“Sendikamızın siyasi yönü yoktur”

Kamu Çalışanları Hak Sendikaları Konfederasyonu (Haksen) Genel Başkanı Ayhan Çivi, gazetemize özel açıklamalarda bulundu.

Kamu Çalışanları Hak Sendikaları Konfederasyonu (Haksen) Genel Başkanı Ayhan Çivi, gazetemize özel açıklamalarda bulundu. 

Temaslarda bulunmak üzere geldiği Bilecik’te gazetemizi ziyaret eden Genel Başkan Ayhan Çivi, sendikaları ve çalışmalarına ilişkin röportaj verdi. 

Ayhan Çivi, sözleşmeli personellere kadro verilmesi, 3600 ek gösterge düzenlemesi ve banka promosyonları gibi konularda sorularımızı yanıtladı. Haksen’in misyonu ve vizyonunu anlatan Ayhan Çivi, “Sendikamızın siyasi, ideolojik yönü yoktur.” dedi.

Bilecik’te görev yapan devlet memurlarını sendikalarını araştırmaya ve aralarına katılmaya davet eden Ayhan Çivi, “Bilecik'te görev yapan kamu görevlisi arkadaşlarımıza bizi araştırmalarını öneriyorum. Haksızlıkla mücadele eden bir sendikayız. Buradan davetimi iletiyorum.” diye konuştu. 

HAKSEN HAKKINDA BİLGİLER VERDİ

Haksen Genel Başkanı Ayhan Çivi, gazetemize verdiği röportajda, şu ifadelere yer verdi:

“Kamu Çalışanları Hak Sendikaları Konfederasyonu 12 bağlı sendikasıyla 2008 yılından beri kamu görevlerine hizmet ediyor. Sendikamızın temel ilkesi herhangi bir siyasi ideolojik bir referans almadan yasal haklarımızı çalışanlar için kullanma mücadelemizdir, bir hak mücadelesidir. Bu anlamda da büyük ölçüde sendikalardan farklı olduğumuzu düşünüyoruz. Bizde bir sendikalı arayışı yoktur. Elbette mevzuat gereği görevlerimiz vardır. Ben genel başkanım, bir başka arkadaşım yönetim kurulu üyesidir ama esas itibariyle üye eşittir genel başkandır. Tersi de doğrudur bu eşitliğin. Genel başkan eşittir üyedir. Tamamen samimi bir mücadele içerisindeyiz. 

BİLECİK’TE TEŞKİLATLANMA

Bilecik'te Şeyh Edebali Üniversitesinde bir teşkilatımız var. Bununla beraber belediyede arkadaşlarımız bir takım görüşmeler yaptılar. Ticaret İl Müdürlüğünde bizim birkaç üyemiz var onları ziyaret ettik. Onlarla beraber daha da yaygınlaşacağız. Bizim buraya gelmemizle Hak-Sen üyesi daha da artacaktır. Şuanda 50 civarında üyeyle yürütüyoruz. 

SÖZLEŞMELİ PERSONELLERE KADRO VERİLMESİ

Biz halen sözleşmeli devam eden arkadaşlarımızın birtakım uğradığı hak kayıpları noktasında, haksızlıklar noktasında hem bireysel anlamda hem genel anlamda son derece duyarlı bir sendikayız. Biz Hak-Sen'i sözleşmelinin dostu sendika olarak değerlendiriyoruz. Sözleşmeli arkadaşlarımızın da aynı düşüncede olduklarını biliyoruz. Tabi sözleşmeli üyelerimiz de var bizim. Türkiye'de kamu hizmetleri bir bütündür. Yani bugün belediyede çalışan, maliyede çalışan, üniversitede çalışan, hastanede çalışan hiç fark etmez burada kamu hizmetlerini veren sözleşmeli veya kadrolu olan bir statü farklılığı var. Ancak bu statü farklılığı çalışanlar arasında mali ve sosyal haklar açısından ayrımcılığa yol açıyor. Hem de hak kayıplarına yol açıyor. Aynı hizmeti yapıyor, aynı odada, aynı kurumda, aynı binada. Maalesef şu anda 550 bin civarında yılların birikimiyle oluşan bir sözleşmeli personel sayısı var, halen de bir takım sözleşmeli personel olarak alım yapılıyor. Bir taraftan bu durum sorun olarak kabul edilirken çözüm noktasında gündeme geldi ve meclis 1 Ekim’de açıldığında parlamentoya gelecek ama bir taraftan da bu alımlar devam ediyor. Biz diyoruz ki tüm sözleşmeli personeller hangi mevzuata tabi olursa olsun kendi mesleki eğitimlerinin olduğu memuriyet kadrolarına atanmaları gerekiyor. Hizmet ihtiyaçtır, o zaman bu insanları bazı haklarından yoksun bir şekilde çalıştırmak yerine bir an önce sözleşmenin kaldırılıp bir an önce kadroya geçirilmesini talep ediyoruz. 

3600 EK GÖSTERGE DÜZENLEMESİ

Devlet memurluğunda unvanlar esastır. 3600 ek gösterge düzenlemesi de unvanlar üzerinden yapıldı. Burada büyük ölçüde sağlık çalışanlarının lisans mezunu, ön lisans mezunu, öğretmenlerimize, polislerimize, uzman çavuşlara, şube müdürlerine, il müdürlerine, gelir uzmanlarına, defterdarlık uzmanlarına veya uzman unvanındaki personellere 3600 ek gösterge verildi. Diğerlerine 600 ek gösterge verildi. Tabi burada 3600 rakamı hem emekli ikramiyesinde çok ciddi artış sağlıyor hem de emekli olduğunda. Hani çalışırken belki çok fazla bir getirisi yok ama emekli olduktan sonra ciddi fark oluşturuyor. Dolayısıyla biz burada kapsam dışı kalan şefler var, teknikerler var, bilgisayar işletmeni olan var, veri hazırlama kontrol işletmecileri var pek çok sayabileceğim lisans mezunu unvanlarda çalışan arkadaşlarımız var. Bunlar mahrum bırakıldılar. 600 ek gösterge verildi. 2200'den 2800'e çıkarıldı. Bunun da rakamsal karşılığı 150 lira bandında bir artış. Oysa 3600 ek göstergenin rakamsal karşılığı 2500 lira civarında, 25 yıl hizmet eden bir memur açısından. Tabi kanunda da Sayın Cumhurbaşkanımıza bu cetvellerde düzenleme yapma yetkisi verildi. Dediler ki yeni bir kanun çıkartmaya gerek yok, biz de Sayın Cumhurbaşkanımızın takdirini kullanarak bu mahrum bırakılan diğer personeller açısından da yeni bir düzenleme yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Tabiki bunu da talep ediyoruz. Ocak ayında biliyorsunuz yürürlüğe girecek. Ocak ayında yürürlüğe girdiğinde birtakım yargısal ihtilaflar da ortaya çıkacak. Biz de bunun üzerinde sendika olarak çalışıyoruz. O yüzden bunlara hiç gerek kalmadan bu düzenlemenin cetvellerde de düzenlemenin yapılması diğer eksik kısımlarında bahsettiğim personeller açısından düzeltilmesini istiyoruz. 

BANKA PROMOSYONLARI

Daha önceki yıllarda olan promosyon miktarları çok dikkate alınacak düzeylerde değildi. Ekonomide yaşanan olumsuz gelişmeler, memur ve emeklinin alım gücünün düşmesi, enflasyon rakamlarının öngörülemeyen düzeylere çıkmış olması alım gücünü düşürdüğü için bankaların da karları kat be kat arttı. Sonuçta memurlar da bankaların müşterileridir, garanti müşteridir. Bankaların zaten buna talip olmaları bu sebepten kaynaklanıyor. Kimse kimseye hatır için promosyon vermiyor. Geçtiğimiz yıl 6 bine kadar çıkan promosyon rakamları şu anda ortalama 25 bin lira civarında. O sebeple biz artık bankaların bu kazancından dolayı bunun personele yansıtılması gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü bu devlet hazinesinden çıkan bir miktar değil. Bankanın karından vereceği bir miktardır. Bu anlamda tüm kamu kurumları birbirinden bağımsız yapıyor hatta kurum içerisindeki il müdürlükleri çoğu zaman birbirinden bağımsız yapıyor bu sözleşmeleri. Biz de bu konularla ilgili sayın Cumhurbaşkanımızın düzenleme yaparak bu konunun çerçevesini belirlemesini ve diğer çalışanların da bundan yararlanması talebimiz oldu. Tabi bize yazılı bir geri dönüş olmadı ama bu dikkate alınmadığı anlamına gelmiyor. Bu konu onların da gündeminde, Maliye Bakanlığı tarafından bu konuda çalışmalar yapıldığı bilgisini aldık. Tabi bazı kurum yöneticilerimiz hassas davranıyor. Sorumluluk alıyor ve bankalarla görüşmeler yaparak çalışanlarına yeni sözleşmeler yapıyorlar ya da güncelleme yapıyorlar bankayla. Ama bazı kurum yöneticilerimiz de çok fazla hareket etmek istemiyorlar, sorumluluk almak istemiyorlar. O zaman orada çalışan memur mağdur oluyor. 

Ayhan Çevik: Tabi hepimiz sonuçta Maliye Bakanlığının ödediği rakamlarla ücret alıyoruz ve bunu bankalara aktarıyor. O sebeple de biz herkesi kapsayacak tüm memurları dahil edecek bir sistemle düzenleme yapılması gerektiğini düşünüyoruz.

SENDİKAL FAALİYETLERDE YAŞANAN SORUNLAR

Sonuç itibariyle bizler yasal kuruluşlarız. 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu, anayasamız Türkiye'nin altına attığı uluslararası sözleşmeler kapsamında biz bu faaliyetleri yürütüyoruz. Kendi kendimize faaliyet yapmıyoruz. Bu yasalarda da birtakım düzenlemeler var. Sendikada ayrımcılık yasaklanmış hatta bu konuda sendikal faaliyetleri engelleyen kim olursa olsun Türk Ceza Kanununda yaptırımları var. Ancak maalesef tabi her şey somut ve ispatlanabilir olmuyor. Yani örtülü müdahaleler oluyor, bazen açık müdahaleler oluyor. Biz hep kurum yöneticilerimizden ayrıcalık istemediğimizi söylüyoruz. Siz bunu yaptığınız sürece zaten sorun da olmaz. Diğeri sendikalar arası rekabettir. Ama idareler bir tarafın yanında yer aldığı zaman bu sefer sorunlar ortaya çıkıyor. Bu olunca zaten görev alanına da girmiyor. İşte en son Ankara'daki Türkiye'nin en büyük ilçelerinden bir tanesi Keçiören Belediyesinde bizim Yalova Yönetim Sendikamız orada birtakım sözleşmeli personel Belediye Yönetimi bu işe müdahil oldu. Bizim sendikamızdan ayrılmaları noktasında tehditlerde bulunuyor. Sonuçta bu gerçekten de her türlü mevzuata aykırı. Birisinin iradesine müdahale etmek vicdana aykırı.  Çünkü bu insanlar devlet memuru. Birtakım şartları sağladıkları için bunu yerine getirmişler, ayrıca bir vatandaş. Vatandaşlık haklarını kullanıyorlar, ki sendika hakkı evrensel vatandaşlık haklarından bir tanesidir. İşinizi seçmek, eşinizi seçmek gibi doğal bir haktır. Ama böyle bir durum var biz de hukuki alanda hakkımızı arıyoruz gerekli başvurular yapıldı. Ben burdan sizin aracılığınızla da çağrıda bulunmak istiyorum. Bizler elbetteki farklı sendikalarız. Bu doğaldır da. Herkes aynı şeyi düşünmek zorunda da değil.  Ama kamu yöneticilerimizin kamu ideallerinin bu işlere girmemesi gerekiyor. Bunlar sıkıntılı konular. Onlar vatandaşa nasıl hizmet etmesi gerektiği konusunda kafa yormaları lazım, mesailerini bu yönde harcamaları lazım. İşin sendikal boyutunu da bize bırakmaları lazım. 

HAKSEN’E DAVET ETTİ

Bilecik Haber'e bana bu imkanı sağladığı için çok teşekkür ediyorum. Özellikle Bilecik'te görev yapan kamu görevlisi arkadaşlarımıza bizi araştırmalarını öneriyorum. Sendikamızın herhangi bir siyasi, ideolojik yönü yoktur. 2008'de kurulmuş bir sendikadır. Kurumsal yapısını tamamen oluşturmuş, kendini ispat etmiş bir sendikadır. Haksen'li oldukları zaman kimse onlarda bir siyasi düşünce oluşturmaz. Çünkü memurlar açısından böyle bir durum da var. Siyasi, ideolojik bir sendikaya üye oldukları zaman o bölge altında anılıyorlar. Hak-Sen'de böyle bir sıkıntıları da olmayacaktır. Biz haklar konusunda da duyarlıyız. Bugün mesela Bilecik'te bir üyemizin disiplin konusuyla ilgili ben bizzat kendi üyemizle görüşerek ona hukuki destek konusunda süreç başlatıyoruz. Bu kadar da duyarlı bir sendikayız. Bir haksızlık bir kişiye de yapılsa bin kişiye de yapılsa bizim açımızdan fark yoktur. Haksızlık haksızlıktır. Haksızlıkla mücadele eden bir sendikayız. Bizi araştırsınlar ve elbetteki bize bu anlamda destek vermelerini bekliyorum.  Bu davetimi de iletiyorum.”