin bu denli paylaşımda olduğu bir dönem şimdiye kadar hiç olmadı. Bir nevi ajanda olarak da kullanılan akıllı telefonunuzda tuttuğunuz verilerin sizce önemini veya değiştirilmesi, silinmesi ya da çalınması karşısında düşeceğiniz durumları bir düşünün. Böyle giderse bu dönemler bile solda sıfır kalacak. Hal böyleyken her türlü yazılımın milli olması gerekir diye düşünüyorum. Artık ülkelerin sanal ortamda boy gösterdiği, didiştiği ve savaşacağı günler çok yakın. Ülkemizde de ufak tefek kıpırdanmalar da olsa henüz çok yetersiz olduğumuzu üzülerek belirtmek istiyorum. Hep dediğim şekilde özellikle kamusal alanda kullanılan bilgisayarlarda ulusal işletim sistemi de kurulu olsa bir başka yazılıma daha ihtiyacımız var. O da ulusal antivirüs yazılımları. Mutlaka kullanmamız gereken antivirüs yazılımları, çalışmaları için gerekli olan bazı ayarlamalar yüzünden bilgisayarlarımızı aslında dışa açık hale de getiriyorlar. Bir düşünün. İşletim sisteminiz yerli ve milli, bilgileriniz ve dosyalarınız şifreli ve kullanıcılarınız eğitimli. Ama antivirüs yazılımınız yerli değil. Ve bu yazılım, çalışmak için güvenlik duvarınızdan, bilgisayarınızdaki sanal kapılara (portlara) kadar belli ayrıcalıklar istiyor. Haliyle kullanmak istiyorsanız veriyorsunuz bu ayrıcalıkları. Sonuçta ne yaptığını tam olarak bilmediğiniz bir yazılım her türlü verilerinize erişebilir hale geliyor. Bilgilerinizi şifrelenmiş dosyalardan çıkarmak mümkün olmayabilir. Fakat şifreli dosyayı kaçırıp uzun uzadıya çözecek kadar vakit oluşturulabilir pekâlâ. Daha önce Gürcistan örneğinde olduğu gibi savaş anında bir ülkeyi felç etmek çok kolay hale gelebilir. Ya da olmaması için milyar dolarlık yatırımlar yapılan sanayi hırsızlığı gibi olaylar artık çok basite indirgenebilir. Piyasamızda kullanılan antivirüs yazılımlarını biraz araştırırsanız en az 6-7 ürünün ayrı ülkelere ait olduğunu görürsünüz. Hatta eminim bu yazılımlar bu ülkelerde devlet desteği ile büyüyerek dünya çapında birer firma haline gelmişlerdir. Darısı başımıza diyorum. Bütün bu yazılım oluşturma sürecinde istihbarat kurumlarımızın ve kolluk kuvvetlerimizin de işin içine katılması gerektiğini söylemeye ve yazmaya herhalde gerek bile yoktur. Ama ben yine de yazayım dedim.
Saygılarımla.
TAK VE KULLAN: "Plug & Play" teriminin Türkçe’deki karşılığıdır. Bu özelliğe sahip olan bir işletim sistemi, donanımların büyük çoğunluğunu otomatik olarak tanır ve kullanıcıların ekstra bir işlem yapmalarına gerek kalmaz. Kaynak: www.chip.com.tr