Yağmurlu bir Bilecik sabahında bu hafta sizlerle hangi konuyu paylaşsam diye düşünürken bir arkadaşım neden yağmurlardan bahsetmiyorsun dedi. Ben de düşündüm ve güzel bir konu olduğuna karar verdim. Bu hafta sizlere yağmurdan bahsetmek istedim.
Tüm canlılarda olduğu gibi bitkilerde de su hayati bir önem taşır. Örneğin topraktan bitki besin elementlerinin taşınması, iletilmesi, kimyasal reaksiyonların gerçekleştirilmesi, tohumların çimlenmesi, gelişmesi ve hayatiyetini devam ettirebilmesi için su önemlidir. Ayrıca su, bitki hücrelerini doldurarak turgor olarak da bilinen hücrelerin şişkin durmasını sağlar. Bu hem bitkinin dik durmasını temin eder, hem de hücrelerin çoğalmasını sağlayarak büyümeyi hızlandırır. Kısacası bitki hücresinin yaşaması, büyümesi, bölünmesi, çoğalması ve gelecek nesillere aktarılması için gerekli olan suyun önemini saymakla bitiremeyiz.
Toprak ana için en önemli su kaynağı ise yağmur. Son yağan yağmurlar toprak ana için çok faydalı. Çünkü çok uzun zamandır bekliyordu onu. Hatta bildiğiniz gibi yağmur yağmadı diye kuraklıkla ilgili haberler yapıldı, toplantılar düzenlendi ve acil eylem planları konuşulur oldu. Neyseki korkulan olmadı. Rabbim bereketini yağdırdı. Toprak ana da uzun zamandır beklediği evladına kavuşmuş gibi sevindi, canlandı. Bunu etrafımızdaki bitkilere baktığımızda da açıkça görebiliyoruz. Herbiri adeta şükredercesine daha bir dik duruyorlar. Hani insan uzun süre hasret kaldığı sevdiğine kavuşunca mutlu olur ya toprak ana ve bitkiler de sanki o mutluluğu yaşıyor ve Allaha şükrediyorlar. Toprak ana ile bitkilerin güzel bir kompozisyon oluşturduğu Tabiat Ana yeşilin farklı tonlarıyla adeta ruhumuzu dinlendiriyor.
Bakıyorum da bu yazımda çok fazla ana kelimesi kullanmışım. Bu kadar ana kelimesi kullanmamın acaba bu pazar anneler günü olmasıyla bir alakası olabilir mi sizce ne dersiniz.
Neyse yine gelelim bilimsel konulara. Günlerdir bazen şiddetli bazen ise usul usul yağan yağmurun miktarı ne kadar? Bu miktar tarımsal üretim için neyi ifade ediyor. Mesela geçtiğimiz haftayı ele alacak olursak; son bir hafta içerisinde yağan toplam yağış miktarının Bilecik Merkez için metrekareye 56 kg olduğunu görüyoruz. İlçeler açısından ise durum biraz daha farklı. Örneğin aynı dönemde Bozüyük'e yağan yağmur metrekareye 29 kg iken Pazaryeri'ne ise merkeze benzer şekilde 56 kg yağış düştü.
Bilecik'in uzun yıllar aylık ortalama yağış miktarına baktığımızda ise mart ayında metrekareye 46.4 kg, nisan ayında ise 43.6 kg yağış düştüğünü görüyoruz. Durum böyle olunca şu ana kadar yağan yağmurların bu ortalamaların üzerinde olduğunu ve yetiştiriciliği yapılan ürünler açısından oldukça önemli olduğunu görebiliyoruz. Aynı zamanda yağan yağışların aşırı nemden dolayı bazı mantari hastalıklara neden olabileceğini unutmamamız gerekiyor. Bu nedenle de yetiştiriciliğini yaptığımız ürünleri takip ederek uygun ilaçlarla zamanında (tabii ki yağışlar bittikten sonra) ilaçlama yapmamız gerekli.
Bununla birlikte tabii ki her şeyde olduğu gibi yağmurun da aşırı ve şiddetlisi meydana getirdiği seller nedeniyle zararlı. Allahtan bereketli yağmurlar yağdırmasını diliyorum.
Tüm annelerin anneler günü kutlu olsun. Yılda bir gün değil aslında hergün anneler günü olmalı değil mi?
Ürününüz bol ve bereketli olsun.
Hoşçakalın.