Bilinçsiz arazi kullanımı, yanlış toprak işleme ve özellikle sorunlu yörelerde bitki örtüsünün tahribi toprak muhafazasında önlenemez sorunları gündeme getirmektedir. İyi bir Toprak muhafazası için:
a) Tarım alanlarının uygun kullanılması,
b) Toprak ve su kaynaklarını geliştirici önlemlerin alınması,
c) Bunlardan da önemlisi bitki yetiştirmede uygun kültürel yöntemlerin yerine getirilmesi gerekir.
Ülkemiz tarım alanlarında gerek su gerekse toprak erozyonunun şiddetli derecede seyretmesinin nedenleri:
a) Mutlak mera alanlarının tarla haline getirilmesi,
b) Mevcut meraların aşırı bir şekilde otlatılması,
c) Tarım sistemlerinin bozukluğu, gibi üç ana nedene bağlanabilir.
6.1. Mutlak Meraların Tarla Haline Getirilmesi
Türkiye’de aşırı boyutlardaki toprak ve su kaybının belki de en büyük nedeni bu tür hatalı uygulamadan kaynaklanır. Ülkemizde 6.3 milyon ha civarında olan V., VI. ve VII. Sınıf araziler her ne surette olursa olsun kuru tarımda kullanılamaz niteliktedirler. Çünkü bir taraftan topraklar yüzeysel, diğer taraftan da eğimler fazladır. Mutlak mera ve orman alanı olarak kullanılma zorunluluğu olan buraların toprak işlemeli tarıma açılmaları zamanla erozyonun şiddetlenmesine neden olmaktadır. Kuru tarım alanlarımızda işlenmeyen tarım alanları (çayır-mera, orman ve tarım dışı) toplam alanların büyük bir bölümünü oluşturmaktadır. Buralardaki erozyonlar diğer verimli bölgeleri de verimsiz duruma dönüştürmektedir. Toprak erozyonunu önlemenin vazgeçilmez yolu da mevcut bitki örtüsünü zenginleştirmekten geçer.
Ülkemizde özellikle 1950’li yıllardan sonra mevcut meralar talan şeklinde tahrip edilmiş, büyük bir bölümü (yaklaşık 12 milyon ha) önce işlenip tarla şekline dönüştürülmüş, ancak birkaç yıl (organik maddelerce zengin olduğu dönemlerde) ürün alındıktan sonra ya işlenen ancak şiddetli derecede erozyona uğrayan, ya da terk edilerek ürün vermeyen araziler
grubuna dahil edilmişlerdir. Ülkemiz, bu sorunu en acı biçimde yaşayan memleketlerdendir.
Meralar ve ormanlar, genellikle yüzeysel topraklı eğimli alanlarda yer almaktadırlar.
Tahripleri durumunda olabilecek toprak erozyonu şiddeti de bundan kaynaklanmaktadır.
Gerçekte orman ve meralar, toprak koruyucu ve toprak ıslah edici bazı özellikleri nedeniyle ülke topraklarını muhafazada vazgeçilmez doğal kaynaklardandır.