İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Bahçelievler Mahallesi'nde bulunan Şehit Kaymakam Muhammed Fatih Safitürk Ortaokulu'nun açılış törenine katıldı.
Törende, Şehit Kaymakam Muhammed Fatih Safitürk'le ilgili konuşan Bakan Soylu: "Şahadetinden sonra Mardin'e gittim yaptığı hizmetleri gördüm, ziyaret ettim. İnsanların, çocukların, onu nasıl sevdiğini, şahadetinin yarattığı üzüntüyle gördüm. Ailesini tanıdım. Bir annenin, bir babanın olabilecek en metanetli, ama en metanetli halini gördüm. Bütün ülke hepimiz gördük. Televizyonlardan izlediniz.
Bütün bu gördüklerimle Muhammed Fatih Safitürk denildiğinde, onunla ilgili konuştuğum zaman, bende oluşan hissiyat çok farklıdır, çok değişiktir. Herşeyden önce şunu bilmenizi isterim. Şehit Kaymakam Muhammed Fatih Safitürk, şahadetinin bizlere öğrettiği çok şey vardır." dedi.
Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Yaşar Güler ile birlikte törenin düzenlendiği okul bahçesine gelen Bakan Soylu'yu muhtarlar karşıladı. Muhtarlarla tek tek tokalaşan Bakan Soylu daha sonra çocukların sevgi seliyle karşılaştı. Çocuklara da aynı şekilde ilgi gösteren Bakan Soylu bol bol fotoğraf çektirdi. Bakan Soylu ayrıca Şehit Kaymakam Muhammed Fatih Safitürk'ün Bilecik'teki yakınlarıyla da özel olarak ilgilendi.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşımızın okunmasıyla başlayan törende ilk olarak Vali Süleyman Elban konuştu. Vali Elban, Şehit Kaymakam Muhammed Fatih Safitürk ismini sonsuza kadar yaşatmak için okula ismini verdiklerini belirterek, okulun yapımıyla ilgili teknik bilgiler verdi. Vali Elban ayrıca vatanı bölüp parçalamak isteyenlerin de hiç bir zaman amaçlarına ulaşamayacaklarını belirtti.
"BU TOPRAKLARDA BULUNMAKTAN ONUR DUYUYORUM"
Vali Elban'ın ardından İçişleri Bakanı Süleyman Soylu konuştu. Yaklaşık 25 dakika kürsüde kalan Bakan Soylu Bilecik'te bulunmaktan büyük onur duyduğunu ifade ederek "Ata toprağı, ismini zikrettiğimizde gönlümüzün titrediği, eğer bugün hür isek, özgür isek, bugün özgürlüğümüzün, inancımızın, dinimizin önemli bir timsali olarak Ezan-ı Muhammed'i dinleyebiliyorsak, eğer bir çok devlet kurmuş ve Türkiye Cumhuriyeti Devletiyle, ay-yıldızlı bayrağımızı 780 bin kilometre karede nazlı nazlı dalgalandırıyorsak, onun en büyük nedenlerinden köklerinden birisi olan Bilecik'te, Ertuğrulgazi'nin, Orhangazi'nin, Osmangazi'nin ve bu devletimizin kurucu babalarının bulunduğu bu toprakta bulunmaktan büyük onur duyuyorum" dedi.
Bakan Soylu konuşmasının devamında binanın yapımında emeği geçenlere teşekkür ederek: "Allah razı olsun" dedi. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin güçlü olduğunu ifade eden Bakan Soylu: "Yeterki biz bu gücü milletin hizmetine sunalım" dedi.
"BÜROKRASİ HİZMETE ENGEL DEĞİL, HİZMET ÜRETMEYE VESİLE OLMALI"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sözünü hatırlatarak konuşmasını sürdüren Bakan Soylu şunları belirtti: "Sayın Cumhurbaşkanımız "Biz millete efendi olmaya değil, biz hizmetkar olmaya" geldik diyor. Biz bu anlayışla duruyoruz. Bunu yapabilirsek elbette en büyük mutluluk bizdedir.
Dün kaymakamlarımıza hitaben yaptığım konuşmada da söyledim. Bürokrasiyi hizmetlere engel değil, hizmet üretmeye vesile olur hale getirirsek, insiyatiflerimiz yapma yönünde, bürokratik engelleri aşma yönünde kullanabilirsek, işte böyle güzel eserler ortaya koyabiliriz. Hiçte zor değildir. Bu güzel eserlerde çocuklarımız yarınlara daha güçlü halde ulaşabilme ve oraya adım atabilme fırsatı bulurlar. Buralar sadece öğretilen yerler değildir. Bu bina ayrıca hatıra üreten bir bina olacaktır. Düşünün ki, çocuklarımızın hayatlarını şekillenmeye başladığı bir dönemi bu binanın içinde geçirecekler. Burada kuracakları dostlukları ömür boyu sürdürecekler. Hatta bu binada çocuklarını okutacaklar ve hatıralarını beraber paylaşacaklar. Bu binadan doktorlar, mühendisler, bilim adamları, hemşireler, öğretmenler yetişecek. Ama bu binadan en önemlisi annesini, babasını, atasını, tarihini, medeniyetini bilen, bu toprakların ve bu insanların ahlakını bilen ve ifade etmek istiyorum ki geleceğini geçmişini bilen bu konuda bundan sapmayan, bütün dünya bugün insanlık bunalımı geçirirken anadolu medeniyetinden bütün dünyaya "Biz insanız, biz insanız, biz insanız" diye haykıran evlatlarımız yetişecek." dedi.
Şehit Kaymakam Muhammed Fatih Safitürk'le ilgili konuşan Bakan Soylu: "Bu binaya ismini veren Şehit Kaymakam Muhammed Fatih Safitürk kardeşim hep varolacak. Sizi bilemem ama bu beni kendi adıma çok mutlu ediyor.
Bir askerimiz polisimiz şehit olur kendisini o zaman tanırız. Fethi Sekin'i, Ömer Halis Demir'i doğal olarak bütün millet olarak şahadetlerinden sonra çok daha iyi tanırız. Bu evlatlarımız bu kardeşlerimiz bu okulda okuyacaklar ve yarına hazır olacaklar bu güzel çocukların önünde güzel rol modellerimiz var. Bu memleketin hürriyeti için, bayrak için canını hiçbirşey düşünmeden, sevdiği annesini, eşini, çocuklarını gözü arkada kalmadan illa vatanım diyerek şehit olan bu evlatlarımızın her birisi, bu vatan için neler yapılabileceğini, vatan için ne yapmak gerektiğini bize şahadetleriyle birlikte ortaya koymuşlardır. Bu unutulmaz birşeydir.
"ŞEHİT KAYMAKAM SAFİTÜRK'ÜN DEĞERİ ÇOK FARKLI"
Tanırız bu kardeşlerimizi, keşke deriz ama çare olmaz. Şehit Kaymakam Muhammed Fatih Safitürk'ün benim için çok farklı değeri var. Şahadetinden kısa bir süre önce kıymetli kaymakamımızla yaptığım toplantıda kendisi ile tanışmış o heyecanını o sevgisini fotoğraflarda gördüğümüz o güzel gülüşünü görme imkanı bulmuştum. Şahadetinden sonra Mardin'e gittim yaptığı hizmetleri gördüm ziyaret ettim. İnsanların çocukların onu nasıl sevdiğini, şahadetinin yarattığı üzüntüyle gördüm. Ailesini tanıdım. Bir annenin bir babanın olabilecek en metanetli, ama en metanetli halini gördüm. Bütün ülke hepimiz gördük. Televizyonlardan izlediniz. Bütün bu gördüklerimle Muhammed Fatih Safitürk denildiğinde onunla ilgili konuştuğum zaman bende oluşan hissiyat çok farklıdır. çok değişiktir. Herşeyden önce şunu bilmenizi isterim. Şehit Kaymakam Muhammed Fatih Safitürk, şahadetinin bizlere öğrettiği çok şey vardır.
"MESELE TÜRK-KÜRT MESELESİ DEĞİL"
Çocuklar dostlar burayı iyi anlamanızı isterim. Bu ülkenin düşmanlarının, terörün, PKK'nın, DAEŞ'in, FETÖ'nün, aslında ne istediğini, neyi hedeflediğini çok açık bir şekilde göstergesidir. Bu şahadet bize diyor ki, Türk-Kürt ayrımı, öteki diye bir ayrımın, dindar-laik diye bir ayrımın ve sunni-alevi diye bir ayrımın hiç alakası yok. Minareyi çalan kılıfını hazırlıyor misali bunlar. O teröristlerin uydurduğu kılıflardır. Bu ülkede kardeşin, kardeşle, Türk'ün Kürtle, Laz'ın, Çerkez'le, Alevi'nin Sunni ile hiçbir meselesi yoktur. Mesele bu milletin güçlenmemesi, zenginleşmemesi, huzurla ilerlememesi, yatırım yapmaması, IMF boyunduruğundan kurtulmaması meselesidir. Mesele dünyanın en pahalı arazisi olarak nitelendirdiğim bu toprakların bu milletin evlatları tarafından yönetilmemesi meselesidir. Mesele bu ülkenin hedeflerine ulaşamama meselesidir. Mesele bizi birbirimizi düşürüp, kardeşe kardeşe düşürüp bu ülkenin zenginliğini ve gücünü enerjisi boşa sevk etmek meselesidir. Çok basit bir soru soralım. Şehit Kaymakam Muhammed Fatih Safitürk'ün elinde silah mı vardı? Operasyona mı gidiyordu? Çatışma halindemiydi? O bir kaymakamdı. Derdi okul yapmak, yol yapmak, o küçücük ilçede çocuklara park yapmak, vatandaşın işlerini görmek, projeler yapmaktı. Ondan öncede orada belediye başkanı vardı. Evet milletden topladığı vergileri, terör örgütüne akıtan, kardeşi kardeşe düşürmek için hendek kazan, bu ülkede biz özerklik ilan edeceğiz diyerek bu ülkenin kamu düzenini ortadan kaldırmaya çalışan bir anlayış orada vardı. Ne getirdi Şehit Kaymakam Muhammed Fatih Safitürk? Kardeşlik getirdi, zeytin atölyesi açtı. İnsanlarımıza iş getirdi, okullar yaptı. 15-20 cm asfaltlar yaparak doğru zeminde giderek evlerine ulaşsınlar dedi. Ama hainler bu ülkenin huzurunu ortadan kaldırmaya çalışan hainler şunu ifade etmek istiyorumki buna imkan vermemeye çalıştılar. Devlet bugünde orada var. Ay yıldızlı bayrak bugünde orada var. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kararlılığı bugünde orada var. Milletmizin duası bugünde orada var. Muhammed Fatih Safitürk'te bu memleketin yiğit evladı olarak şu gönlümüzde, kalbimizde, milyonlarca insanın yüreğinde var!
"NAMUSUYLA YAŞAYAN İNSAN NEDEN ŞEHİT EDİLİR?"
Namusuyla yaşayan bir insan neden şehit edilir? Böyle bir insanla kimin ne derdi olur? O bombayı koyanlar propaganda yapıyorlar ya şunu söylemek istiyorum. Hiç bir şeyle alakaları yoktur. Böyle bir insanın hangi kökenden hangi vatandaşımıza hangi tür zararı verirse versin Allah'ın lanetlisidir. Şehit Kaymakam Muhammed Fatih Safitürk orada okul açtı, yol yaptı diye kim zarar görmüştür? Kim ekmeğinden olmuştur." dedi.
"DÜNYANIN EN BÜYÜK 10 DEVLETİNDEN BİRİ OLMAK İSTİYORUZ"
Bakan Süleyman Soylu konuşmasının devamında öğrencilere seslendi. Bakan Soylu şöyle konuştu: "Kıymetli çocuklar. Bizi ve sizi hedeflerimizden ayırmak istiyorlar. Bize emanet ettikleri ülkeyi daha iyi bir noktaya getirmek için gayret ortaya koyuyoruz. Her birinizin yüzünde temizlik var, saflık var, annelerinizin ettiği duların o güzel nuru var. Biz dünyanın en pahalı arazisinde oturuyoruz. İpekyolunun tam göbeğindeyiz. Biz Avrupa'dan 10 yaş genç nüfus olarak, insan kaynağımız bizim diğer ülkelere nazaran en üyük avantajımızdır. Her birinizin umudu bizim umudumuzdur. Sizin dünyadaki gelişmiş ülkelerin gençleriyle rekabet edebilmenizi istiyoruz. Bu imkanlar onun için bilgisayarlar, laboratuvarlar onun içindir. Biz zengin bir ülke olmak istiyoruz. Biz hür bir ülke olmak istiyoruz. Biz bağımsız bir ülke olmak istiyoruz. Biz dünyanın en büyük 10 devletinden biri olmak istiyoruz. Ne yaparlarsa yapsınlar, ayağımıza hengi çelmeyi takarlarsa taksınlar kendi arabamızı üretmek istiyoruz, kendi uçağımızı, kendi uydumuzu üretmek istiyoruz. Bugün nasıl İHA üretiyorsak, dünyada artık biz yapabiliyoruz biz gerçekleştirebiliyoruz, ayaklarımızın üzerinde duruyoruz demek istiyoruz." dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun konuşmasının ardından Kaymakam Muhammed Fatih Safitürk Ortaokulu'nun açılış kurdelesi kesildi. Açılış kurdelesinin ardından Bakan Soylu, okul hatıra defterini imzaladı. Ardından Şehit Kaymakam Muhammed Fatih Safitürk köşesini açtı. Bu sırada Şehit Kaymakam Muhammed Fatih Safitürk'ün yakınları duygusal anlar yaşadı.
Bakan Soylu daha sonra sınıflara geçerek öğrencilerle bir süre sohbet etti. Öğrencilere "Büyüyünce ne olacaksınız?" diye soran Bakan Soylu, öğrencilere hediyeler taktim etti. Bakan Soylu daha sonra okul öğretmenleriyle kısa bir toplantı gerçekleştirdi.