ŞADİ ERDAL-OLAYLARA BAKIŞ
16 Nisan’da yapılan referandumda %51,4 evet oyu kazandı. İktidar yanlıları olsun muhalefet taraftarları da evet oylarının %60’larda çıkacağı ümidine kapıldılar. Muhalefet %49’ları görünce bir türlü sonucu kabullenemedi. Çeşitli kurumlara yaptığı şikayetleri reddedilse de mızıkçılığına devam ediyor. Sanki hayıra verilen oylar kendisine verilmiş gibi gören CHP şimdiden yapılacak seçimde iktidara gelecekmiş hevesine kapıldı.
Avrupa devletlerine bakıldığında %51,4 çok güzel bir sonuç. Batılı Devletlerde yapılan seçimlerde ilk turlarda genelde %25’leri bulanlar sevinç çığlıkları atıyorlar. İşte CHP’nin hali %25’lerde oyları çakılı kaldı. Hayal aleminde yüzseler de ilk seçimde yine hüsranlarını görebilirsiniz.
Her ne kadar %51’lik sonuç iyi olsa da %55-60’lara ulaşılabilir miydi? Neden bu sonuçlar elde edilemedi? Ak Parti elbette kendi içinde bunu sorgulayacak. Daha yukarılarda netice alamamanın sebepleri çok, birkaç tanesine temas etmekle yetineyim.
Türkiye çapında Ak Partili milletvekilleri, Belediye Başkanları ve İl İlçe teşkilatlarının yeterince çalışmadığı kanaatindeyim. İl ve ilçe teşkilatlarının kongrelerde tek liste ile seçime gitmelerinde ısrarlı olmak tabanda delegelerin parti için çalışmalarına mâni oluyor. Yine milletvekili ve Belediye Başkanlarının aday olmalarında tek seçici Genel Merkez olması Milletvekili ve Belediye Başkanlarını “Genel Merkezin gözüne girdikten sonra gerisi kolay” düşüncesi hakim oluyor.
Halkın içine fazla girip konuşmaya gerek duymuyorlar.
Genel Merkez tarafından görevlendirilen sorumlu il milletvekilleri ve Bölge Milletvekilleri geldiklerinde hiç sivil toplum kuruluşlarını ziyaret etmiyorlar, isteklerini duymak istemiyorlar. İl ilçe danışma kurulu toplantılarına gelen bu sorumlu milletvekilleri mikrofonun önünde konuşuyorlar, konuşuyorlar bir güzel de terbiye etmeye kalkıyorlar. Toplantıya katılan partililere hiç söz hakkı vermeden çekip gidiyorlar. Kimseyi dinlemezsen, ihtiyacın olduğunda da yanında kimseyi bulamazsın.
Ayrıca Ak Parti İktidarı Milli Eğitim, Kültür ve Tarım politikalarında başarılı olduğu söylenemez. 10 yılı aşkın Tarım Bakanlığı yapan Mehdi Eker ‘in tekrar aynı bakanlığa getirileceği konuşuluyor. Eker ’in tarım bakanı olduğu dönemde et ve samanı dahi ithal ettik. Hayvancılık o’nun döneminde bilhassa geriledi.
2010 halk oylamasında hayır diyen Bilecik, hemen aynı orantıyla 16 Nisan’da da hayır dedi. Bunun sebepleri üzerinde de durmak lazım.
Propaganda döneminde bakan, bakan yardımcısı ve hatta Başbakan geldi. Hangisinin ağzından ilimize yapılması gereken yatırım duyduk. Hele Gençlik ve Spor Bakanı Yardımcısı geldi. Hal ve tavırlarıyla gelmeseydi daha iyi olurdu dedirtti.
Yenişehir yolu başlayalı 1 yıl oldu, 1 kilometresi bile yapılamadı. Hastane yeni temeli atılabildi, Ak Parti “başladığımız işi hemen bitiririz” demesine rağmen 250 yataklı hastaneye 720 günde yapılmasını kararlaştırdı.
Birçok tayinlerde başarırız, uzun zamandır kültür müdürümüz yok. Yine Tarım İl Müdürlüğünde personel eksikliği %45 olduğu söyleniyor. Arazi toplulaştırma çalışmalarında ilimizde örnek olacak bir tane bile çalışma yok. 3 sene oldu Devlet ve Su İşleri şubesi açıldı. Üç memur bir müdür var, hiçbir ihtiyaç malzemesi ve yeriyle ekipmanı yok.
Birçok eksiğimizi saymak mümkün. Milletvekili ise rey aldığı Türkiye Büyük Millet Meclisinde Bilecik’i temsil etmesine rağmen 3 danışmandan bir tanesini bile ilimizden birini layık görmedi.
Parça bütünün habercisidir. Herkes hayır çıkmasının sebebini bir daha bir daha düşünmeli.