NEREDEN NEREYE

ŞADİ ERDAL

Sanırım 1951 veya 1952, benim 5-6 yaşlarında olduğum yıllar, köyüm Kurtköy’de sel felaketi yaşandı. Köyün yarısı, evlerin alt katları sular altında kaldı. Arazinin ova olanları sel oldu, ekili alanlardan verim alınamadı. Devlet yetkilileri geldi, incelemeler sonunda dere yatağının temizlenmesine karar verdiler. Verdiler ama elde ne makine var ne kepçe. Yevmiye 150 kuruştan köyden ve yakın köylerden temin edilen amele ile küreklerle dere yatağını yükselten kum ve mil temizletilerek çukurlaştırıldı. Hala temizlenen dere yatağı kenarlarına yığılan mil ve kumlar yığın halinde duruyor. Geçtiğimiz hafta içinde Kurtköy’ün bir başka ovasında sel afeti yaşandı. Vali Şefik Aygöl ve kendisiyle beraber AFAT, İl Özel İdaresi ve Devlet Su İşlerini sel afeti bölgesine getirdi.

72 yıl evvel köyümde yaşanan sel felaketinde yine Devlet geldi halkın yanında oldu ama makina teçhizatı yoktu. Hazineden amele parası ödeyerek, dere yatağı temizletti.

Bugün elde imkanları gördükçe Devletimize “Allah zeval vermesin” duasını ettim. Yetmiş yıl evvelde, bugünde Devlet yetkililerini vatandaşın yanında görmekle güvenimiz daha da güçlendi. Devlet su işlerinden, Vali Aygöl’ün destekleriyle gelen büyük bir kepçe dere yatağını temizliyor. Şimdilik dere üzerinden araçların geçmesi için geçici olarak büyük büzler konsada, zamanla köprü yapılacağının düşünüldüğünü öğrendim.

Türkiye 1950’li yıllardan bu yana çok ilerleme kaydetti. İlimiz 1955’li yıllardan sonra asfaltla tanıştı. Kendi uçağımızı, arabamızı, tankımızı, trenimizi yaptığımız yılları yaşıyoruz. Yeter ki hayali olanların, hayalini gerçekleştiren idarecilerle yol alalım.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.