SORUN SADECE DAĞDAKİLER DEĞİL

MUSTAFA KINIKOĞLU

Yazı planı kafamda oturmuştu. Başlığından bitiş cümlesine kadar… Şöyle girecektim:

“Kavmimden bazıları topraklarında yaşadığı vatana eski acıları neden göstererek ateş altına alırsa, yoldan aracı ile geçerken durmadı diye sivil bir doktoru öldürürse, hem sokakları kazıp çukurlara bomba düzenekleri yerleştirip, daha sonra o çukurdan uçamadığı (!) için gelemeyen ambulansa laf ederse, ambulans gelemediği için hayatını kaybedenleri devletin öldürdüğünü söylerse, propaganda için dünyanın çeşitli yerlerindeki olayların görüntülerini şurada burada katliam var diye sürekli yalan haber yaparsa, haklarımı siyasi olarak savunma imkanı varken hala kan derse, kendi kavmindekilere kendisini silah zoru ile benimsetirse…

Ben bundan utanırım. Kavmimin böyle yapmasından utanırım, neden mertçe, ahlaklıca mücadele edemiyor bu kavim diye düşünür utanırım.”

Böyle devam edecektim. Yazıyı da “Allah Utandırmasın” diye bitirecektim. Sonra sosyal medyada örgüt destekçilerinin yazdıkları mesajları görünce vazgeçtim. Bunları yazmanın hiçbir anlamı olmayacağını gördüm. Onlar da tam tersini düşünüyorlardı. Ambulansları devletin göndermediğini, devletin masumları öldürdüğünü, örgüt üyelerinin kahraman olduklarını, dünyadaki farkirlerin kahramanları olduklarını, izmaritleri yere atmayacak kadar doğasever kişiler olduklarını söylüyorlardı. Ve bunları sadece propaganda olarak değil gerçekten inandıkları için söylüyorlardı.

Hal böyleyken bu sorunumuz için farklı bir politika gerektiği çok açık… Açıkca görülüyor ki sorun sadece dağa çıkanlarla sınırlı değil, onları destekleyen çok fazla kişi var. Sırtını terör dayamış partinin oy oranı malum… Silah zoru ile mi aldı diyorsunuz, %90 almasın da %70 alsın… %70 almasın da %50 alsın… Bu bile sosyolojik olarak çok önemli bir gösterge. Böyle bir destek varken bu işin “etkisiz hale getirmekle” bitmesi bana mümkün gelmiyor.

Devlet çözüm süreci denedi, hepimiz çok umutlanmıştık ama şimdi görüyoruz ki hainler karakterlerinin güzel (!) bir örneği olarak o sırada durmadan yığınak yapmışlar. Devlet bu sırada ne yaptı diye sormadan edemiyor insan ve aklıma “Hayaller Polat Alemdar ya Gerçekler” yazım geliyor.

Son operasyonlar gösterdi ki güvenlik güçlerinin teknolojik gücü eskiye nazaran daha iyi bir seviyeye gelmiş, terör sorunu etkisiz hale getirmekle çözülmez ama bu durum ciddi bir caydırıcı etki olacaktır. Sosyolojik sorunu çözmek ise bundan bin kat daha zor. Üstelik devletin başındakilere karşı olacağım diye bu eşkıyaları destekleyenler olduğu günümüzde çok daha zor.

Hükümet seçim sonrası birden operasyonlara başlamakla, üstelik bunu oy kazanmak için yaptığı için suçlanıyor. Örgüt destekçisi partinin bile böyle bir alçaklık yapacağını düşünmüyorum, iki polisimizin şehit edilmesi sonrasında operasyonlar başlamıştı. Ancak eleştirilerin haklı olduğu nokta şu, bu olaylardan önce o kadar araç yakma, şantiye basma oldu, bunlar süreç zarar görmesin diye sümenaltı mı edildi? O kadar mayınlar döşendi, silahlar depolandı, buna neden önlem alınmadı?

Biz burada bunların lafını ediyoruz ama asıl sıkıntıyı orada evlatları asker, polis olan aileler çekiyor. Allah bu sorunun en kısa zamanda en güzel şekilde çözülmesini ve bir daha aynı dertle karşılaşmamayı nasip etsin.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.