Bozüyük’te geçtiğimiz hafta elim bir tren kazası yaşandı. Bizlerde olayı duyar duymaz görevimiz gereği olay yerine ulaştık. Olay yerine ulaşır ulaşmaz kamuoyuna en doğru bilgileri hızlı bir şekilde ulaştırmak için çalışmalara başladık. Ancak nedendir bilinmez Bozüyük ve Pazaryeri Jandarma ekipleri basın mensuplarının tamamını meraklı vatandaş kategorisine koyarak, basına karşı suçlu muamelesi uygulayıp görev yapmamızı zorlaştırdılar. Hatta bazı basın mensubu arkadaşların fotoğraf makinelerine el koyulmaya çalışılırken, göz altına alınmak tehdidi ile karşı karşıya kalan basın mensupları neye uğradığını şaşırdılar. İşin en ilginç tarafı da bu yaşananlar karşısında ise devletin Valisi bile çaresiz ve duyarsız kaldı. Çevre de geniş güvenlik önlemi alan Jandarma ekiplerine komutanlık eden Başçavuşun bu tavrı basın mensuplarının tamamınca yadırgandı. Hatta bir ara basın mensuplarını uzaklaştırmak adına çevresinde bulunan askerlere yüzlerce vatandaşın önünde “Ben size ne diyorum, şimdi bu kadar milletin önünde döveceğim hepinizi” şeklinde askerlere ağır ithamlarda bulundu. Bu yaşananlar karşısında görevimizi güçlükle de olsa yerine getirmeyi başardık. Bağlandığımız ulusal kanallarda da bu yaşanan facianın yanında Başçavuşun sergilediği tavrı Basın mensuplarına ve kamuoyuna yapılmış bir hakaret olarak dile getirdik. Jandarma başçavuşun sergilemiş olduğu bu tavrı tüm Türkiye duydu.
Şimdi Kamuoyu şu soruların cevabını bekliyor.
Sayın Başçavuş;
İletişimin temel taşı ve demokrasinin işleyişini sağlayan en önemli kurumlardan bir tanesi olan basının özgürlüğünü niçin kısıtlamaya çalıştınız ? Kamuoyunun gerçekleri öğrenmesini mi gizlemeye çalışıyordunuz? Aynı zamanda bir kamu görevi gören basın mensuplarına karşı bu kin ve düşmanlığınız nerden kaynaklanıyor? Kendiniz görev yaptığınız düşüncesi ile hareket ederken niçin başkalarının görev yapmasını engellemeye çalışıyorsunuz?
Sayın Vali Musa Çolak;
Her zaman basının özgürlüğünden ve öneminden bahseden Vali Musa Çolak, ne oldu da bu yapılanlar karşısında sessiz kaldınız. Görevi, olayı en doğru şekilde kamuoyu ile paylaşmak olan basın mensuplarına sergilenen tavrı niçin görmezden geldiniz? Sergilenen bu tavır sayesinde kamuoyunun doğru bilgilere ulaşması niçin geciktirildi?
Ben il jandarma Alay Komutanımızın, Pazaryeri Jandarma teşkilatının bu tavrını tasvip edeceğini hiç zannetmiyorum. Böyle durumlarda basına karşı görevi sırasında kısıtlayıcı tavırlar sergilenmesi yönünde emir verilmiş olabileceğini olabileceğine ihtimal vermiyorum. Aynı olayın bir daha yaşanmaması için gereğinin yapılacağına inanıyorum.
Pazaryeri sınırları içinde yaşanan bu elim tren kazası kadar basına sergilenen bu tavır da hafızalardan silinmeyecek. Biz basın mensupları olarak yine de tüm güçlüklere ve tavırlara karşı görevimizi en iyi şekilde yapmaya devam edeceğiz. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.