Tarımda çalışıp üretenler mağduriyet yaşamaya devam ediyor. Hububat alım fiyatlarının maliyetin altında açıklanmasına tepki göstermiştim. Geçen haftaki yazımda Toprak Mahsulleri Ofisinin Osmaneli, Bozüyük ve Pazaryeri ilçelerimizde alım yapmasını, randevu sıkıntısının yaşanmamasını, çiftçimizin buğdayını teslimi sırasında kuyrukta bekletilmemesi için önlem alınmasını dile getirmiştim.
Bugün kapalı sistemle yapılan sulamalarda yaşanan arızaları gündeme getirelim. Bölgemizde çiftçimizin kapalı sistem sulama ile tanışması 12-13 sene oldu. Barajları, sulama kanallarını ilimizin bağlı olduğu Devlet Su İşleri Eskişehir Bölge Müdürlüğü yapıyor. Artık barajlar eskisi gibi yapılıyor dendikten sonra 45-50 yıl sürmüyor. (Buna örnek Bakraz Barajını gösterebiliriz) 3-4 yıl içerisinde bitiriliyor. Yalnız sulama kanallarında meydana gelen arızalar zamanında giderilemiyor. Devlet Su İşleri “Ben sulama göletinizi ve kapalı sistem sulamayı yaptım. Faydalanacak köyler birlik veya kooperatifini kursun çalıştırsın” diye düşünüyor. Köylerde nüfusun azalması, boru, vana, kepçe masraflarını birlik ve kooperatiflerin gelirleri karşılamıyor, her geçen gün gelir seviyesi düşen çiftçi tarımdan uzaklaşıyor.
Sulama ümidiyle ekim yapan üretici arızalar ve arızaların günler ve hatta haftalar süren susuzluktan gelir kaybına uğruyor.
12-13 yıldır aynı akıbeti yaşayan üretici bezginlik ve ilgisizlikten dolayı her geçen gün toprağını terk etmektedir. Devlet Su İşleri ilimize şube açtı, hiçbir yetkisi olmayan bir müdür, 6 memur, bir özel koruma atadı, tabii bir çaycı da var. İlimizin memura değil işçi kadrosuna ihtiyacı var. Sıcakların mevsim normallerin 5-6 derece üzerinde olması ekili arazileri çok etkiler. Odasında klimayla serinleyen memur gibi, arazideki mahsulün aynı imkana sahip olmaması yiyecek maddelerinin azalmasına ve fiyat yükselmelerine sebep olduğunu bilmekte fayda var. Yaz ortasına gelmemize rağmen sıkıntıların giderilememesi tarım kesimini endişelendiriyor.