Sağlıkla ilgili köşe yazısı yazacaktım ama gündem gereği önceliği Bunların ikisi de yallah yallahçı başlıklı köşe yazısı aldı. Kamu oyunda derin bir tesir uyandıran yazıyla ilgili okuyucularımızın göstermiş olduğu alakaya teşekkür ediyorum.
Geçtiğimiz günlerde Kurulu düzenim bozuldu başlığı ile manşetten verdiğimiz haberde kalp krizi geçiren Ali Bayram'ın eşi Sultan Bayram'ın feryadını dile getirmiştik.
Aslında Sultan Bayram'ın feryadı sadece kendi feryadı değil, Bilecik'in genel bir feryadı. Yıllardır dile getirdiğimiz sağlık sorunları, sağlıkla ilgili yaptığımız skandal derecesindeki haberler maalesef bürokrasinin hantal çarkları arasında kayboldu gitti.
Kalp krizi geçiren Ali Bayram'ın acilde kalp masajı yapıldığı ancak oksijen verilmediği, ambulansla Eskişehir'e sevk edilirken oksijen tüpünün bittiği, hasta yakının çok geç arandığı, eşyalarının kaybolduğu, detaylı bilgi almak için gittiği hastane acil yetkililerince kötü davranıldığı ve Kime şikayet edersen et denildiği iddiaları vardı.
Görüşünü aldığımız Başhekim Op. Dr. Hakan Yıldız hasta haklarına, SABİM'e, BİMER'e herhangi bir şikayetinin olmadığnı açıklamış, müracaatının olduğu takdirde derhal araştırılacağını söylemişti.
Gazetenin yayınlandığı gün kalp krizi geçiren hasta rahmetli olduğu haberini alırken bir şok haberde sağlıktan geldi. Hasta yakını daha önce Sağlık Müdürlüğüne yazılı şikayette bulunmuş, konuyla ilgili Bilecik Devlet Hastanesi'nden cevap istenmiş. Sağlığın kendinden haberi yok başlıklı haberimde, başhekime zamanında doğru bilgiyi ulaştırmayan bürokrasinin aynı aksaklığı hasta müdahalesinde gösterip göstermediği şüphe konusu demiştim.
Bürokrasiden ise, Op. Dr. Hakan Yıldız'a Sağlık Müdürlüğü tarafından gelen yazıdan haberdar edildiğini, cevap yazıldığını, Sağlık Müdürlüğü'ne gönderilen yazıda da imzasının bulunduğu bilgileri alındı.
Burdan da şu anlaşılıyor ki hasta veya yakını ne kadar şikayetçi olursa olsun bürokrasi çarkının arasında bu mağduriyetler ezilip gidiyor. Birkaç örnek vereyim. Tıp Bayramda Hasta Mezarda başlıklı haber yayınlamıştık. Bu haberde Bozüyük'te eşinin rahatsızlanması üzerine 112 aranıyor. 112 telefonda rahatsızlığı hakkında bilgi alıp ambulansın gitmesine gerek olmadığı belirtiliyor. Hastanın eşi ikinci kez aranınca taksi tutup taksiyle hastaneye götürülmesi söyleniyor. Verilen taksi durağının telefonu da Bilecik'ten. Neticede ambulans gelmeyecek olunca komşusunu kaldırıp eşini kendi yöntemleriyle battaniyeyle taksiye bindirip hastaneye götürülürken yolda hasta hayatını kaybediyor.
Haberimiz üzerine soruşturma başlatıldığı bildirildi. Gereken yapılacak dendi. Kusuru olanlar bunun cezasını ödeyecek dendi. Soruşturma devam ediyor ediyor ediyor. Hadise soğudu neticeyi bilen yok..
Bir başka manşetimiz. 18 Şubat tarihli gazetemizde Bilecik'te sağlık skandalı. Bu haberde nefes darlığı şikayetiyle gittiği Bilecik Devlet Hastanesi'nden Verem Savaş Dispanserince verilen tahlil sonucunda tüberküloz olduğu söylenip elli gün boyunce 500 adet ilaç içiyor, ilaçların tesiri ile görme bozuklukları oluşuyor. Hastanın başka hastanelere müracaatı üzerine hastanın tüberküloz olmadığı anlaşılıyor. Hasta defalarca Verem Savaş Dispanseri ile görüşmek istemesine rağmen görüşemediğini iddia ediyor. Bilecik İl Sağlık Müdürlüğü'ne de şikayetçi olan hastaya doktorlar adeta çıkışıyor. Sana o teşhis koymuş, bu ilaç vermiş v.b. Sanki hasta suçlu. Neticede hasta şikayetinden dolayı sağlık teşkilatına başvurmuş, hastaya yanlış teşhis konup, yanlış tedavi başlatılmış. Mağdur olduğunu iddia eden hastanın şikayeti bir seneye yaklaşırken, gazetemizde bu olay şubat ayında manşette yer alırken hala soruşturmanın neticelenip neticelenmediğinden ve nasıl sonuçlandığından haberdar değiliz.
Bunun gibi örnekleri çoğaltabiliriz. Hastaların bu şikayetleri maalesef bürokrasinin ağır dişlileri arasında ezilip gidiyor.
Gördüğünüz gibi sağlıkla ilgili gazetemizde yer alan birkaç haberden bahsettim. Diğer basın mensubu arkadaşlarımızın haberlerine hiç değinmedim. İlimizde sanki hiç sağlık problemi kalmamış gibi İl Sağlık Müdürü Pakistan ve Somali gibi ülkelere vazifeli gönderiliyor. Hani bir ata sözü var Kelin ilaçı olsa başına sürer
Bu şikayetlerimizin son bulmasını arzu eden vatandaşlar seçimden önce Ak Parti Bilecik İl Başkanı Ramazan Kurtulmuş'un 200 yataklı modern bir hastane kurulacağı haberi Bilecik'te sevinçle karşılandı. Ama seçimin üzerinden geçen zaman diliminde hala hastanenin nereye kurulacağına karar verilemedi. Hastane nereye kurulacak? (yakında..)