Değerli okuyucularım geçen hafta tarihte boğa olgusuna kısa bir giriş yaptık. Yazımızı da birçok soru ile sonlandırdık. Şimdi konuya bıraktığımız yerden devam edelim. Göbeklitepe bulunana kadar Anadolu’daki en eski medeniyet bulgularının yer aldığı merkez Çatalhöyük’tür. Çatalhöyük, bilim insanları tarafından MÖ 7000-6500 yılları arasına tarihlendirilmektedir.
Tarım toplumunun ortaya çıkışından sonra kurulduğu düşünülen bu yerde evler topraktan yapılmıştır. Bitişik nizamda penceresiz yapılan bu evlerin girişi damdandır. İlginç olan husus bazı evlerin bir yaşam alanı olarak değil bir kült, inanç merkezi olarak yapılıp kullanılmalarıdır. Diğerlerine göre daha büyük olarak yapılan bu evlerin duvarlarında resim ve kabartmalar yer almaktadır. Dikkat çekici husus objelerin belli bir disipline göre yerleştirilmesidir. Bu inanç/kült evlerinde yer alan ana obje boğadır. Çatalhöyük’te kille sıvalı boğa kafatasları duvara monte edilmiştir. Yine bu inanç/kült evlerinde boğa boynuzları sıklıkla bulunan objelerdendir. İnanç/kült evlerini ilginç olan nokta boğa kafataslarının altında yer alan insan kafataslarıdır. Boğa, bu kült evlerinde insanlardan daha yüksek bir konumda yer almıştır.
Yazıyı bularak insanlık tarihine en büyük katkıyı sağlayan medeniyet olan Sümerlerde boğa daha net bir anlama sahiptir. Sümer medeniyeti bulgularından olan bir kabartmada dört tanrının başlıkları çok boynuzludur. Ve ana tanrının bir bacağı dağa bir bacağı da boğaya basmaktadır. Sümerlerde tanrılık alameti boğa boynuzlu taç ile sembolleştirilmiştir.
Mısır medeniyetinde de boğa kutsal bir yere sahiptir. MÖ 3000’li yıllara ait olduğu düşünülen Narmer Levhası detaylı bir anlatıya sahiptir. Antik Mısır’da boğa hayvan şeklinde tasvir edilen iki tanrıdan birisidir. Levhada insan yüzlü ve boynuzlu bir kutsallık resmedilmiştir. Aşağı ve yukarı Mısır’ın savaş sonrasında birleşmesinin anlatıldığı bu kabartmada dört köşede birer boynuzlu simge yer almaktadır. Yine Mısır medeniyetinin kutsallarından olan Osiris Memphis’in Apis Boğası’dır. Onun oğlu olan Horus de boğa şeklinde sembolleştirilmiştir.
Tekrar Anadolu’ya dönecek olursak boğa sembolü, ilerleyen dönemlerde yaşamış olan medeniyetlerde de yine baş köşede olmuştur. Bugün gerçek isimlerini bilmediğimiz, ancak Hitit olarak adlandırılan medeniyette de boğa Çatalhöyük’tekine benzer bir konumdadır. Hititlerin ana tanrı ve tanrıçası yanında yer alan sembol boğadır. Bazı araştırmacılara göre Hititlerde “Boynuzlu başlıkla boğa, Gök Tanrı Teşup’un sembolüdür”. Geç Hitit dönem yaşam merkezlerinden birisi olan Karatepe yerleşkesinde bulunan heykel önemlidir. Hititçe Tarhunza, Fenikece Baal olarak adlandırılan tanrı iki boğa üzerinde olacak şekilde heykelleştirilmiştir. Asur koloni dönemi mühürlerinde de sıklıkla boğa sembolüne rastlanmaktadır. Bu döneme ait kazı alanlarında boğa sembollerini çoğaltmak mümkündür.
Bu haftalık boğa serimize burada son verelim. Acaba boğa ilk çağlara ait bir sembol müydü yoksa ilerleyen dönemde de aynı anlamları taşıyor muydu? Sonraki medeniyetlerde boğaya ilişkin uygulamalar nelerdi? Gelecek yazımızda görüşmek üzere.