AK Parti Bilecik İl Başkanı Serkan Yıldırım, Bilecik Belediye Başkanı Melek Mızrak Subaşı’nın 10 Kasım Atatürk’ü Anma törenlerine katılmayışını eleştirerek sert ifadeler kullandı. İl Başkanı Yıldırım, Melek Mızrak Subaşı’na yönelik eleştirilerinde Melek Mızrak Subaşı’nın çok sık Bilecik dışına çıktığına vurgu yaparak, “Belediye Başkanımı seçtik, Turizmden Sorumlu Gezi Başkanı mı anlamadık!” ifadesini kullandı.
Melek Mızrak Subaşı’nın 10 Kasım törenlerine katılmayarak tatile çıktığını öne süren Serkan Yıldırım, “Atatürkçülük konserlerde İzmir Marşı söylemekle olmuyor. Sosyal medyada buralarda varmış gibi sayısını bilmediğimiz sosyal medya ekibinin paylaşımlarıyla da olmuyor” dedi.
Serkan Yıldırım, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, şu ifadelere yer verdi:
“Ne mecliste varsın, ne Ata’ mızı Anma Programında muhtemelen bugün Bilecikliler günü programında da ne de şehirde!
Belediye Başkanımı seçtik, Turizmden Sorumlu Gezi Başkanı mı anlamadık!
Şehir haftanın en az 4 günü susuzlukla mücadele ediyor. Sayelerinde komşuluk ilişkileri ilerledi. İnsanlar su olmayan yerden su olan mahallelere eşine dostuna ihtiyaçlarını gidermeye gidiyor. Ama bilin bakalım bu durumdan bir tek kim etkilenmiyor? Tabi ki şehirde durmayan, yaşamayan Belediye Başkanımız Melek Hanım.
İşviçre’ de Alp Dağları’ nda tatil yapıyormuş. Kayak tatili. Onuda bugün Ata’ mızı Anma Programında yokluğu ile öğreniyoruz. Atatürkçülük konserlerde İzmir Marşı söylemekle olmuyor sosyal medya da buralarda varmış gibi sayısını bilmediğimiz sosyal medya ekibinin paylaşımlarıyla da olmuyor arkadaşım. Geleceksin 1 dakikalık saygı duruşunda bulunacaksın. Bizden birileri katılmayınca parmakla gösteriyorsunuz, kendinizden katılmayan oldu mu sus pus oluyorsunuz.
Şehrin her yerinde astığın pankartlarda işaret ettiğin Atamız O gerçekten bizimle ama sen bizimle bu şehirle değilsin maalesef.
Şehir her geçen gün çaresizlik içinde. İnsanlar belediyeden umudunu kesmiş. Ama sizin umurunuzda değil. Sizde haklısınız nasıl olsa 4.5 sene var daha. CHP’nin bu ülkedeki görevi bu sonuçta öyle değil mi?”