Geçtiğimiz hafta siz değerli okuyucularımla, Osmanlı Cihan Devleti'nde büyük görevler yapan ve saray mutfağından sadrazamlığa ulaşan bir hayat hikayesine sahip değerli şahsiyetlerimizden biri olan Köprülü Mehmet Paşa'nın yaptırmış olduğu ve ilimiz Vezirhan beldesinde bulunan Köprülü Mehmet Paşa Kervansarayı hakkında bilgi vermiştim.
Bu hafta ise yine bu değerli büyüğümüzün hayatı ve bizlere emanet ettiği bir diğer eseri olan Köprülü Mehmet Paşa Camii hakkında bilgiler aktaracağım.
Köprülü Mehmet Paşa, 1578’de Arnavutluk’un Berat Sancağı’nın Rudnik Köyü’nde doğmuştur. Babası Hüseyin Amasya’nın Vezirköprü eşrafından olup, köprülü lakabı buradan gelmektedir.
Gençliğinde İstanbul’a getirilerek saray mutfağı olan Matbah-ı Amire’de hizmete başladı. Osmanlı Sultanlarından Dördüncü Mehmet Han devrinde , Silahdar Hüsev Paşa’nın maiyetine girdi. Enderun’da başladığı hizmette, Hüsrev Paşa’nın vezirliği sırasında Hazinedarlığa yükseldi. Şam, Kudüs, ve Trablus eyaletlerinde valilik yapıp 1650’de vezirlik rütbesi verildi. 15 Eylül 1656’da Sadrazamlığa tayin edildi. Köprülü Mehmet Paşa uzun yıllar çeşitli kademelerde vazife yaptıktan sonra, sadrazamlığının 5 yıl 1 ay 15. Gününde 29/30 Ekim gecesi 1661’de Edirne’de vefat etti. Köprülü Mehmet Paşa, İstanbul’a getirilerek Divanyolu’na defnedilmiştir.
17. yüzyıl Osmanlı Sadrazamlarından Köprülü Mehmet Paşa, Osmanlı Devleti’ni zor bir dönemde maharetle idare etmiş, karışıklığa son vererek devlete yeniden eski itibarını kazandırmış büyük bir devlet adamıdır. Devlet hizmetine girdiği andan itibaren sık sık haksızlıklara maruz kalmış, çekemeyen kişilerin haset oklarına uğramış, fakat o yılmamış var gücüyle devlet hizmetine koşmuş ve yine en sıkıntılı zamanda hizmete talib olarak devleti selamete çıkarmaya muvaffak olmuştur.
KÖPRÜLÜ MEHMET PAŞA CAMİİ
Bilecik’in 17 km uzaklıkta Bilecik-İstanbul Karayolu üzerinde Vezirhan beldesinde anayolun kenarında yer alır. Cami, Köprülü Mehmet Paşa tarafından Hicri(1066), Miladi (1655-1656) yılında inşa edilmiştir. Köprülü Mehmet Paşa Kervansarayı yanında bulunmaktadır. Dikdörtgen planlı olan caminin beden duvarları tamamen kesme taştan yapılmıştır.
Cami’nin üzeri kırma çatı ile örtülüdür. Kuzey bölümünde birbirlerine yuvarlak kemerlerle bağlı altı sütunlu beş kemerli bir son cemaat yeri bulunmaktadır. Son cemaat yeri kemerleri renkli taşlardan yapılmıştır. Son cemaat yerinin batı kenarında bir yuvarlak kemer ve doğu kenarında bir yuvarlak ve küçük bir kemerle birbirine bağlı bulunmaktadır. Son Cemaat yeri de kırma çatı ile örtülmüştür. Caminin İbadet alanı sonraki devirlerde yapılmış ahşap bir tavanla örtülmüştür. Ahşap tavan özgün değildir. Fakat ilk yapılışından daha sonraki devirlerde yeniden yapılmış olması da eski durumu hakkında fikir vermektedir. Fakat tavan eski durumu hakkında Cami’nin giriş (cümle) kapısı, yan duvarları ve mihrap duvarında bulunan iki sıra halinde pencerelerin alttaki taş söveli, üsttekiler ise sivri kemerli alçı şeklindedir. Alt pencereler demir şebekelerle kapatılmıştır. Asıl ibadet mekanının beden duvarlarının üst seviyesinde üç sıra kirpi saçak yer alır. Kuzeybatı köşede yer alan tek minare tek şerefeli yine kesme taştan olup eski duvarına uygun olarak 1965 yılında yeniden yapılmıştır.
Caminin minberi kesme taştan yapılmış. Sade görünüşü yanında merdiven altı panolarındaki rozetler ile giriş kısmındaki stalaktitler minbere ayrı bir güzellik kazandırmaktadır.
Hoşça Kalın…
Kaynakça
Köprülüler, Ahmet Refik Altınay, Tarih Vakfı Türk Yayınları, Cilt 1, 1915
Türkiye’de Vakıf Abideler ve Eski Eserler, Vakıflar Genel MüdürlüğüYayınları,1977