Rahmetli Turgut Özal kendiside bürokrasiden gelmiş olsa da, Başbakanlığı sırasında bürokrasinin işleri yavaşlattığından şikayet ederdi. Aldığı birçok kararlar ve düzenlemelerle vatandaşı bürokrasinin sığındığı mevzuat hazretlerinden kurtarmaya çalışsa da istediğini yakalayamadı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’da Başbakan olduğundan itibaren ve halen bürokrasinin hantallığından şikayet eder. Vatandaşın devlet kapılarında karşılaştığı güçlüklerin sona ermesi için önemli adımlar attı. Ne varki bürokrasi bildiğini okumaya devam ediyor.
Geçtiğimiz Cumartesi günü verdiğimiz haberi okumuşsunuzdur. İlimizde 10 yıl AK Parti’yi temsilen Bozüyük İl Genel Meclis Üyeliği yapan Nail Dağlı, Bozüyük Tapu Müdürlüğü’nde yaşadığı olayı gazetemize anlattı. Hatırlanması için bende köşeme taşıyayım;
“Görevliler geldi ve bir tanesi ağzında sigarayla gayet lakayt bir şekilde kayınpederime bazı sorular sordu. Kayınpederim sorulan her soruya yerinde ve doğru cevaplar vermesine rağmen tapu devri için yeterli olmadığını belirterek bizden sağlık raporu istediler. Raporu alıp geldiğinizde 15 dakika içerisinde işlemlerinizi hallederiz, dediler. Biz de tamam diyerek hemen ertesi gün Perşembe günü sabahı Yeşilkent Devlet Hastanesinden randevu alarak psikiyatri ve nöroloji bölümlerinden istenilen akıl sağlığı ile ilgili raporu aldık. Raporumuzu alıp getirdikten sonra kendilerine teslim ettik ve 15 dakika içerisinde işlemleri tamamlayarak gereğini yapacaklarını söylediler. Biz de hastamızın yüzde 90 engelli oluşu ve yaşı itibariyle rahatsız olması nedeniyle fazla bekleyemediğini kendilerine ilettik. Ancak yaklaşık 2 saat geçmesine ve durumumuzu kendilerine izah etmemize rağmen bizi uzun süre bekleterek mağdur ettiler.
İlk olarak hastaya bulunduğu araca gelip bakacaklarını söylemelerine rağmen daha sonra hastanızı ayağımıza getireceksiniz, diyerek keyfi davranış sergilediler. Sağlık raporunun yeterli olacağını belirtmelerine rağmen sonrasında şahit bulmamızı istediler. Hastamızın okuma yazma bilmesi ve imza atmak istemesine rağmen parmak bastırdılar. Yaptığımız tartışma ve görüşmelerin ardından biraz da mecbur kalarak öğlen tatiline çıkmadan önce hastamızı ayaklarına isteyerek işlemimizi yaptılar. Sonuç itibariyle devletimizin ilgili kurumlarının engelli, yaşlı ve hasta bireyler için her ortamda öncelik tanındığı günümüzde biz bu hakkımızdan faydalanamayarak mağdur edildik. Bize adeta zulmettiler. Ben şahsen bizim yaşadığımız bu mağduriyeti diğer vatandaşlarımızın da yaşamasını istemiyorum. Bu bağlamda bizi mağdur edenler hakkında gerekli hukuki işlemi başlatacağım. Biz mağdur olduk, başkaları da mağdur olmasın”
Sağlık hizmetlerinde 65 yaş üzeri ve engelli vatandaşlarımıza öncelik tanınmasıyla ilgili Bakanlık talimatı olduğunu okumuştum. 82 yaşında yatağında bile rahat edemeyen bir büyüğe Bozüyük Tapu Müdürlüğü’nün lakayt davranışı ‘İnsanlık öldü mü?’ dedirtiyor.
Tapuda çalışanlar, yani müdüründen odacısına kadar aynı muamele kendi aile eşraflarına ve akrabalarına yapılsa neler düşünürler? Yine de ‘Efendim yönetmelik ve mevzuat böyle derler mi?’
Yazık, çok yazık. Şu mevzuat yüzünden nice insanlar neler çekti ve çektikleriyle vefat etti. Ama mevzuat bir türlü ölmedi. Hani insanlar internetten tapu işlemlerini halledeceklerdi. Mevzuat hazretlerini tapu daireleri tapulamışlar.
Peygamber Efendimizin (S.A.V.) şu sözlerinden umarın ders alan olur;
“Allah Teala, yaşından ötürü bir ihtiyara saygı gösteren gence, yaşlılığında hizmet edecek kimseler lütfeder”