Bu ükede 50 bin insanın ölümüne sebep olan bir terör örgütü için, “terör örgütü diyemeyiz” diyenler var..
Dahası, “zaman zaman şiddete başvuran, hak arayışı içindeki bir örgüttür” diyenler var..
Bu söylemin yönetimde olduğu HDP için açılan kapatma davası, Anayasa Mahkemesi’nin huzurunda sözlü savunmaları beklerken..
HDP’ye yapılan hazine yardımı konusu gündeme geldi.
Terör örgütüne “hak arayışı yapan örgüt” diyenlere, devletin kasasından, bir de para yardımı yapılıyor.
Hayret ki hayret..
Ama sistem böyle kurulmuş..
12 Eylül darbecilerinin kurduğu sistemde, maalesef bu var.
Kendileri ülkedeki Kürt vatandaşlara işkence etmişler..
O işkenceler sebebi ile, Kürt kardeşlerimiz de bir hassasiyet oluşturmuşlar..
O hassasiyetin istismarı ile, aslında ne olursa olsun, doğrusu teröre başvurmamak olduğu halde..
Dış güçlerin de oyunu ile, o hassasiyet üzerinden bir grup insanı teröre bulaştırmışlar..
Makul, akl-ı selim insanların oluşturacağı seçmen çoğunluğunu da, bu terör örgütü etrafında buluşturdukları halk kesimi ile tehdit etmişler..
Bugünkü tablo tam da budur..
12 Eylül darbecilerinin ülke genelindeki işkenceleri, Kürtçe yasakları, faili meçhulleri, HDP diye bir partinin ana sebebidir..
O HDP, bugün ülke genelindeki makul seçmen çoğunluğunun tepesinde, demoklesin kılıcı gibi sallandırılmaktadır..
Ülke genelindeki çoğunluk, HDP ile işbirliği yaparsa, 12 eylül darbecileri ile iş kotaran ulusalçılar kıyameti kopartıyorlar..
Seçmen çoğunluğu, HDP’ye yüz vermezse, bu sefer muhalefet onu yanına alarak, iktidarı devirmeye çalışıyor..
Ülkenin bugün yaşadığı ikilem, işte bu..
Ve HDP hakkında açılan kapatma davasında, Anayasa mahkemesi bir aşamaya daha geldi.
Seçim de yaklaştığı için, hazine yardımının üç misli arttığı bir dönemde, Yargıtay Başsavcılığı, “Kapatma davası görüşülmekte olan HDP’ye yapılacak Hazine yardımına tedbir konulması”nı talep etti.
Herhangi bir siyasi parti sözkonusu olsa.
Teröre destek verdiği için değil de, şu icraatı bu programı için bir parti hakkında kapatma davası açılmış olsa..
Hazine yardımının bloke edilmesi tartışılır da..
Teröre açık destek veren bir parti, kapatma davasına muhatap olmasa bile, Hazine Yardımının kısmen veya tamamen kesilmesi cezasına büyük ihtimalle çarptırılacak bir parti için tedbir kararı verilmesi hiç de yadırganacak bir durum değil.
Bunu, önyargılı olarak, HDP karşıtı bir gazeteci olarak söylemiyorum..
Türkiye standartlarında, kabul gören uygulamaya göre söylüyorum.
Nedir o kabul gören uygulama?
Refah Partisi hakkında, aslında hukuka aykırı olarak açılmış kapatma davasında, hazine yardımının bloke edilmesi kararı dava sürerken verilmişti..
Refah Partisi hakkında hazine yardımının bloke edilmesi kararı verilirken..
Kapatma kararını hak etmeyen bir parti için o karar verilirken.
Şimdi HDP gibi, sabahtan akşama kadar teröristlerle birlikte hareket eden parti hakkında bloke kararı verilmesine niye itiraz ediliyor?
Ki, itiraz edenlerin başında gelen CHP’liler, Refah Partisi’ne hazine yardımının kesilmesi kararında alkış tutanlardı..
RP’ye bloke kararını alkışlayan CHP’liler, şimdi hangi yüzle, HDP hakkındaki karara itiraz ediyorlar?
Hidayete mi erdiler acaba?
Ki, konunun hidayete erme ile de ilgisi yok, çünkü bugünkü kapatma davasının muhatabı, tam da terör ile içli dışlı olan bir parti..
Bir örnek daha verelim..
AK Parti iktidarda..
Tıpkı Refah Partisi’nin iktidarda olduğu dönemde kapatma davasına muhatap olduğu gibi..
AK Parti de, kapatma davasına muhatap olmuş..
Bir farkla ki..
Refah Partisi koalisyon ortaklığı halinde iktidarda idi.
AK Parti ise, tek başına iktidarda..
RP, kapatma davasına muhatap olduktan sonra hükümetten indirilmişti.
AK Parti ise, kapatma davasından sonra da, iktidarda kalmaya devam etti.
Ve sonuçta..
AK Parti hakkındaki kapatma davası, “Hazine yardımının kesilmesi” kararı ile sonuçlandırıldı..
Ne yapmıştı, AK Parti?
Şimdi CHP’nin, “Yasağı biz kaldırdık” diye piyasada afra tafra yaparak dolandığı başörtü konusundaki ceberrutluğu sona erdiren düzenlemeyi yapmıştı..
MHP ile birlikte yapmıştı..
“Sen misin, başörtüyü serbest bırakan” bakış açısı ile kapatma davası açıldı.
Ve akabinde AK Parti, “Hazine yardımının kesilmesi cezası”na çarptırıldı.
Şimdi HDP hakkındaki hazine yardımının kesilmesi ile ilgili bir karar çıkma ihtimaline binaen, şimdiden o paranın bloke edilmesinden daha tabii ne olabilir?
Ama bakıyorsunuz..
Ulusalcı geçinenler bile, HDP’lilerle birlik olmuşlar, “Karar hukuka aykırı” diye açıklamalar yapıyorlar..
AK Parti için, bırakın tedbiri, ceza olarak verilen kararı, şimdi HDP için, tedbir olarak kararlaştırılmasını bile hukuka aykırı görüyorlar..
AK Parti hakkındaki kapatma davasını açma ilkesizliğinin altında, açık destekleri olan Yargıtay eski savcılarından Ö. Faruk Eminağaoğlu, HDP hakkındaki karar çıkmadan önce, hemen topa girmiş..
HDP lehine açıklamalar yapıyor..
“Siz o partiye bu yardımı ödemezseniz eşit seçim yarışından koparıyorsunuz. Bu da seçim kanununa aykırı bir durum.” diyor..
Vay vay vay..
Ne kadar da demokratmışsın sen Eminağaoğlu..
Gözlerim yaşardı..
Terör örgütü başının heykelini dikme sözü verenlere, “Hazine yardımı için bloke konulması seçim yarışından diskalifiye etmek anlamına gelir” diyerek destek çık..
Ama AK Parti için, ortada bir terör destekçiliği olmadığı halde, kapatma davasına katkı sunmakla övün, hazine yardımı kesildiğinde çıkıp, “Bu AK Parti’nin önümüzdeki seçimlere eşit şekilde girememesi sonucuna sebep olur” deme..
Ne akıllısınız siz..
Ne tilkisiniz...
Gerçekten sizin uyanıklılığınıza, tilkiliğinize, yetişmek mümkün değil..
Ali Karahasanoğlu/Yeni Akit Gazetesi