Tarımla ilgili yazılarımda yıllarca “Türkiye’de 50 yıldır tarımı bitirme politikaları uygulanıyor. Maalesef Ak Parti iktidara geldiğinden beri bu uygulamayı devam ettiriyor” dedim ve yazdım.
Hatta 15 – 20 yıl evvel “ Köyler bitti şimdi sıra tarımla geçinen ilçelere sıra geldi, tedbir alınsın” dediğimde, zamanın millet vekili benim bu yazılarıma “Dünyada nüfusun yüzde 5’i tarımda çalışıyor, bizde ise şu an yüzde 37’lerde” diye cevap vermişti.
Yüzde beşlere henüz inmedi sanırım yüzde 22-24’lerde ama tehlike çanları alarm halinde çaldı. Hükümet aklını devşirme mecburiyetinde kaldı. Köye dönüş projeleri birbirini kovalıyor.
Yine eski yazılarımda “Tarıma gereken önem verilmiyor ama toprak yerinde duruyor. Bir gün bir şekilde verime dönüştürülür. Arazide çalışan insan kalmıyor, tecrübe ölüyor, ben buna yanıyorum” demiştim. Maalesef bunun bedelini ağır ödüyoruz.
Vali Refik Arslan Öztürk’ü ziyaretimde, o günlerde açıklanan buğday taban fiyatını az bulduğumu söyledim. Vali Öztürk : “ Şadi Bey siz ne diyorsunuz, dünya fiyatlarına göre bu fiyat fazla bile. Buğdaya verilen fiyattan daha düşüğünü teklif eden devletler var. Devlet yüksek versinde zarar mı etsin” demişti.
Ben de “ Sayın Valim bugün düşük fiyatla buğday satan devletle savaşa girsek acaba yine düşük fiyatla buğday satmaya devam eder mi ? Hatta pahalı bile satmaz. Üreticimizi toprağa küstürmeyelim” demiştim.
O günlerin idaresinden bugün tarla günlerine katılan biçer döver üzerine çıkıp hasat çalışmasına katılan Sayın Vali Bilal Şentürk konuşmasında: ”Çalışmaların daha anlamlı bir hale gelebilmesi için çalışmaya konu olan muhatap kitle tarafından da benimsemesi gerekiyor. Tarımsal faaliyetlerle ilgili olarak çiftçimiz, üreticimiz, toprakla iştigal eden insanımız benimsemezse bizim çalışmalarımız maalesef havada kalıyor. Bilecik çiftçisi yeniliklere son derece açık. Kaliteli tohum etkili bilimsel yöntemlerle yapılan zirai çalışmalarla birim alanından elde edilen verimin artışıyla en azından toprakla uğraşan çiftçimizin daha çok gelir elde etmesi ve daha görevde olması mümkün. Topraktan beslenen insanlar olarak kendi imkanlarımızla yurt dışına döviz harcaması yaparak değil de kendi ürettiğimizi tüketmek suretiyle kendi ekonomimizi daha dinamik tutmak gibi bir imkan söz konusu oluyor.” ifadelerini kullanıyor.
Sayın Vali’nin Tarım İl Müdürlüğünün çalışmalarına destek verdiğini görüyorum. Bundan son derecek mutluluk duyuyorum.
İlimiz her türlü iklimi yaşıyor. Bölgelere göre üretim uygulaması çalışmaları yapılmak için çalışmalar olduğunu fark ediyorum. Eğer gördüğüm bu tarz çalışma doğru çıkarsa ilimiz kazançlı çıkar.
Tarım İl Müdürlüğü tarıma destek çıkan Vali’nin gayretlerini değerlendireceği kanaatindeyim. Başarılarının devamını dilerim.