NEREYE KADAR?

HİKMET ÖZTÜRK

 “Ben yaptım oldu” tabirini, genellikle kimse ile görüşülmeden, kendi kafamıza göre yaptığımız işlerde kullanırız. Siyasîler ve bürokratlar için ise her yaptıkları işler için kullanabiliriz. Onlarda ölçüp-biçme, istişare kavramları hiç yoktur.

Son günlerde Milli Eğitim Bakanı sayın Çubukçu’nun bir açıklaması gündeme oturdu. 40.000 yabancı dil öğretmeni ithal (!) edilecek. Her gelen bakan kafasına göre bir sistem kurduğu için, bu bakanlık hiçbir zaman millî olamamıştır. Gazetemiz sahibi sayın Şadi Erdal, dünkü yazısında konuyu çok güzel tahlil etmiş. Orada dikkatimi çeken bir cümle oldu. Sayın bakana bir gazeteci soruyor “gelen öğretmenler misyoner olamaz mı?”, Bakan “benim bu yönde düşüncelerim yok” diye cevap veriyor. Bizim, yazımıza başlarken belirttiğimiz ifadeyi “ben yaparım olur” diye değiştirebiliriz.

Konuyu neresinden ele alacağımı bilemiyorum. Okulların fizikî şartlarının iyileştirilmesinden mi, çocuklarımızı yarış atı gibi bir okula, bir dershaneye gönderen eğitim sistemimizin yapısından mı, yoksa gelecek öğretmenler hakkındaki endişelerimiz açısından mı? Köşe yazarı bir arkadaşımızın ifade ettiği gibi, bayram değil, seyran değil, seçimlere 2 aylık bir zaman kalmışken bu neyin nesi? 9 yıl tek başına iktidarda olan Sayın Başbakanın, yeni bakanlıklar kurulacağına dair ifadeleri gibi, yangından mal mı kaçırıyorsunuz?

Kuzey Afrika’da ve arap yarımadasında başlayan hareketler ile Ülkemizdeki sivil itaatsizlik çağrıları bir günün meselesi mi? Hükümet, bilerek veya farkında olmadan, yahudînin Büyük Ortadoğu Projesine alet mi olmaktadır? CIA, MOSSAD vs. gibi istihbarat örgütleri, bu bahane ile pek çok ajanı ülkemize sokacaklardır. Şii, sünnî çatışmaları, Türk, Kürt kavgaları hız kazanacak, eskiden olduğu gibi, Anadolu’nun her tarafında kilise evler faaliyete geçecek, misyonerlik faaliyetleri ile toplumumuz temel değerlerinden uzaklaştırılacaktır

Bu gün, İngilizce eğitimi için 40.000 ingiliz öğretmen, yarın ana dilde eğitim için, kuzey Irak’tan ithal (!) 10.000 , çerkez ve abazalar için 5.000, gürcüler için 3.000 öğretmen, yetmedi aleviler, Yahudiler, Hristiyanlar, ermeniler için bilmem ne kadar din görevlisi…. Nereye kadar!

İşin vahametinin farkında olan birilerinin, “ben yaparım olur” diyenleri uyarmaları faydalı olacaktır.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.