TARIMCILAR HARFİYATIN ALTINDA KALIYOR

ŞADİ ERDAL

Geçtiğimiz Çarşamba günü “Toprak katlediliyor. İlgililer seyrediyor” yazımdan sonra bana intikal eden gelişmelerden bahsetmek istiyorum.

Yazımı okuyan Tarım İl Müdürlüğü elemanları, hafriyat ile tarlasını dolduran mal sahibini İl Müdürlüğündeki (kim ise bilmiyorum öğrenmekte istemiyorum) yetkili ile telefonla görüştükten sonra arazi sahibi büromuza gelir. Ben yoktum, yazı işleri müdürümüz ile konuşur. Yazı İşleri Müdürümüz ile mal sahibinin karşılaşması ve konuşması kısaca şöyle olur.

-Mal sahibi; Beni tanıyor musunuz?

-Mücahid Erdal; Ben Orta Okulu Demirköy’de Osman Şıklar Orta okulunda okudum. O zamanlardan göz aşinalığım var. Demirköylü olduğunuzu zannediyorum. Yanındaki arkadaşı tanıyorum. Demirköy’ün eski muhtarı.

-Mal Sahibi; Hafriyat dökülen tarla benim. Ben arazime hafriyat dökülmesini istedim. Dilekçe ile müracaat ettim kabul edildi. Bugün bana Tarım’dan telefonla gazetenizde çıkan yazıyı söyleyerek “Şadi Erdal ile aranızda ne varda böyle yazıyor. Git görüş” dediler. Onun için geldim.”diyor.

Konuşmaların diğer kısımlarını aktarmayı lüzum görmüyorum. Biz bir haber veya köşe yazısında gördüğümüz eksikliği dile getirirken konuyla ilgili şahıs veya kurum ile kavgalı olmamız yüzünden mi yazıyoruz. Bu konuya yaklaşan şahsa soruyorum. Sen bir Tarım teşkilatı elemanı olarak tarım arazilerine sahip çıkman gerekirken, toprakla bir kavgan mı var ki tarım arazisinin katliamına izin veriyorsun.

Siz tarım topraklarına sahip çıkmanız gerekirken sahiplenmeyerek kanunu ve yönetmelikleri hiç sayıyorsunuz.

Oturduğunuz makama 8 km. ileride Başköy var. Oraları gezin, yüzyıllar evvel insanlar bayır yerleri kademe kademe sekiler halinde duvarlar yapmışlar. Toprağın erozyona uğramamasını önlemişler. Bu sekiler de 300-400-500 m2 ler halinde o insanlar toprağa zarar vermeden bize kadar sağlam teslim etmişler. Demek ki o zamanlar sizler gibi tarımcı olup ta tarım toprağına karşı brütüsçüler yokmuş.

Oturduğunuz koltuğun tatlı rehavetinden kalkıp Çaltı beldemize gitmek zahmetine katlanırsanız, Dağ bayır 5., 6. sınıf arazileri dozerlerle düzeltiyorlar, zor şartlarla su getiriyorlar seralar yapıyorlar. Sizlere belki Çaltı’ya gitmek zor gelebilir, gidip görme zahmetine katlanamayabilirsiniz. İl Genel Sekreteri Sayın Halis Nalbant Bey’den de bilgi alabilirsiniz.

Sizin hafriyat döktürdüğünüz arazi ile Başköy’deki ve Çaltı’daki yerlerin mukayesesini yaparsanız vicdanınızdan sizi rahatsız edici bir ses duyar mısınız? Gerçi ben şuan tereddüde olduğumu söyleyebilirim.

Yaptığınızın yanlış olduğunu Çarşamba günkü yazımda kanun maddeleriyle belirtmiştim. Yaptığınız yanlışlığın daha iyi anlaşılması için “Tarım Arazilerinin Korunması ve kullanılmasına dair yönetmelikten konuyla ilgili maddelerinden bahsedeceğim.

Madde 6 - Arazi özellikleri; kullanım şekli, toprak özellikleri, arazi sınıfı, tarımsal özellikleri ve çevre arazilerle tarımsal kullanım bütünlüğü, herhangi bir zirai geliştirme projesi içerisinde olup olmadığı göz önüne alınarak hazırlanacak tarımsal etüt raporu ile belirlenir.

Tarımsal etüt raporları, arazi etütlerinin yapılması ile ilgili Bakanlıkca düzenlenen hizmet içi eğitimi almış en az iki ziraat mühendisi tarafından hazırlanır. Eğer ilde bu eğitimi almış ziraat mühendisi yoksa toprak, tarla, bahçe veya tarımsal yapılar bölümü mezunu en az iki ziraat mühendisi tarafından hazırlanır. İl Müdürlükleri verecekleri kararda bu raporda belirtilen tarım arazi sınıflarını, kullanım şekillerini ve tarımsal bütünlüğünü, herhangi bir sulama ve zirai developman projesi içerisinde yer alıp almadığına dair ilgili kuruluşlardan alınacak belgeleri ve arazinin diğer tarımsal özelliklerini esas alarak değerlendirme yapar ve kararını gereği için ilgili kuruluşlara, istatistiki bilgi derlenmesi için Bakanlığa gönderir.

Bu madde de yazılanlar yapıldı mı?

Madde 7 - Tarım dışı amaçla arazi kullanmak için yapılacak izin talepleri, arazinin doğal durumu ve mevcut kullanma şekli bozulmadan önce yapılır. Bozulan arazinin niteliklerinin tespit edilemediği durumlarda ve dikili alanlarda kesme veya sökme yapılarak arazinin mevcut kullanma şekli bozulduktan sonra izin talebinde bulunulması halinde, etüt raporu düzenlenmez, uygun görüş verilmez. Arazi nitelikleri belirlenebiliyorsa bu Yönetmelik hükümleri uygulanır.Siz şu anda bu durumda mısınız? Arazisinin hangi nitelikte olduğunu tespit ettiniz mi?

Madde 8 - Bu Yönetmeliğin 10, 11, 12 ve 14 üncü maddelerinde belirtilen istisnalar hariç olmak üzere, tarım dışı amaçlarla kullanılmaya tahsis edilemeyecek araziler şunlardır:

a) Mutlak tarım arazileri, özel ürün arazileri ve ekonomik olarak verim alınan veya halen ekonomik verim alınmasa bile gerekli bakım yapıldığında ekonomik verim alınabilecek olan dikili tarım arazileri ile sulu tarım arazileri,

b) Drenaj yetersizliği, taşlılık veya tuzluluk gibi sebeplerle marjinal tarım arazisi olan ancak ekonomik olarak ıslah edilmek suretiyle bu maddenin (a) bendinde belirtilen arazilere dönüştürülebileceği tarımsal etüt raporunda belirtilen araziler,

c) Özellikleri itibarıyla tarım dışı kullanımlara tahsis edilebilir durumda olmakla birlikte sulama, drenaj, toprak muhafaza ve benzeri planlama veya uygulama projeleri kapsamında yer alan ve bir proje kapsamı içinde olmasa bile tarım dışı maksatlı kullanımlara tahsisleri halinde proje bütünlüğünü veya çevre arazilerdeki tarımsal kullanım bütünlüğünü bozacak durumda olan araziler. Arazinin hangi nitelikte olduğunu tespit ettiniz mi?

Madde 2 - Bu Yönetmelik, tarım arazilerinin korunması ile yerleşim birimlerinin kurulması, geliştirilmesi, askeri, sanayi, ulaştırma, eğitim, sağlık, turizm, depolar, antrepolar, haberleşme, sportif ve tarımsal tesisler ile diğer amaçlar için kullanılmasına ihtiyaç duyulan tarım arazilerinin, tarım dışı amaçlar için kullanılmasına izin verilmesiyle ilgili hususları kapsar.

6831 sayılı Orman Kanunu ile orman sayılan yerler, 3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun ile belirlenen zeytinlikler, 4342 sayılı Mera Kanunu uygulama alanları ve 3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlemesine Dair Tarım Reformu Kanunu uyarınca uygulama alanı veya bölgesi ilan edilen yerlerde bu Yönetmelik hükümleri uygulanmaz.Bu maddeye göre mutlak tarım arazilerinde değişiklik yapılamaz. Yapılabileceği 10.11.12.14. Maddelerde belirtilmiş. Ama size bu maddeler vız geliyor.

5. Maddede İl Müdürlüklerine verilen yetkinin sınırlarını belirtmiş ve maddenin son kısmında “İl müdürlükleri, hazırlayacakları arazi özellikleri ve tarımsal faaliyetlerle ilgili bilgileri içeren tarımsal etüt raporunu değerlendirerek, karara esas gerekli belgeler tamamlandıktan sonra, müracaatları en geç bir ay içerisinde sonuçlandırır.” Diyor.

Elinizdeki “etüt raporu”nu açıklar mısınız?

13. Maddede Tarım dışı kullanılacak araziden istenen belgeler il müdürlüğünde var mı?

12. Maddenin son paragrafında “ Tarımsal üretimi teşvik etmek maksadıyla, alternatif alan bulunmaması halinde plan ve projeleri İl Müdürlüğünce incelenip, tarımsal nitelikli olduğuna karar verilen, tarımsal ürünlerin işlenmesi ve değerlendirilmesi ile ilgili tesisler için ihtiyaç duyulan tarım arazileri, işletmenin toplam arazi varlığının 2/100’ini geçmeyecek şekilde, arazi sınıfına bakılmaksızın İl müdürlüğü tarafından tarım dışı kullanıma tahsis edilir.” Diyor. Hangi amaçla kullanılacak ki il müdürlüğü bu izni verdi?

10. Maddede “Marjinal tarım arazilerinden başlamak kaydıyla, daha uygun alternatif araziler bulunmadığı takdirde, aşağıda belirtilen genel maksatlar için gerçek ihtiyaca cevap verecek miktarlardaki diğer kuru tarım yapılan araziler ile ekonomik verim alınamayan dikili tarım arazileri, kamu yararının gözetilmesi ve tarımsal faaliyetlere zarar vermeyecek tedbirlerin alınması kaydıyla, tarım dışı faaliyetlere tahsis edilebilir.

a) Köylerin plânlı yerleşimi için mevcut yerleşik alanların çevresinde bulunan araziler,

b) Mevcut yerleşim alanlarına ilave olarak belediye veya mücavir alan sınırları içinde ilgili belediye tarafından imar plânı yapılmak istenen yerler,

c) Belediye ve mücavir alan sınırları içinde ve dışında kurulacak organize sanayi bölgeleri ve küçük sanayi siteleri,

d) Toplam kullanım alanı 5000 metre kareyi geçmemek şartı ile karayolları güzergahlarında kurulacak oto yakıt satış istasyonu ve bu istasyon ile birlikte planlanacak sosyal tesisler,

e) Katı atıkların etkisiz hale getirilmesi için yapılan tesisler ve ek tesisler,

f) Ceza infaz kurumları ve tutukevleri yapı ve tesisleri,

g) 4/6/1985 tarihli ve 3213 sayılı Maden Kanununun 2 nci maddesinde geçen birinci ve ikinci grup madenler hariç, madencilik arama ve işletme faaliyetleri için gerekli yapı ve tesisler.”diyor. Siz ise 1. sınıf tarım arazisini dünyanın sonuna kadar kullanılamayacak hafriyatla dolduruyorsunuz. Sonra kalkıp yanlışlığı dile getiren beni arazi sahibinden intikam alan biri gibi gösteriyorsunuz. Adamı görsem tanımam bile.

Kanunları, yönetmeliği hiçe sayıyorsunuz, bari vicdanları rahatsız etmeyin.

Basında mankenler gibi fotoğraflı haberlerinizin yayınlanmasını nasıl sağlıyorsanız, yazılarımda dile getirdiğim sorulara da cevap bekliyorum.

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.