Geçen hafta, ilimizde partilerin seçim çalışmalarının çok sakin yürüttüklerini, anlayışlı bir atmosfer içinde geçtiğini belirtmiştim.
Çok sayıda elektronik posta ve telefon aldım. Okuyucularım, partilerin seviyeli seçim çalışmaları yaptıklarını takdirle karşılıyorlar, teşekkür ettiklerini dile getirmemi de belirtiyorlar. Bende okuyucularımın bu dileklerini yerine getirmiş oluyorum.
İlimizde sakin geçen siyasi çalışmalar diğer illerimizde de aynı sükunetle geçitğini görüyoruz.
Ne yazık ki Genel Başkanlar düzeyinde aynı anlayışı göremiyoruz. Bilahssa Başbakan Erdoğan, Deniz Baykal ve Devlet Bahçeli konuştukları her mitingte tansiyonu yükseltiyorlar.
Saadet Partisi Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu daha seviyeli konuşmalar yapıyorlar.
Tansiyon yükselten üç liderin konuşmalarını ezberledik. Her gittikleri ilde aynı konuşmalar. Her akşam televizyon haberlerinde aynı konuşmaları dinliyor insanlar. “Liderlerin her ile gitmelerine ne gerek var. Nasıl olsa her yerde aynı konuşuyorlar. Bantları Cd’leri çoğaltıp dağıtsınlar” diyorlar.
Bu tarz politikalardan milletimiz bıktı, usandı. Onun için zaten kendi arasında seviyeli siyaset yapıyor. Liderlerden aynı anlayışı ve seviyeyi neden göremiyoruz?
1950 - 1960 arası Menderes - İnönü gerginliğini yaşadık. 1970’lerden sonra Demirel - Ecevit tartışmaları unutulmadı. Sert politikaların ülkeye ne faydası oldu?
Kutuplaşmaların ülkeye hiçbir fayda getirmediğini gören halk, Turgut Özal ile Mecliste bütünlüğü sağladı. Rahmetli, milletin verdiği gücü iyi kullandı, ihracaatta, teknoloji ve diğer sahalarda büyük ilerlemeler kaydetti.
Özal’dan sonra koalisyonlarla gelen sıkıntıları gören halk Erdoğan başkanlığında ki Ak Parti’ye mecliste büyük çoğunluk verdi. Erdoğan ikinci iktidarının yarısına yaklaştı. İkinci defa mahalli seçimlere giriyor. İyi işler yaptığı muhakkak. Yaptıklarından yapamadıkları yüzünden ülke ve kendileri sıkıntıya giriyor. Başta anayasa ve bürokrat dokunulmazlıklarına dokunmayışı “Şimdi bunlar yapılmazsa bir daha ne zaman fırsat doğar” dedirtiyor.
Kısır çekişmeleri millet hiç hoş karşılamıyor. Zaten seçimlerden sonra önce partilerin dörtte üçünde kıyamet kopacağı anlaşılıyor. İlimizde ki siyasi partilerin il teşkilatları sandık neticeleri sonucunda partilileri tarafından hesaba çekilecekler. Teşkilatlarda değişiklikler olacağına kesin gözüyle bakıyorum.
Hayırlı seçimler diliyorum.
NE DEMİŞ, NE DEMİŞ
- Kös dinlemiş adama, davul çalsan ne olacak.
Ömer Tuğrul İNANÇER
İst. Tarihi Türk Müziği Top. Müd.
- Çocukluğumda babamın İran’da yurtdışında görevi nedeniyle Tahran’da sahibinin Ermeni olduğu Uluslararası bir okulda okudum. Onlar çok iyi insanlardı, iyi eğitim aldım.
Mustafa AKAYDIN
CHP Antalya Beld. Bşk. Adayı.
- Bu millet CHP’yi iktidar, Baykal’ı da Başbakan yapmaz.
Zeki SEZER
DSP Genel Bşk.
- Ben sırtımı AKP’ye, Başbakan’a dayadım diye kimse güvenmesin: AKP ile gelenler APS ile giderler.
Deniz BAYKAL
CHP Gnl Bşk.
- Hiçbir Vali APS ile gitmez. Devleti bu kadar yıpratan, halkının değerleri ile ters düşen kişiye, bu millet, Valisini APS ile gönderme yetkisi verir mi?.. Öyle zannediyorum ki kendi partisi veya halk, sayın Baykal’ı APS ile gönderecektir.
Mustafa MALAY
Aydın Valisi
TAŞI GEDİĞİNE
Seçimler yaklaşıyor. CHP Genel başkanı Deniz Baykal için seçim sonuçları iyi çıkarsa BAY - KAL,
Kötü çıkarsa yol göründü;
BAY - BAY
TAŞI GEDİĞİNE
Deniz Baykal’ın katıldığı CHP mitingine 9 bin kişinin katıldığı haberlerde yer aldı.
- Eskişehir il teşkilatı bu sayının içinde mi?