Bilecik Sivil Dayanışma Platformu (BİSİDAP) tarafından Zalim Esad'ın Suriye'nin İdlib kentinde gerçekleştirdiği kimyasal saldırı sert bir dille kınandı. Cuma namazı çıkışı Kayı Boyu Camii önünde bir bildiri yayınlayan BİSİDAP, Müslümanlara birlik olma çağrısında bulundu.
Ayrıca kimyasal saldırı sonucunda hayatını kaybedenler için gıyabi cenaze namazı kılınarak, Müslüman coğrafyasındaki zulmün sona ermesi için dua edildi.
İlimizde faaliyet gösteren çok sayıda sivil toplum kuruluşu (STK)'nın bir araya gelerek oluşturduğu Bilecik Sivil Dayanışma Platformu (BİSİDAP) tarafından, Esad rejimince Suriye'nin İdlib kentinde gerçekleştirilen kimyasal saldırıyla hayatını kaybedenler için gıyabi cenaze namazı kılındı.
Cuma namazı çıkışı Kayı Boyu Camii'nde kılınan gıyabi cenaze namazının ardından, BİSİDAP adına İlim Yayma Cemiyeti Şube Başkanı Kadir Urfanlı bir basın açıklaması yaptı. Urfanlı açıklamasında, zalim Esad'ı kınayarak Müslümanlara birlik olma çağrısında bulundu. Bugün İdlib'in olduğu hedefe yarın İstanbul'un veya Ankara'nın gelebileceğine dikkat çeken Urfanlı,"Firavun gibi, Alem-i İslam'ı çocuk mezarlığına çevirseniz de Musa'ların gelişine engel olamayacaksınız" diye haykırdı.
İdlib'teki kimyasal saldırının sert bir dille kınandığı açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi:
"İslam Coğrafyasında Müslümanlar öldürülüp katledilirken Tüm dünyanın sus pus olduğu, gören gözlerin kör,duyan kulakların sağır, konuşan dillerin lâl olduğu âlem-i islâmın coğrafyasında acımız gittikçe büyüyor.Her geçen gün Müslüman kanı akmaya devam ediyor. Suriye’de zalim Esad ve destekçileri, Küresel güçler kirli, keza vahşi emellerine ulaşmak için bugünlerde İdlib’de çoluk çocuk demeden kimyasal silah saldırısı düzenlemiş, çoğu çocuk 100’den fazla sivil hayatını kaybetmiş, yine çoğu çocuk 500’den fazla sivil yaralanmış ve bu yaralıların tedavi için götürüldüğü Rahma Hastanesi ve sivil savunma merkezlerine defalarca saldırılarda bulunulmuştur ve bilfiil bu saldırılar devam etmektedir.
Sultan Fatih’in, Sultan Selahaddin-i Eyyyubi’nin torunlarını birbirine düşüren bu katil sürüsü bugün aynı ceddin soydaşlarını, dindaşlarını katlederken bizlerin izlemesini reva görmeyi umut ettikçe bilsinler ki biz bu zulmü izlemeyeceğiz, bu zulme sessiz kalmayacağız son nefesimize kadar avazımzın çıktığı kadar bağıracak ve Â’raf Suresinin 44. Âyet-i kerimesiyle cevap vereceğiz; “Allah’ın laneti zalimlerin üzerine olsun”.
Sanmasınlar ki İdlib yalnızdır, sanmasınlar ki yıkıldık ve dağıldık bizler burada, bireysel olarak her Müslümanın üzerine düşen asli ve de kutsi vazifesini yerine getirmesi için toplandık. Eminiz ki bugün bu kenetlenişimiz evvela Bilecik’le, güzel vatanımız Türkiye’ye ve oradan da tüm dünyaya ilham kaynağı olup Müslümanları tek çatı altında toplamak için fevkalade bir adım olarak tarih sayfalarında altın harflerle yerini alacaktır.
Halep, Hama, Humus, Şam-ı Şerif, Lazkiye, Arakan, Myanmar, Patani, Bosna, Çeçenya, Bağdat, Kerbela, Tunus, Libya, Cezayir, Fas, Somali ve alem-i islam’ın güzide beldelerinin hâkimiyeti ancak Alemlerin Rabbi olan Allah’a aittir. Burada savaş hukuku safsatasını kendi lehlerine göre şekil veren emperyalist düzenin ülkeleri bilsinler ki bu ülkelerin kalesi Türkiye Cumhuriyeti’dir. Nitekim 15 Temmuz bunun alenen ispatı ve de emaresidir.
Değerli Katılımcılar, Bu görüntüler ilk değildir, Dünya devletlerinin oynadığı barış tiyatrosunun kurbanı maalesef yine Suriyeli masum siviller, kadınlar çocuklar oluyor. Halep işgalinden sonra Batı adeta tüm Suriye muhalefetini terör örgütü olarak kabul etmeye başlamış; PYD/PKK gibi terör örgütlerini ise özgürlük savaşçısı ve terörle mücadelede müttefik olarak kabul etmekte ve Karadan havaya füzeler dahil olmak üzere her türlü ağır silahla donatmaya hız vermiştir.Türkiye’nin Daeş ve PYD/PKK terör örgütlerine karşı mücadelesinde ise ABD-Rus ittifakı ve onlara eklemlenen mezhepçi çetelerin Türkiye’ye karşı ittifak oluşturduklarını görmekteyiz" ifadelerini kullandı.
Basın açıklamasının ardından Şadan Turhan tarafından zulüm altındaki tüm Müslüman coğrafyası için dua yaptırıldı.