TARİHTE BİR İLK…

ALİ ERDAL

Elinizi suya soktuğunuzda bir dalgalanma olur. Sizin hareketiniz nispetinde dalgalanma artar veya azalır.
Ortadoğu cehenneminde böyle bir dalgalanma oldu. İslâm dünyasında savaşlar, göçler plânlayan zalimler, plânları uygulayan tetikçiler, dahli olmasa veya öyle görünse de bundan memnun olanlar için her şey iyi gidip dururken, birden bire ateş denizinde bir dalgalanma oldu… Bir an alevlerin tesiri azaldı. Yüzümüzü yalayan sıcaklık bir an kayboldu. Türkiye´nin de aralarında bulunduğu kırka yakın İslâm ülkesi, ortak bir kuvvet meydana getirmek hususunda ittifak ediverdi. Suudî Arabistan fiilen ve kavlen, beklenmedik bir üslûp ve cesaretle öne çıktı...
Bu kadarcık bir birleşme teşebbüsü bile… Ne yapacağı, ne yapabileceği, ne kadar kararlı olacağı, hangi tehlikeleri göze alıp alamayacağı belli olmadığı halde... Evet, bu kadarcık bir teşebbüs bile birdenbire iki büyük gücü, ABD ve Rusya´yı; hemen kafa kafaya verip –hem de bir telefon görüşmesi ile– "ateş kes"te ittifak ettirdi. Ne oluyor?!.. Burnuna bağladıkları iple istedikleri yöne sürükledikleri köleler, paryalar; yoksa ipi koparabileceklerini, o bağın bir hiç olduğunu akıl mı ettiler? Bakışlarıyla anlaşıp "efendiyi" haklamayı mı gözlerine kestiriyorlar? Dur, şu kölelerin hareketini bir gözlemleyelim... Hareketin teröre karşı olduğu ilân edildiğine göre bu ittifakı; terörle mücadele ettiklerini söyleyenlerin, bunun için “koalisyon” kuranların, “hava harekâtı” yapanların (kara harekâtına kendileri cesaret edemiyor, köleleri sürecekler) hararetle alkışlamaları gerekirdi. Halbuki derin ve mânâlı bir sessizlikle karşılandı… Bizim “ne işimiz var bizim Suriye´de” sakızını çiğneyip duran muhalefet de ne diyeceğini bilemedi ve bir an o da durakladı. Hareket o kadar ani ve beklenmedik şekilde oldu…
Ortadoğu´yu kana bulayanlar, ateşe odun taşıyanlar, ateşi üflemekte rol alanlar; ateşin devamında menfaati olanlar, bu ittifakın kararlılık derecesini hemen ölçmek ve ona göre yeni bir karar vermek pususuna yattılar. Hepsinde bir anlık tereddüt... Sonra birkaç bombalama ile nabız yoklama... Kısa sürede bu hareketin, korktukları kadar kendilerine tavır alacak kararlılıkta olmadığı kanaatine vardılar. Ölü toprağını üzerlerinden atmak istemişlerdi ama köleler; bu büyük bir hamle yapacak kadar değildi. İlk şaşkınlıktan sonra İslâm ittifakının, ağır aksak fıstıkî makam yürüyeceğini düşünüp, bombalamaya kaldıkları yerden devam ettiler. Ve Ortadoğu, bu kısacık inkıtadan sonra yine önceki durumuna döndü.
Böyle basiretli bir kalkışmadan sonra, ilk kararlılık pörsürse, Müslümanların ümidi kursaklarında kalırsa, bunun vebali Allah ve ümmet nazarında çok ağır olur. Tarihte bir ilk… Fiyaskoyla neticelenmemeli... Dua edelim… Bir anlık korkuya kapılanların cüreti artar ve yaygınlaşır. Bu vebalin çoğu da Türkiye ve Suudî Arabistan´a olur.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.