Ak Parti Kadın Kolları Başkanı Mine Geyik görevinden istifa etti. Kati rivayete göre ise, Genel Merkeze çağrılan Geyik’e “İstifa etmemekte ısrar ediyorsan görevden alınacaksın…” denildi. “Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık” misali, istifa etmemekte direnen Geyik, önüne konulan tablo karşısında birçok yönetim kurulu arkadaşı ile istifa etmek mecburiyetinde kaldı.
Geyik’in Yönetim Kurulu’nda yer alan Belediye Başkanı Selim Yağcı’nın hanımı da istifa etti. Başkan Yağcı ilk defa Ak Parti’de Belediye Başkan adayı adayı olmayı kafasına koyduktan sonra yakınen tanıdığı isimlere giderek destek istedi. Sayın Yağcı Belediye Başkanı seçildikten sonra destek istediği ve destekte aldığı o kesimden hızla uzaklaştı. Kendisine yeni bir muhit açtı. Açtığı o muhitin içinden biride Geyik ailesidir.
Kadın Kolları Başkanlığı seçimlerinde Yönetim Kurulunda Başkan Yağcı’nın hanımının yer alması Başkanın açık desteğinin işaretidir. Bu yetmedi Geyik hanımı Belediye Meclisi listesinde seçilebileceği bir yere koydu ve seçildi. Bu durum parti içersinde rahatsızlığa sebep olsa da, Mine hanımın belediye meclis toplantılarında ismi hep geçti. Nasıl geçtiği de basında yer aldı. Buna rağmen Başkan Yağcı’nın umursamaz ve hatta müdafaa edici tavırları devam etti. Başkanın hanımının, kadın kolları başkanı ile beraber istifası da halen desteğinin devam ettiğini, Genel Merkezin tavrına da bir nevi isyandır.
Genel Merkezin almış olduğu son karar şu anlama gelir diye düşünüyorum. “Partimle partimden seçilmişlerle ilgili bana yapılan şikayetleri, basında çıkan haberleri takip ediyorum. Sabrediyorum, yeri geldiğinde gerekeni yaparım”
Geyik’in istifa ettirilişini “Operasyon” olarak görüyorum. Operasyon eksik oldu düşüncesindeyim. Madem Ak Parti, partisinin Kadın Kolları Başkanı ile çalışamayacağını söylüyor, istifa ettirdi. Belediye Meclisinden de istifa ettirilerek operasyonu tam yapmalıydı, eksik oldu.
Genel Merkez bu davranışıyla Başkan Yağcı’ya “Dikkat et, sıra sende mi?” demek istedi dersiniz…