Bilecik’te geçtiğimiz haftaya damgasını vuran olay, CHP İl Başkanı Çağatay Karaahmet’in sosyal medya hesabından yaptığı ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi eleştirdiği mesaj oldu. Aynı gün yerel haber sitelerinde haberleştirilen bu mesaj CHP ile MHP’nin 30 Mart yerel seçimlerinden beri Bilecik’te kurmuş oldukları ittifakın da sona erdiği şeklinde yorumlandı.
Karaahmet, bu mesajının altında Saadet Partisi İl Başkanı İbrahim Meral tarafından yazılan yoruma cevap verirken, CHP’nin yeni tezkere teklifi konusundaki kamuoyunun eleştirilerini de yanıtladı. Karaahmet’e göre Kılıçdaroğlu’nun teklif ettiği tezkere, yabancı askerlerin Türkiye’de konuşlandırılmasının kaldırılması ve Türk askerinin yurt dışı operasyonlarının ise sadece Aynel Arab (Kobani) ile sınırlı tutulmasını teklif ediyor. Bu sebeple (MHP’nin de desteklediği) hükümetin tezkeresinden farklı…
Ancak tartışmayı ateşleyen, Karaahmet’in tezkere çıkışı değil MHP’yi Akparti’nin “Bastonu olmakla” itham etmesi oldu…
Karaahmet’in bu mesajına cevabı MHP İl Başkanı Sabri Erarslan düzenlediği basın toplantısı ile verdi… Karaahmet’e cevap verirken bir yandan da Akparti’nin politikalarını eleştiren Ereraslanın açıklamaları arasında kaybolup gözlerden kaçan bir ifade benim dikkatimi çekti. Sakarya Gazetesi’nin haberleştirdiği konuşma metninde Erarslan, Karaahmet’e hitaben “… Yerel seçimlerde de yaptığınız gibi şu oyumuz var, bu oyumuz var diyerek MHP seçmeninin kafasını karıştırmak, yanıltmak için gazete kupürleri dağıtıp seçmenin aklını bulandırmaya çalıştınız. Sizin için sonucun, hüsran ve hezimet olduğunu sonunda gördünüz. Ama sizin için geç oldu.” Diyor…
Bakalım Karaahmet kendi bildiği teknikle bu sözlere karşı “Cevaba cevap” hakkını kullanacak mı?
Biraz kulislere yakın olanlar ve her iki partiyi de yakından takip edenler, 30 Mart seçimlerinde bazı ilçelerde iki partinin birlikte hareket etmesi ile başlayan ve cumhurbaşkanlığı seçiminde çatı adayın desteklenmesi ile devam eden yakınlaşmanın zaten sürdürülemeyecek olduğunu öngörmekteydi. Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonraki yazımızda bizim de kısaca temas ettiğimiz gibi, çatı aday İhsanoğlu’nun Bilecik ziyaretinde Karaahmet’in kendisi ve partisi hesabına MHP’den rol çalmak için özel gayret gösterdiği ve bu durumun da MHP camiasında homurdanmalara neden olduğu bilinmekteydi. Yerel seçimlerde küçük ilçelerde bir şekilde uzlaşmaya varılmasına rağmen merkez ilçe ile Bozüyük’te Akparti ile birlikte kıran kırana seçim yarışına giren bu iki parti her iki belediyeyi de Akparti’ye kaptırmıştı. Gerek Bilecik merkezde, gerekse Bozüyük’te seçimi kazanmak için birbirlerini de kıyasıya eleştirdikleri ve Akparti seçmeninin oyunu almaktan ziyade bu iki yerde birbirlerinin seçmenini etkileme yarışına girdikleri biliniyordu. Buna rağmen cumhurbaşkanlığı seçiminde kendi aralarındaki ihtilafları dondurarak İhsanoğlu için birlikte çalışmaya devam ettiler…
İhtilafın soğumasını bir yana bırakın, daha da artmış olduğunu Erarslan’ın basın toplantısından çıkarmak çok kolay.
Anlaşılan o ki; Akparti’nin kongre hazırlıklarında başladığı ve genel seçimlerin bir iki ay önceye çekilme ihtimalinin basına yansıdığı şu günlerde, yerel siyaset de CHP ve MHP yöneticilerinin karşılıklı suçlamaları ile iyice ısınacak.
Cumhurbaşkanlığı ve yerel seçim sonuçlarına göre iki kontenjanı bulunan Bilecik’in milletvekillerinden birini Akparti’nin alması olası… Diğer milletvekilliği için ise MHP ve CHP’nin birbirleri ile kıyasıya rekabet edecekleri ve eğer ülke genelinde bir uzlaşma sağlanmazsa, Akparti’den çok birbirleri ile didişecekleri anlaşılıyor…
Geriye kalan tek koltuğa talep çok ve bu sebeple “Koltuk Kavgası”nın tahmin edilenden çok daha şiddetli geçeceği de anlaşılabilir bir şey…
“Sayın il başkanı, hareketin lideri MHP Genel Başkanına laf atmak senin haddin değildir.” Diyerek eleştirilerini sıralayan Erarslan’a rağmen MHP’nin Bilecik’teki “Bir numara”sı olan ve bir dahaki seçimlerde aday olup olmayacağını da halen netleştirmeyen, milletvekili Şeker’in halen topa girmemesi ve Karaahmet’e bir cevap vermemiş olması da “ağırlığını yeyniltmemek” ten olsa gerek…