Köşe yazılarımın başlarında, her hafta “küresel ısınma ve iklim değişikliği” deyimi gördükçe tekrarlarımı hoş göreceksiniz. 1860 yılından başlayarak günümüzde daha hızlanan “teknolojik devrimin” ağır bastığı sanayi devrimi gözlüyoruz. Ağır sanayi, otomotiv sanayinin baş elemanları; sac, demir aksam, alüminyum ve enerji, çimento gibi karbon emisyonunun kesif yaratıcıları sera gazlarının başlıca kaynaklarıdır. Atmosferde; sera gazı tabakaları, güneş ışın ve ısılarını tekrar tekrar dünyamıza yansıtarak iklim değişikliğine neden olmaktadır. Dünya ısısı giderek artmaktadır. A.B.D. NASA uzay üssünde görevli bilim adamı (iklim bilimci) James Honsen bu durumu A.B.D. Senatosu ilgili komisyonunda 1984 yılında açıklamış, önlem alınmasında ısrarını belirtmiştir. Bu bilimsel gerçek 1992 tarihinde Rio’da 2012 yılında yine Rio’da B.M. ülkelerinden 150 den fazlasıyla gündeme alınmıştır. Bu konuda ülkemizde çalışmalar vardır. Bu konuyu bir köşe yazımızda okuyacaksınız.
Suyun önemi nedir? Canlılarda dolaşan yaşamsal sıvıdır. Kanın %80-90’ı sudur. Canlıların yapıtaşıdır. Ağaçların odun kısmının %50’si, insan vücudunun %65’i sudur. Topraktaki elementlerin besin elementlerine ayrışmasını sağlar. Bitkilerdeki dolaşımı sağlar mobil (erimiş) halde elementleri uygun ve lüzumlu yerlere taşır. Fotosentez ve bitkisel besinlerin temel öğesidir. Bitkisel vejetasyon tiplerinin alanlarının belirleyicisidir. Tropik yağmur ormanları, kurak stepler ve çöller gibi alanlar su bulunuşuna göre hayat bulurlar. Suyun kaynakları, dünya yüzeyindeki alanlarına göre denizler %96,5, karalar yüzde 3,5, buzullar %1,74 göller, akarsular ve atmosfer yüzde 0,10, yer altı suları %1,66 toplam 1.388 milyar metreküp su sürekli mevcuttur. Su kaynaklarının ancak %1.76’sı tatlı sudur.
Kara ve denizler atmosfer arasında hidrolojik su çevrimi 3 milyar yıldır devam etmektedir. Nem atmosferde ortalama 9 gün kalmakta, her seferinde 24 mm yağışı 40-42 tekrarla (yılda) yeryüzüne bırakmaktadır. 1.000 mm’nin 660 mm’si karalara, 340 mm’si denizlere düşmektedir. Dünyanın ekstremlerine göre tropik yağmur oranlarına 10.000 mm/yıl, çöllere ise 25 mm/yıl yağış düşmektedir.
Türkiye 643 mm/yıl ortalamasında yağış almaktadır. Türkiye sathına; yağışlarla 501, toplam yüzeysel akış 158, yer altı sularının beslenmesi 69, buharlaşan su 274, kullanılabilir net su 112 milyar metreküptür. 72 Milyon nüfusa göre kişi başına düşen su 1.550 m³/yıl dır. Dünya sıralamasında tatlı suya göre ülkemizin su zenginliği 106. Sıradır. Görüldüğü gibi su zengini bir ülke değiliz!
Su zengini ülkeler 10.000 m³/yıl üzerinde alanlardır. 1000-3000 m³/yıl olanlar ve 3.000-10.000 m³/yıl olanlar az ve yeterli su kaynağına sahiptirler. Doğal varlıklarımızın durumunu açıklamaya devam edeceğim.