Her seçimin ardından seçim sonuçlarını değerlendiriyordum. Ancak bu sefer geç kaldım. Bildiğiniz gibi seçimlerin haftasına oğlum Yunus Emre’nin sünnet düğününü yaptık. Biraz geciksem de bu değerlendirmeleri yapmak istiyorum.
Köşe yazıma başlamadan önce düğünümüze katılanlara teşekkür ederim. Bana nerelisin diye soranlara “Övünmek gibi olmasın Kurtköylüyüm” derim ve Kurtköylü olmaktan gurur duyarım. Allah Razı Olsun övünmekle gurur duyduğum köylülerim de en mutlu günümüzde yanımızda oldular çok çok teşekkür ediyorum.
Ailemizin, Bilecik’in diğer köylerinde mesela Küre, Karaven, Deresakarı, Ayvalı, Pelitözü, Cumalı gibi köylerde ata dede dostlarımız var. Yüzyıllardır babadan oğula devam eden kafadarlarımız. Mutluluğumuzu paylaştıkları için hepsine çok çok teşekkür ediyorum.
Milletvekilimiz Sn. Selim Yağcı. Kendisi Milletvekili olarak düğünümüzü onurlandırdı. Sn. Selim Yağcı ve ağabeyi Mehmet Emin Yağcı ile ailemizin dostluğu ben dünyaya gelmeden başlıyor. Ailelerinin tamamına teşekkür ediyorum. Düğünümüze katılan tüm siyasi parti teşkilatlarına, belediye başkanlarına ve daire müdürlerine ve sivil toplum kuruluşu başkanları ve temsilcilerine, eş dost ve akrabalarımıza çok çok teşekkür ediyorum.
Seçimle ilgili yazıya başlamadan teşekkürle yazıyı bitirdik desek yalan olmaz. Bir hatırayı anlatarak yazı dizisinin başlangıcını yapmış olalım.
Henüz erken seçim kararı alınmamış. AK Parti’de biliyorsunuz 3 dönem kuralı var. Bir taraftan da Büyükşehir olmayan illerin bütün şehir olacağıyla ilgili yasa taslağı çalışmaları mevcut. Böyle bir dönemde A Protokolü bir programda yemekte iken dönemin milletvekili Halil Eldemir yine dönemin belediye başkanı Selim Yağcı’ya:
“Başkan sana kötü bir haberim var. Bütün şehir yasası çıkmayacak” diyor.
Yani 3 dönem kuralına takılıyorsun ve siyasi hayatın bitecek demek istiyor.
Bunun üzerine Selim Yağcı’da Halil Eldemir’e:
“Bu benim için değil senin için kötü bir haber” diyor.
Bu hatırayla yazı dizime girizgah yapmış olayım ve aday adaylığı sürecinden devam ederiz.
Hoşçakalın.