Parkinson Yasaları Hala Geçerli mi?

MİSAFİR KALEMLER

İş hayatının sıkıcı kuralları ile dalga geçen bazı yasalar vardır. Bu yasaların bilimsel bir alt yapısı olmasa da ispatlanmışçasına devamlı olarak elde edilen sonuçları nitelerler. Bu yasalar içerisinde en bilinenlerinden birisi de Parkinson Yasalarıdır.

Parkinson Yasaları ile ilgili olarak yıllar önce yine Ekometre Gazetesi’nde bir makalem yayınlanmıştı. Daha sonra makalemin farklı birçok yerde kullanıldığını ve yayınlandığını fark ettim. Aradan geçen zamandan sonra bu yasaların günümüzde de çalışıp çalışmadığı ile ilgili bir sorgulama içerisine girdim ve değişen bir şey olmadığını gördüm. Öyle ya, yönetim dünyası hızla değişiyordu ve yeni teknikler, yeni uygulamalar bu yasaların bir kısmını veya tamamını ortadan kaldırmış olabilirdi.

Öncelikle merak edenler için Parkinson Yasalarını kısaca tarif etmem gerekirse, bunlar iş ve bürokrasi hayatının kurallar ile kuşatılmış yaşantısına mizahi bir yaklaşım getiren yasalardır. 

Prof. Nortchote Parkinson tarafından oluşturulan Parkinson Yasalarını okurken, çok ciddi bir anlatımın içerisinde alaycı ve yaramaz bir çocuğun bizimle dalga geçmekte olduğu hissine kapılırsınız. Yasalar, şirketlerimizde oluşturduğumuz bürokrasi ve nedenlerini, çok fazla sorgulamadan uyguladığımız kararların geri planını şakacı bir üslup ile anlatmaktadır.

Kitapçılarda halen var mı bilmiyorum ama ben tükenmiş baskılardan birisini bir kitabevinde bulmuş ve bir çırpıda okumuştum. Kitap sayısız yasayı tarif etmekte ve ben sizlere çok aşina olacağınızı düşündüğüm bazı yasalardan bahsetmek istiyorum.

İş her zaman, bitirilmesi için verilen hedef zaman kadar sürer.

Yapılan iş ister artsın, ister azalsın, isterse ortadan kalksın, istihdam hep artacaktır.

Her yönetici, kendisine rakip olmayacak ise çalışanlarının sayılarının artmasını ister.

Boş olan hacim dolar.

Komisyonlar ayrı bir bilim dalı olarak muhakkak incelenmelidirler. Komisyonlar canlı bir organizmadır. Kök salmakta ve büyümektedir, çiçekler gibi açmakta ve solmaktadırlar.

Ekipler ikiye ayrılır. a)üye olanların bir şeyler kazandığı b)üye olanların bir şeyler verdiği.

En derin, en güçlü ve en şatafatlı komisyonlar, güç ve saygınlığı üyelerine bahşedenlerdir.

Bir saat süre için planlanan stratejik bir toplantı eğer üç gündem maddesi ile toplanıyorsa ilk iki gündem maddesi toplantı süresi kadar sürer, üçüncü gündem maddesi ise ilave zaman gerektirir.

100 TL‘lik bir harcama için karar zamanı, 10.000 TL‘lik yatırım için harcanan karar zamanından fazladır.

Problemler önce teşvik edilir, her yeri sardığında ise nasıl tedavi edileceği konuşulmaya başlanır.

Yöneticiler genellikle problemler hakkında yorum yapmaya heveslidirler.

Yapılmayan iş birisi tarafından yapılır.

İş görüşmelerinde kazayla adayın ayağı kapı girişindeki paspasa takılsa, görüşme yapan uzman not defterine “Bedensel koordinasyonu zayıf ve kendini kontrol edemiyor” yazar.

Çalışan sayısı otomasyon ile azalmaz. (Günümüze uyarlayacak olursak kamu dairelerinde eskiden el ile yapılan işler artık bilgisayar ile yapılmasına rağmen istihdam azalmaz.)

Yasaların yazıldığı 1955 yılında geçerli olan yönetim anlayışı ile günümüzde geçerli yönetim uygulamaları kıyaslandığında bunca gelişmelere rağmen yasaların halen geçerliliğini koruduğu gözden kaçmıyor. Siz ne dersiniz?

İsmail Hakkı Kavurmacı
Makina Yüksek Mühendisi
İletişim: ismailhakki@kavurmaci.net - 0224 223 00 00

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.