Yukarıdaki başlık 22.11.2014 tarihli Türkiye gazetesinde çıkan bir haberin başlığı. Haberin yapılmasına sebep olan Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Tarım reformu Genel Müdürü Sayın Küsek´in açıklamaları. Gazetede çıkan haber aynen şöyle;
Ekilen mahsulün veya meyvenin tarlada kalmasına sebep, örgütlenmeyen çiftçiler.
Halbuki senenin bir gününde bütün çiftçiler bir yerde toplanmalı, nerelerin ekilmesiyle ilgili planları yapmalı, mahsulde tarlada kalmamalı.
Sayın Genel Müdürün konuşmasından bu anlaşılmakla beraber, bir planlarının olduğunu bundan sonra çiftçilerin yönlendirileceğini, üretim planlaması yapılacağını belirtiyor.
Genel Müdür, çiftçiler toplanıp bir plan yapmadıkları için 17 milyar lira değerindeki mahsül tarlada ziyan oluyor. Yardımcı olalım, bir plan yapılsın da 17 milyarı ziyandan kurtaralım demek istiyor.
Hani bir nazır “ Şu okullar olmasa maarifi ne güzel idare ederim ” dediği gibi, tarımla uğraşanlar olmasa Tarım Bakanlığını ne güzel idare edecekler.
Bakanlık 4-5 yıl evvel Türkiye´yi 30 Havzaya ayırdığını, bu bölgelerde bakanlığın tavsiye ettiği mahsulü ekenlere destek vereceğini, tavsiye etmediği mahsulü ekenlere destek vermeyeceğini açıklamıştı. Hatta bu havzalardan birinin ismini de “ Söğüt ” koymuştu. Bu uygulama Sayın Genel Müdürün plansızlıktan şikayet ettiğini önlemekti. Aradan bunca yıl geçti. Bilecik´te Havza uygulaması yapıldığını hiç görmedim, işitmedim de bilen varsa açıklasın öğrenelim.
Tarım Bakanlığı plansız uygulamaları ile sadece çiftçiyi mağdur etmiyor, Ziraat Mühendisi erişen personelini de yanlış çalışma sistemiyle mesleğini yaptırmayarak körletiyor.
Sağlık Bakanlığı belirli bir kadronun haricinde Doktoru idari sistemde çalıştırmaz. Tarım Bakanlığı ise arazide faydalı olacak, çiftçiye uygulamalı destek verecek personeli dairede idari hizmetlerde çalıştırıyor.
İlimizde, Trakya´da kurulu önder çiftçi birliği ile sözleşmeli tarım yapan çiftçiler var. Ayçiçeği, Aspir ve kanola ekiyorlar. Tarım İl Müdürlüğü iki sene çiftçiye Aspir ekmesi için toplantılar yaptı, tavsiyelerde bulundu. Çiftçi ekti; acaba tarım il müdürlüğü elemanları bir gün olsun aspir ekilen araziyi gezdi mi? Çiftçi bu yıl aspirin çok güzel boy yaptığını, iyi bir verim alacağını düşünürken hüsrana uğradığını söylüyor. Buna sebep olarak da çiçek zamanında aspirinin siyahlaştığını, her zaman ekmedikleri için tecrübesiz olduklarını belki de bir ilaçla bu siyahlığın giderilebileceğini, tarım teşkilatının ilgisizliğinden şikayet ediyorlar.
Yine Bakanlık geçen yıl aspir bitkisinin yağının yüzde bir mazota katılacağını açıklamasına rağmen uygulamayı 1 yıl erteledi. Bu yıl yine uygulama yapılmadı. Aspir iki yıldır 80 kuruştan alınıyor. Plansızlıktan şikayet edenler yaptıkları plana da uymuyor.
Tarımda yapılan bir tek plana uyuldu ve uyulmaya devam ediliyor.
Ne mi? Üreticiye kazandırmamak. Aç bırakarak toprağından ayırmak. Bunda da muvaffak olundu. 40 yıldır uygulanan bu politika sayesinde köylerde çalışan insan kalmadı. Ekilmeyen araziler dağ oldu. Atalarımızın dediği gibi “ Bakarsan bağ olur, bakmazsan dağ olur ” olduda.