Ekrem KAFADAR
İlimiz merkezinde yapımı devam eden ya da bitmiş olan bazı yüksek binaların sanki izinsiz yapıldığı, bazılarının ruhsat aşamasında usulsüzlük yaşandığı, sanki birilerine çıkar sağlandığı iddiaları ile ilgili söylentiler ve basında çıkan haberlerle bu binalarla alakalı olumsuz yorumlar yapılmaktadır.
Ben Osmangazi İlköğretim Okulu bitişiğinde yapılan ve Osman Cevher’e ait iki adet binanın proje safhasından ruhsat alımına ve inşaatın yapım aşamalarında birebir işin içerisindeyim. Ruhsat alımında imar mevzuatına ve mevcut yasal durumlara göre hiçbir kişi ya da kuruluşa çıkar sağlanmadan ayrıca bu beklenti içerisinde olmadan işimizi bitirdik. Yapılan binalar otoparklıdır, otopark sıkıntısı yoktur.
Binalara ruhsat verilmesinde her şey usulüne ve yasalara uyularak yapılmıştır.
Bizler Bilecik’in 1970’den bugüne kadar inşaat işlerinin içerisindeyiz. Bu konudaki tecrübelerimize dayanarak Bilecik’te imar alanında yapılanları ve ilimizin şehir havasına kavuşması için gösterilen çabaları görüyor ve takdir ediyoruz.
Ülke çapında yüksek binalara karşı oluşan belki haklı tepkiler sonucunda bütün illerde kat azaltımı uygulanmasına bağlı olarak ilimizde de kat yüksekliği 11’e düşürülmüştür.
Bugün bu hızlı yapılaşma sonucunda boş ev bulunamaz durumdan, yüksek kiralarla ev kiralamaktan uzaklaşılmış, konut bolluğu sayesinde insanlar daha kaliteli ve ucuz konutlarda yaşamaya başlamıştır.
Gazetelerde çıkan haberler üzerinden fısıltı gazetelerinde yapılan dedikodular bu işin içinde olan bizleri üzdüğü gibi, kamu görevlilerinin de çalışma şevklerini kırmaktadır. Çamur at izi kalsın dedikoduları yerine gerçekten usulsüz bir durum var ise insanların yargı yoluna başvurmalarının daha iyi olacağı kanaatindeyim.
Eğer ilimizin sorunları ile ilgilenilmek isteniyorsa en büyük iki sorundan bahsedeyim. Birincisi Bilecik-Bursa yolunun en kısa zamanda bitirilip hizmete açılmasının sağlanması ikincisi ise ilimiz merkezindeki trafik sorunun çözülmesine kafa yorulması olmalıdır.