MUHTEŞEM, MUHTEREM...

MUZAFFER ÇEVEN

Muhteşem (Arapça); büyük, İri yapılı, iyice serpilmiş, debdebeli, tantanalı, hayranlık uyandıran, gösterişli, görkemli, büyüklüğü, görünüşü ve güzelliğiyle görenleri etkileyen, ihtişamlı… Muhterem (Arapça); saygıdeğer, saygın, sayın, itibarlı... Muhterem olan, muhteşemdir; muhteşem olan da muhterem… Sıradan olan, muhteşem olabilir mi? Sıradanlıktaki farklılığı görebilince, elbette… En kıymetli taş, bir kilit taşı ya da mihenk taşı olamıyorsa, ne kadar muhteşem olunabilir ki… Elmasın özü karbon…

Elmas, doğada en sert ve dayanıklı mineral… Elmasın bu mükemmel özellikleri, oluşumuyla doğrudan ilişkili… Karbonun elmasa dönüşümü, yeryüzünün yaklaşık 150 kilometre derinliğinde, yüksek basınç ve yüksek sıcaklık koşulları altında, karbonun kristalleşmesiyle başlar… Kristaller oluşmaya başladıktan sonra yavaş yavaş büyüyüp şekil değiştirirler… Kristaller oluştuğunda, minerallerin hareketleri sınırlanır, doğru bir şekilde hizalanabilirler. Bu, elmasın sertliğini ve dayanıklılığını sağlar. Elmas, yapay olarak da üretilebilmekte… Yapay (sentetik) elmas üretiminde birden çok yöntem bulunmakta… En düşük maliyetli üretim, HPHT (high pressure high temperature -yüksek basınç ve yüksek sıcaklık yöntemi )... Bu yöntemle, karbon elementi, tonlarca ağırlığa karşılık gelen 5 GPa=5000 N/mm² (5 gigapaskal= 5000 newton/milimetre²) basınca maruz tutulur, 15000 °C sıcaklığa kadar çıkartılarak elmas elde edilir... Başka bir metot, CVD (chemical vapor deposition -kimyasal buhar biriktirme)… Bu yöntemle, bir yüzey üzerinde karbon plazması oluşturularak atomların elmas olarak kristallendirilmesi sağlanmakta… Bunun dışında patlama sentezi ve sonikasyon gibi yöntemleri de var… Endüstriyel alanda kullanılan elmasların yaklaşık %98'i sentetik… Elması muhteşem kılan, sıradan olmayan bu uğraşı ve zahmet…

Muhteşem, muhterem… Muhteşem Yüzyıl, Türk yapımı tarihî drama ve tarihî kurgu türündeki bir televizyon dizisi… Dizi, Osmanlı İmparatorluğu padişahı Kanuni Sultan Süleyman (Muhteşem Süleyman)’ın ve nikâhlı eşi Hürrem Sultan’ın hayatını, taht mücadelesini ve saray yaşamını ne ölçüde doğru anlatabilmekte? Dizinin senaristi Meral Okay, dizinin bir kurgu olduğunu ve gerçekleri yansıtmak zorunda olmadığını belirtmiş… Muhteşem Yüzyıl, 139 bölüm süren 4 sezon boyunca yayımlanmış ve 11 Haziran 2014 tarihinde final yapmış… Muhteşem Süleyman (Suleiman the Magnificent), Osmanlı İmparatorluğu’nun 10. padişahı ve 89. İslam halifesi… 1520’den 1566’daki ölümüne kadar, yaklaşık 46 yıl boyunca padişahlık yapmış ve 13 kez sefere çıkmış, saltanatının toplam 10 yıl 1 ayını seferlerde geçirmiş… Muhteşem yüzyılda, muhteşem işler yapılmış… Meselâ, Mimar Sinan, birçok muhteşem yapıya imza atmış… Muhteşem eserlerinden bazıları… Şehzadebaşı Camii, Süleymaniye Camii, Selimiye Camii, İstanbul’daki Mağlova Kemeri, Haseki Sultan Camii, Mihrimah Sultan Camii, Rüstem Paşa Camii…

Hatırlarda iz bırakan muhteşem dünya edebiyat eserlerinden birkaçı… İkinci Dünya Savaşı sonrası Dresden’deki bombalamaların travmasını yaşayan Billy Pilgrim’in hikâyesi ‘Mezbaha 5’ (Kurt Vonnegut)… Liesel Meminger’in kitaplarla kurduğu bağın hikâyesi ‘Kitap Hırsızı’ (Markus Zusak)… Amerikan ordusunda görev yapan Yüzbaşı John Yossarian’ın hayat hikâyesi ‘Madde 22’ (Joseph Heller)… Alman asker Paul Bäumer’in savaşın gerçekleriyle yüzleştiği hikâyesi ‘All Quiet On The Western Front’ (Erich Maria Remarque)… Kitapların yasaklandığı distopik (kötü bir hayat –ütopik/hayâli bir toplum anlayışının anti-tezi) bir dünyada itfaiyeci Guy Montag’ın hikâyesi ‘Fahrenheit 451’ (Ray Bradbury)…

Muhterem diyebileceğimiz en önemli muhteşem değerlerimiz; öğretmenlerimiz, annelerimiz ve babalarımız… Adı ve vasıfları ‘Muhterem’ olan muhteşem vefakâr nahif yürekli, pehlivan kadar güçlü dostlarımız… Muhterem olabilmek, sadece toplum içinde değil, aynı zamanda kişisel değerlerimizi korumakla da ilgili… Bu bağlamda, muhteşem bir hayat için, muhterem değerlerimizi içselleştirmemiz mühim… Muhterem değerlerimiz… Hürmet/saygı… Saygı, başkalarına karşı hoşgörülü ve anlayışlı olmak… Saygılı davranmak, insanlar arasındaki ilişkilerimizi, doğru ve sağlıklı bir iletişimle sürdürmek… Adâlet… Adâlet, herkese eşit davranmak, hakkaniyetli olmak ve insanların haklarına saygı göstermek… Empati… Empati, başkalarının duygularını anlamaya çalışmak ve onlara destek olmak… Empatik olmak, insanlar arasındaki ilişkileri daha anlayışlı ve saygılı hâle getirmek... Merhamet… Merhamet, başkalarının acılarına duyarlı olmak ve yardım etmeyi istemek… Hoşgörü… Hoşgörü, farklı düşüncelere ve inançlara saygı göstermek… Muhterem bir birey olabilmek, bu özelliklere sahip olmak demek…

‘Muhterem Yoğuntaş’, Yaşar Kemal tarafından kaleme alınan bir karakterin adı… ‘Yağmurla Gelen’ adlı kitap, Muhterem Yoğuntaş’ın hayatı hakkında… 84 sayfalık hikâye kitabında, açlığın, kimsesizliğin, korkunun, kâbusların koynundan çıkmanın, direnmenin, inat etmenin, sokakların diliyle yoğrulan bir çocuğun yaşamı anlatılmakta... Muhterem Yoğuntaş’ın gözlerinden dünyaya bakıldığında, dünya bir daha asla eskisi gibi olmayacaktır... Kitap, Yapı Kredi Yayınları tarafından yayımlanmış… Muhterem Nur (31.12.1932, Manastır -20.03.2020, İstanbul), asıl adı Olga… Muhterem Nur, oyuncu ve şarkıcı... Annesini ve babasını hiç bilmeyen Olga, ‘teyze’ dediği bir kadın tarafından büyütülmüş… Olga, 1942'de, İkinci Dünya Savaşı'nda bir kamyonun altında İstanbul'a kaçırılmış… Teyze bildiği kadın tarafından nüfusa ‘Aysel Muhterem Kısa’ adıyla kaydı yaptırılmış… İlkokulu Eyüp'te bitirmiş, 14 yaşında Eyüp'te bir dokuma fabrikasında çalışmaya başlamış… Bir subay ile evlenmiş ve bir oğlu olmuş… Muhterem Nur, ikinci evliliğini gazeteci-aktör Işın Kaan ile yapmış ve 1963 yılında ayrılmış, 1986 yılında Müslüm Gürses ile evlenmiş… ‘Yıldızlar Revüsü’ adlı filmde figüran olarak sinema hayatına 1951'de başlamış… İkinci filmi ise (1952), Osman Seden'in yönettiği "Kanun Namına"… Filmlerdeki adı, Aysel Utku imiş… Sonra, Ümit Utku'nun önerisiyle Muhterem Nur ismini kullanmaya başlamış… ‘Boş Beşik’, başrol oynadığı ilk film… 1958 yapımı "Üç Arkadaş", filminde, Fikret Hakan, Salih Tozan ve Semih Sezerli ile başrolü paylaşmış… Arabeskin babası Müslüm Gürses'in eşi Muhterem Nur 'Ömrümce Ağladım' kitabının yazarı…

Muhterem insanlar, herkesin gönlünde taht kuran muhteşem olanlardır… Gerçekten, muhterem dostlar, sadece saygıyla değil, aynı zamanda sevgiyle de anılırlar… Muhterem insanlar, hem unutulmayacak sözler bırakırlar hem unutulmayacak izler… Muhterem bir anne nasıl davranır? Güzel bir hikâye… Bir anne, bir gün, komşularından tuz istemiş… Evde tuz olduğunu bilen küçük kızı; “Anne evde tuzumuz var. Neden tuz istiyorsun?” diye sormuş… Annesi küçük kızına; “Çünkü komşularımızın çok parası yok ve sık sık bizden bir şeyler istiyorlar. Arada bir, ben de onlardan küçük ve ucuz bir şeyler istiyorum, böylece kendilerini ihtiyacımız olduğunu düşünsünler istiyorum. İstiyorum ki, komşularımız kendilerini daha rahat hissetsinler ve ihtiyaç duydukları her şeyi bizden isteyebilsinler…” demiş…

Asalet, nezaket ve zarafet; gerçekten, insanlık haysiyetine saygı duyabilmenin en güzel açıklaması olsa gerek… İnsan olabilmek, insan kalabilmek; muhterem olabilmek demek… Muhterem, muhteşem… Söze nokta konulan yer… Selam, sevgi ve saygılarımla.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.