29 ARALIK 2010 tarihli “BOZÜYÜK İLÇE TARIMI MÜŞAHEDEYE ALALIM” yazıma İl Tarım Müdürlüğünden açıklama geldi. Açıklamayı aynen yayınlıyorum.
“İlimiz Bozüyük ilçesi Dodurga Beldesinde Ahmet AYDIN’a ait sığır işletmesinde çıkan Kuduz Hastalığı ile ilgili olarak İl Müdürlüğümüzce yapılan incelemede;
26.11.2010 tarihinde söz konusu işletmedeki hastalık durumunun İl ve İlçe Tarım Müdürlüğüne bildirmesi üzerine İlçe Tarım Müdürlüğü elemanları hastalık mahalline bu tarihte gitmişlerdir. Daha sonra hastalanan bir hayvandan canlı iken 02.12.2010 tarihinde kan örnekleri alınarak Enstitüye gönderilmiştir. Enstitü ile yapılan telefon görüşmelerinde sadece Manheimahaemolytica izole edildiği bildirilmiş ve bunun için antibiyotik uygulaması önerilmiştir.
İşletmede vakanın devam etmesi üzerine Enstitü ile yapılan görüşmelerde ölen hayvandan kelle numunesinin göndeilmesi istenmiştir. Bunun üzerine 04.12.2010 tarihinde aynı ölü hayvandan alınan kelle numunesi Enstitüye gönderilmiştir. 07.12.2010 tarihli Enstitü raporu ile hastalığın Kuduz olduğu İlçe Müdürlüğüne faks ile bildirilmiştir. Bunun üzerine İlçe Müdürlüğünce aynı gün Dodurga Beldesine gidilerek Belde hayvan sağlık zabıtası komisyonu toplanmış, hastalıkla ilgili idari ve fenni tedbirlerin alınması kararlaştırılarak kordon ve karantina tedbirleri uygulamaya başlanılmıştır. İlçe Müdürlüğünce aynı gün hastalık çıkışı Bozüyük Sağlık Grup Başkanlığına bildirlmiştir.
İlçe Tarım Müdürlüğü ekiplerince hastalığın çıktığı işletme ve daha sonra diğer işletmelerde aşılama çalışmalarına başlanarak, ilk etapta eldeki mevcut aşı ile hastalık tespit edilen işletmelerde sağlam hayvanlarla aşılamaya başlanmış, ilgili Enstitüden temin edilen diğer aşılarla birlikte; 571 sığır, 2 at, 15 eşek, 221 köpek ve 11 kedi olmak üzere toplam 820 hayvan Kuduz Aşısı koruyucu olarak aşılanmıştır.
Yukarıdaki tarih sırasına göre anlatılan olaylar incelendiğinde; hastalığın İlçe Tarım Müdürlüğüne intikalinden önce, hastalık ve kesim vakalarının ve olayda tilki varlığının hayvan sahibince Kuduz teşhisinden sonra bildirilmesi, Kuduz hastalığının belirtilerinin sığırlarda diğer hayvanlarda görülen Kuduz hastalığı belirtileri kadar açık olmadığı ve atipik semptomlarla seyretmesi diğer hastalıkları öncelikli olarak akla getirmiştir.
Ayrıca, yaklaşık yirmi yıldır ilimizde sığır, koyun, at vb. çiftlik hayvanlarında kuduz hastalığının görülmemiş olması nedeniyle, teşhis amacıyla yapılan muayenelerin kuduz hastalığıyla ilişkilendirilememiş olması ve bu nedenle söz konusu vakada özellikle yabani hayvan ve atın ölümünün hayvan sahibi tarafından alınan anamnez bilgilerinde verilmemesi ve gönderilen numunelerinin türünün şüpheli diğer hastalıklar bakımından seçilmesi teşhis süresini uzatarak teşhisi geciktirmiştir. Bununla birlikte hazırlanan organ ve kan numuneleri olayın hızlandırılması için yetiştiricinin isteği ve ilçe müdürlüğünün bildirisi dahilinde, kendisi tarafından Enstitüye götürülmüştür. Bu numunelerden sonuç alınamaması üzerine Enstitü ile yapılan görüşmeler sonucu istenilen kelle numunesi ilçe müdürlüğünün bilgisi dahilinde kargo ile enstitüye gönderilmiştir.
Kuduz teşhisinden önce kesilen hayvanların sevkleriyle ilgili adli ve idari işlemler başlatılmıştır. Ayrıca Dodurga Beldesindeki kuduz hastalığıyla ilgili alınan idari ve fenni tedbirlerin uygulanması yanında İlçe Müdürlüğü tarafından eğitim ve bilgilendirme çalışmalarına devam edilmektedir. Bununla birlikte büyükbaş hayvanlarda kuduz hastalığı görülmesinden sonra serbest, ilçe ve belediye veterinerleri bilgilendirilmiştir.
Türkiye’de Kuduz Hastalığının Kontrolü Projesi çerçevesinde ilimizde programlı kedi, köpek aşılamaları program döneminde ve diğer zamanlarda yüksek aşılama oranıyla gerçekleşmektedir. Bu suretle evcil kedi, köpek kaynaklı kuduz vakaları yok denecek kadar azdır. Ancak çiftlik hayvanlarında kuduz aşılaması, hastalık görülmeyen illerde program kapsamında olmadığından yaban ve hayvan kaynaklı bulaşma sonucu kuduz vakaları bazı illerimizde görülmekle birlikte bu vaka ile ilimizde de ilk defa görülmüştür. Bilgilerinize arz ederim Bilgin AYDIN İl Müdürü”
Açıklamayı okudunuz, gelelim açıklamadaki dikkat çekmem gereken yerlere;
1- Bozüyük Tarım İlçenin, Dodurga beldesindeki çiftlikte baş gösteren hastalıktan 26.11.2010 tarihinde haberdar olduğu belirtiliyor.
Çiftlik sahibi, 6.9.2010 tarihinde atının rahatsızlığını bu tarihten 15 gün evvelde işletmesinde bir tilki ölüsünü bulduğunu söylediğine göre olay Ağustos ayının 20’lerinde başlıyor.
6.9.2010 tarihinde at sahibi tarafından öldürülüyor. 2.11.2010 tarihinde ilk inek hastalanıyor, Birkaç gün sonrada 2. inek hastalanıyor. Serbest çalışan iki veteriner hekimde tecrübeli ve devlette uzun yıllar veteriner hekim olarak çalışmış emekliye ayrılmışlar. Çiftlikte tilki ölüsünün bulunduğunu, bir atın öldüğünü, arka arkaya iki ineğin hastalandığını ve muayene ettikten sonra kesildiğini biliyorlar, buna rağmen bu durumu tarım ilçe müdürlüğüne bildirmiyorlarsa (ki düşünemiyorum) serbest çalışan veterinerlerin böyle durumlarda nasıl davranmaları gerektiği kanunla belirtiliyor.
Daha sonra 14 Kasımda kesilen inek inönü ilçesine satılıyor, sağlık raporu yok, 24 Kasımda 1 inek hastalanıyor ve kesilerek yine inönüye satılıyor yine sağlık raporu yok. Siz 26 Kasım 2010 tarihinde hastalıktan haberdar oluyorsunuz. Herhalde haberdar olup çiftliğe gittiğinizde Ağustos’un 20’sinden itibaren olay mahallinde 100 gün içersinde 1 tilki, 1 at, 5 ineğin hastalanarak öldüğünü öğrendiniz. İşin ciddiyetini hala kavramadığınız anlaşılıyor. Çünkü sizin çiftlikte yaşanan hastalığı öğrendikten 2 gün sonra 6. inek 28.11.2010 tarihinde hastalanıyor ve yine sağlık raporsuz İnönü’ye satılıyor. Buna ne diyeceksiniz?
Hayvanlar ilk defa 14 Kasım’da İnönü’ye satılıyor, kulak küpeleri size hangi tarihte teslim edildi. Hayvanlar satıldıktan kaç gün sonra kulak küpeleri teslim edilmesi gerekiyor? Hayvanlar hemen kesildikten sonra teslim edildiyse sağlık raporsuz ikinci defa yine nasıl satılıyor. Bütün bunlardan ilçe tarımın işini dikkatsiz yaptığı sonucu çıkmıyor mu?
Yedinci paragrafın ortalarında “....Bununla birlikte hazırlanan organ ve kan numuneleri olayın hızlandırılması için yetiştiricinin isteği ve ilçe müdürlüğünün bilgisi dahilinde, kendisi tarafından Enstitüye götürülmüştür. Bu numunelerden sonuç alınamaması üzerine enstitü ile yapılan görüşmeler sonucu istenilen kelle numunesi ilçe müdürlüğünün bilgisi dahilinde kargo ile enstitüye gönderilmiştir” deniyor.
Kan ve sakatat örnekleri Enstitüye olayın hızlandırılması için hayvan sahibiyle gönderilmiş. Gördüğünüz gibi kendileri bile itiraf ediyor. Bize kalırsa işin iyisi altı ayda çıkar anlayışı. En iyisi özel sektör anlayışı yapalım sonuca varalım. Çiftlikte onca hayvan ölüyor buna rağmen olayın farkında değiller.
Hayvanın kelleside İlçe Tarım Müdürlüğünün bilgisi dahilinde kargo ile gönderilmiş. Bu itirafınız bile, kargo ile gönderilen kellede kuduz hastalığını öğrendiğiniz ân’a kadar ki basiretsizliğinizi, vurdumduymazlığınızı ve adamsendeliğiciliğinizin ispatıdır.
Madem ki kargo ile göndermeyi normal görüyorsunuz, Kurtköy’deki hayvanın kellesini neden kargo ile göndermediniz?
Beyler uyanın, silkinin, titreyin ve işinizin başına şevkle dönün. Halk belki kuduz eti yemekten ölmeyecek ama, sizin bu vurdumduymazlığınız halkı kuduz edecek.
TAŞI GEDİĞİNE
İlimiz Belediye Başkan Yardımcısı Osman Gezgin Kütahya yönetimine girdiği için tenkit edilmişti. Gezgin Kütahyaspor Başkan yardımcılığından Başkan Selim Yağcı’yı zor durumda bırakmamak gerekçesiyle istifa etmiş.
Bir istifa gerekiyorsa, hele birde Başkan Yağcı’yı zor durumdan kurtarma gerekçesi ileri sürülüyorsa istifa yanlış yerden olmuş.
Bilecik Başkan Yardımcılığından olacaktı.
TAŞI GEDİĞİNE
BİRAZDA GÜLELİM...
Bu sıra Kütahyaspor’un adı ilimizde çok söylenir oldu. Kütahyaspor ile Bandırmaspor maça çıkarlar. Bandırmaspor taraftarları tempoyla,
Bandırma, Bandırma, Bandırma diyerek tezahürata başlarlar. Kütahyaspor taraftarları,
Bandırceeeeez, Bandırceeeez, Bandırceeeez diyerek karşılık verirler.