Muhalefet tam fıkralık, bir gün öyle, bir gün böyle!

MİSAFİR KALEMLER

Okurlarımız, muhalefetin dansözlüğü ile ilgili dünkü yazımızı beğenmişler.

Daha fazla örnek istiyorlar..

Biz de vermeye çalışalım..

“Muhalefet bir gün öyle, bir gün böyle” demiştik..

Bugün de somut örnekleri sürdürelim..

Muhalefet bir gün bakıyorsunuz, “Türkiye bitti. İşsizlik % 15’e dayandı. Artık bu günden sonra, her gün daha kötü, daha kötü, daha kötü olacak. Bu noktaya geldikten sonra tek çare, Tayyip Erdoğan’ın hemen bırakıp gitmesidir. Her gün, bu ülkeye ihanettir” diyorlar.

Ertesi yıl, işsizlik oranı % 10’a iniyor.

“Çok daha kötü olacağız” derken, işsizlik oranında % 5’e yakın düşüş yaşanıyor..

Ertesi günü bakıyorsunuz muhalefete; “İşsizlik oranlarındaki düşüşün sebebi, koronadan çıkma sonrasında yaşanılan talep fazlalığının yanısıra, ilaveten ..” diye devam eden cümlelerle, edebiyat parçalıyorlar..

Affedersiniz abi, işsizlik % 15’e yükseldiğinde, “Artık her gün daha kötüye gideceğiz” diyen siz değil miydiniz?

Buna istisna bile koymuyordunuz..

Şimdi niçin, korona muhabbeti ile, yanlış tespitinize mazeret üretiyorsunuz?

Muhalefete bakıyorsunuz, bir gün şunu söylüyorlar:

“Sen ne konuşuyorsun kardeşim.. Benzin olmuş 27 TL senin haberin var mı? Yanlış duymadın, yanlış okumadın. 27 TL. Tabii ki her şeye zam gelecek. Tabii ki enflasyon % 100’ü de geçer, % 180’i de.. İktidar artık gitmeli..”

Diyecek oluyorsunuz, “Dünya genelinde petrolün varili artmış. Türkiye’de de benzinin litresinin fiyatı artmış. Bakın Avrupa’ya, orada da benzin fiyatı yükselmiş.”

Hiç duymuyorlar bile..

Gün geliyor..

Dünya genelinde petrolün fiyatı düşüyor..  Türkiye’de de benzinin litresi 17.5 TL’ye kadar iniyor..

Muhaliflerle kafa bulmak için, “Asrın lideri Erdoğan, benzinin litresini 17.5 TL’ye indirdi” diyecek oluyorsunuz..

Öyle ya..

Nasreddin Hoca’nın fıkrasındaki gibi.

Hani Nasreddin Hoca komşudan tencere istemiş..

“Komşu, misafirim geldi, şöyle büyükçe bir tenceren vardı, senin.. Onu versen de bir pilav yapsam..”

Nasreddin Hoca tencereyi alır, ertesi günü içine bir de küçük tencere koyup, komşusuna iade eder..

Komşu, kendi tenceresinin içindeki küçük tencereyi görünce, “Hocam bu benim değil, karışmış herhalde” der..

Nasreddin Hoca, komşusunu sınamak istemektedir..

“Ha o mu.. Senin tencere doğurdu..”

Komşu olaydan pek bir şey anlamaz ama..

Menfaat bu ya..

“İyi o zaman” der ve kendisine ait olmayan yavru tencereyi de alır..

Gel zaman, git zaman..

Hoca yine komşudan büyük tencereyi ister..

Alır ama ertesi günü iade etmez.

Aradan birkaç gün daha geçer..

Komşu sorar:

“Hocam bizim tencereye ihtiyaç var. Unuttun galiba..”

Hoca cevaplar..

“Ben de sana nasıl söyleyeceğimi düşünüyordum. Sizin tencere öldü.. Sizlere ömür!”

Komşu itiraz edecek olur:

“Hocam, tencere hiç ölür mü, sen ne diyorsun?”

Hocanın cevabı, ikircikli davrananların maskesini indirmek için, çıkara göre hareket edenlerin gerçek yüzlerini göstermek için..

Yüzyıllardır hep gündemimizde:

“Tencerenin doğurduğuna inanıyorsun da, öldüğüne niye inanmıyorsun?”..

“Benzinin litresi 28 TL’ye çıkınca sorumlusu Tayyip Erdoğan oluyor da.. Benzinin litresi 17.5 TL’ye inince, başarı niye Erdoğan’ın olmuyor” diyoruz..

Ciddi ciddi, dünya genelinde petrolün fiyatındaki düşüşünü bize göstermek için, interneti açıp yaşananları ispat etmeye çalışıyorlar..

Arkadaş, biz dünya genelinde fiyat düştüğü için, Türkiye’de de benzinin fiyatının düştüğünü biliyoruz da..

Fiyat yükselirken, siz bunu gözardı ettiğiniz için, size ironi yapıyoruz..

Anlamıyorlar.. Daralıyorlar.. Bunalıyorlar..

Bir gün bakıyorsunuz, “Açtığınız bir tane fabrika bile yok. Hani nerde?” diyorlar.

Ertesi günü gösteriyorsunuz, “Bak bu TOGG fabrikası.. Burda üretilen araçlar, ayakkabı fabrikasına benzemez.. Bir ayakkabıyı 80 TL’ye, 100 TL’ye, bilemedin 150 TL’ye satarsın. Bak bu TOGG fabrikasında üretilen aracın bir tanesinin fiyatı 1 milyon TL” diyorsunuz..

Hemen cevap yetiştirmeye çalışıyorlar: “Hah hah ha.. Togg aracının % 40’a yakını yeli değil.”

Kızıyorsunuz, sinirleniyorsunuz.. Belli etmemeye çalışıyorsunuz..

“Ha yavrum ha.. Senin ayakkabı fabrikanın makinelerinin tamamı yerli idi.. Ürettiğin ayakkabının tamamı yerli hammadde idi.. Şimdi Erdoğan döneminde üretilen TOGG fabrikasındaki makineler ve aracın parçalarının bir kısmı yerli değil. Dolayısı ile, düne göre daha kötüyüz, siz doğrusunuz, biz eğri” diyoruz..

Başka da diyebilecek bir şey bulamıyoruz.

Muhalefete bakıyorsunuz, “FETÖ ile yeterince mücadele yok” diyorlar..

Ertesi günü, FETÖ’cü generalleri boşverin. Polisler, savcılar, hakimler meslekten atılıyor, azılıları cezaevine konuluyor..

Bakıyorsunuz, muhalefettekiler itiraz ediyorlar: “Türkiye’de hukuk yok. KHK’lıları, iktidara gelince, hemen göreve iade edeceğiz.”

Diyecek oluyorsunuz, “Hani FETÖ ile mücadele yok” diyordunuz.. N’oldu şimdi, KHK’lıları iade etmeye kalkıyorsunuz?”

Kime, ne diyeceksiniz?

Adamlar çelişkiler içinde yüzüyorlar..

Bir gün diyorlar, “Dış devletler nezdinde itibarımız kalmadı.. Türkiye’de suç işleyenler, köşeye sıkışacaklarını anlayınca, yurtdışına çıkıyor. Türkiye onları geri getiremiyor.. Kimsenin Türkiye’yi taktığı yok..”

Ertesi günü bakıyorsunuz, çiftlik bank dolandırıcısı Mehmet Aydın Uruguay’dan, ardından Thodex dolandırıcısı Fatih Özer Arnavutluk’tan, ardından Hablemitoğlu cinayetinin faillerinden Gökhan Bozkır Ukrayna’dan, aynı cinayetin azmettiricisi M. Levent Göktaş, Bulgaristan’dan getiriliyor..

“Çiftlikbank hortumcusunu kaçıranlar, AK Parti içinden isimler. Parayı bölüştüler. Onun için Mehmet Aydın’ı geri getirmezler. İşin üzeri örtülecek” diyen ahlaksızlar..

“Thodex vurgununun arkasında AK Partililer var.. Garibanların parasını, AK partililerle yediler. Fatih Özer Türkiye’ye getirilirse, ortaklarını açıklar. Onun için de, geri getirilmesi imkansız” diyen sahtekarlar..

“Hablemitoğlu cinayeti, AK Parti’nin derin olayı.. M. Levent Göktaş’ı, polis kontrolünde Türkiye dışına kaçırdılar.. Artık o cinayeti unutun.. Göktaş konuşursa, AK Parti çöker. Onun için de, Göktaş’ı unutun” diyen riyakarlar.

Şimdi ortalıktan toz olmuşlar..

Bizim muhalefetin hali, işte bu!

Ali Karahasanoğlu - Yeni Akit Gazetesi

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.