Belediyelerde seçilmiş belediye meclisleri ve belediye başkanları halktan aldıkları yetki ile geçen ay ilk toplantılarını yaptılar. Bilecik Belediye Meclisinin ilk toplantısı biraz sancılı başladı.
Öncelikle yeni Belediye Meclis salonunda Basın’a yer ayrılmayışından başlamak istiyorum. Geçen dönem belediye meclis toplantı salonu değişmiş ve saat kulesinin yanındaki bina belediye meclis salonu olarak düzenlenmiş ancak belediye meclis salonunda basına yer ayrılmaması belediyenin basına verdiği kıymeti gözler önüne sermiş oldu.
Toplantı başlamadan önce Belediye Başkanı Selim Yağcı’ya “Basın’a yer ayrılmamış” demem üzerine “Düzenlemeyi yeni yaptık.
Bir dahaki toplantıya gerekeni yaparız” deyip hemen bir masa getirilmesini ve belediye meclis üyelerinin oturduğu sıranın arkasına konmasını istedi. Bu esnada Özel Kalem Müdürü Nihat Bey’e “İl Genel Meclisinde ve diğer toplantı salonlarında basına ayrılan yere bakın ve bu yerleri örnek alarak bize de yer ayırın. Bir meclis üyesi konuşurken arkasından fotoğrafını çekip vatandaşa ense tıraşını mı göstereceğiz, veya konuşması esnasında ses kaydı alamazsak kusura bakmayın bu kısmı arkada kaldığımız için anlayamadık mı diyeceğiz. Buna bir dahaki toplantılarda bir çözüm bulunmasını istiyoruz” dedim.
Ve Belediye Meclis toplantısı başladı. CHP’li üyelerin hiçbiri belediye meclis toplantısına katılmadı.
Aynı toplantıda Sn. Başkan belediye meclis toplantılarında basın mensuplarının ilk 5 dakika fotoğraf çekmelerini harici zamanda belediye meclis salonu içersinde dolaşmamalarını rica etti. Basın mensuplarının yeri görev yapabileceği bir konuma getirildiği zaman zaten meclis salonu içersinde dolaşmaya da gerek kalmayacağı ve yeni düzenleme yapılacağından basın mensupları bir dahaki toplantıyı bekledi.
Mayıs ayının ilk toplantısı ise basın açısından ilginç sahnelerle başladı. Halka dahi açık olan belediye meclis toplantılarına Yarın Gazetesi’nin sayfa editörü Başbakanlık Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü tarafından Sarı Basın Kartı verilmiş Cafer Elmas belediye girişinde zabıtalar tarafından içeriye alınmak istenmedi.
Belediye Meclis toplantı salonunda basının yerinin değişmediği gördüm. Başkan “toplantı salonumuz yeni bir dahaki ay gerekli düzenlemeyi yaparız” demesine rağmen hiçbir değişiklik yapılmamış.
Mayıs ayının toplantısına CHP’li üyeler katıldı ve toplantı sonunda Yarın Gazetesi sayfa editörü Cafer Elmas’ı zabıtalar tarafından içeriye alınmak istemeyişinin yanlış olduğunu Başkan Selim Yağcı’ya söylediler. Başkan’da “O benim kişisel meselem. Gelmesini istemiyorum ancak yine de gelmiş tatsızlık çıkmasını istemediğimden sesimi çıkartmadım” diyerek konuyu kapattı.
Mayıs ayının 2. birleşimi başlamasından 15 dakika sonra toplantıya gelen Cafer Elmas “Bu sefer kapıda 6 zabıta bekliyordu. Beni içeri almak istemediler. Bende içeriye girmeye çalıştım. Polisi arayacağız dediler. Ben de arayın dedim. Girmeme engel olsalardı ben polisi arayacaktım. Zabıtaların hepsinden şikayetçi olacağım” dedi. Tabi toplantı salonunda basının yeri yine değişmemişti.
Belediye Başkanı Selim Yağcı ile Cafer Elmas’ın aralarında bir problem varsa bunu belediye içersinde değil mahkeme yoluyla halletmeleri gerekir. Cafer Elmas’ın daha önce yaptığı haberlerden rahatsızlık duyuluyorsa hesap sorma makamı adliyelerdir. Kamusal yetkilerini kullanmak değildir. Bir basın mensubu olarak yapılan bu uygulamayı doğru bulmuyorum. Bu hareket sadece Cafer Elmas’a değil gazetenin okuyucularına da yapılmış bir yanlışlık olarak görüyoruz.
Ayrıca Belediye zabıtaları kolluk kuvveti değil. Belediye zabıtalarından görevi olmayan bir iş istemek zabıtaları da zor durumda bırakmakta.
Tüm bu gelişmeleri anlattıktan sonra şunu söylemek istiyorum. Cemiyet içersinde herkesin konumu devletin düzenlemesi ile belirlenmiş ve buna bağlı olarak yetki ve selahiyetleri, görevleri oluşturulmuş. Bazı kişiler atama ile, bazıları seçilerek, bazıları özel kuruluşlar olarak görevlerini sürdürüyor. Bugün ilimizin mülki amiri olan Vali’nin icraatlarını beğenseniz de beğenmeseniz de, kişilik olarak sevseniz de sevmeseniz de Vali’lik makamına gösterilmesi gereken bir saygı vardır. Aynı şekilde bir belediye başkanı da oy verseniz de vermeseniz de, sevseniz de sevmeseniz de halkın seçtiği bir belediye başkanıdır ve ona göre davranmak gerekir. Ve devamında gazeteleri ve muhabirlerini yönetmelikler ve kanunlar çerçevesinde görevini yapmaya müsaade etmek gerekir. Ben seni sevmiyorum, istemiyorum içeriye almayacağım gibi yaklaşımlar, basını görevini en iyi yapabileceği konuma değil de arkalarda bir yere atılırsa o zaman idareciler de kendilerine halktan aldıkları veya devletten aldıkları selahiyetle saygı beklemesin