Geçen hafta ‘Sahada varsan masada varsın’ demiştim. Amerika ile ‘Barış Pınarı’ harekatı devam ederken yapılan görüşmelerde elde edilen başarı dolayısıyla söylemiştim bunu.
Rusya ile de ‘Barış Pınarı’ harekatında görüşmemiz gerekti ve görüşüldü, oradan da Türkiye güçlü olarak çıktı.
Muhalefet ve Erdoğan düşmanları her iki güçlü devletle yapılan görüşmelerde masadan eli güçlü olarak çıkan Türkiye’nin kazanmasını hazmedemediler. O kadar çok kuyruklu yalanlarla Erdoğan’a saldırıyorlar ki bugüne kadar söyledikleri yalanlar doğru çıkmadığı halde utanmıyorlar, yine de artırarak devam ettiriyorlar.
Bilhassa ‘Bizim Suriye’de ne işimiz var…’ demeleri ülkemizin gerçeklerinden habersiz olduklarının ispatıdır. Amerika’nın, Rusya’nın, Fransa’nın, İngiltere’nin, İran'ın, Suriye’de ne işleri var diyememeleri ise göbekten bir yerlere bağlı oldukları intibası uyandırıyor.
Rahmetli Adnan Menderes ve Necmettin Erbakan’a, Turgut Özal’a atılan iftiraların kat kat fazlası Recep Tayyip Erdoğan’a söyleniyor. Bugün Türkiye’ye ‘Büyük Türkiye’ diyebiliyorsak onların başarılı çalışmaları sayesinde diyebiliyoruz.
‘Suriye’de ne işimiz var…’ deyip durduğumuz günlerde Türkiye’nin birçok bölgesinde bombalar patlatılıyor, onlarca vatandaşımız can veriyor, şehit oluyordu. Suriye’de olduk, şehirlerimizde bombalar sustu. Bu seferde sahte kahramanlar yalan yanlış yazarak, konuşarak ortalığı karıştırıyor.