Sağlık Müdürlüğünden yapılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
“Dünya obezite günü, insanların sağlıklı bir kiloya ulaşmasına, bu kiloyu korumasına, uygun tedaviyi almasına ve obezitenin getirdiği olumsuzlukları tersine çevirmesine yardımcı olacak pratik çözümleri teşvik etmek amacıyla kullanılmaktadır.
Obezite oranları 1975 yılından bu yana yetişkinlerde 3 kat, çocuk ve ergenlerde neredeyse 5 kat artarak hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde tüm sosyal gruplardan her yaştan insanı etkilemektedir.
Ülkemizde yapılan Türkiye Beslenme ve Sağlık Araştırması (2017) verilerine göre 15 yaş ve üzeri bireylerde fazla kiloluluk oranı %34 ve obezite oranı %31.5 olarak saptanmıştır.
Obezite; tip 2 diyabet, kardiyovasküler hastalıklar, hipertansiyon, felç ve çeşitli kanser türleri gibi bulaşıcı olmayan hastalıklar için önemli bir risk faktörüdür.
Obezitesi olan bireyler genellikle sağlıklı beslenmeme ve sedanter (hareketsiz) yaşam tarzı davranışları ile genetik, psikolojik, sosyokültürel, ekonomik ve çevresel faktörlerin karmaşık bir karışımı olan obezite nedeni ile de utanma, suçlanma gibi bazı durumları da yaşayabilmektedirler.
Ayrıca obezite COVİD-19 pandemisi için de bir risk faktörüdür. Maske, sosyal mesafe ve hijyen kurallarına dikkat ederek sağlıklı yaşam alışkanlıkları ve fiziksel aktiviteye bu süreçte de önem verilmelidir.
Obezite ile mücadele konusunda Dünya Sağlık Örgütü’nün en temel önerileri ise şöyledir;
-Yağ, şeker ve tuz oranı yüksek yiyecek ve içeceklerin özellikle çocuklara karşı pazarlanmasını kısıtlamak,
-Şekerli yiyecek ve içecekleri vergilendirmek, besin değeri yüksek yiyecek ve içeceklere uygun fiyat desteği ile daha iyi erişim sağlamak,
-Şehirlerde ve kasabalarda güvenli yürüyüş, bisiklete binme ve dinlence için daha fazla alan açmak,
-Çocuklarımıza erken yaşlardan itibaren sağlıklı yaşam alışkanlıklarını edindirmek.”