Bozüyük’te geçtiğimiz hafta Yeşilkent kavşağında meydana gelen kazada aynı araçta bulunan 5 arkadaştan 3’ü hayatının baharında yaşamını yitirdi. Aynı mevkide iki aylık zaman zarfında üst üste üç ölümlü kazanın meydana gelmesi bütün dikkatleri bu kavşağın üzerinde yoğunlaştırdı. Yaşanan kazaların ardından bu kavşakla ilgili ne gibi çalışmalar yapılabilir düşüncesi kamuoyunda yankılanırken, meydana gelen kazaların kavşağın fiziki yapısından değil de kural ihlallerinden gerçekleştiği ortaya çıktı. Bu mevkide yaklaşık 1,5 yıl içerisinde yaşanan tüm kazaların dikkatsizlik ve aşırı hız sonucu meydana geldiği anlaşıldı. Bu da gösteriyor ki gerekli tedbirimizi yeterince almayınca ister istemez kazalara davetiye çıkarıyoruz. Özellikle ilçede ki son kaza da ortaya çıkan tablo insanları yasa boğarken acemi şoför ve aşırı hız sayesinde kazaya zemin hazırlandığı anlaşıldı. Bu talihsiz kazadan bir iki ince ayrıntı ve ibret hikayelerine benzer yaşananları sizlerle paylaşmak istiyorum.
Bu elim kaza da hayatını kaybeden gençlerin o akşam dershane çıkışı hep birlikte gezerek eğlendikleri ve daha sonra araca binerek şehir turu yaptıkları anlaşıldı. Polis memuru Rüstem Kart’ın babasından sürekli araba istediği, babası ve kendisinin birikimleri ile kısa zaman önce bir araç aldıkları ortaya çıktı. Rüstem Kart’ın acemi olduğu halde aşırı hızlı bir şekilde araç kullandığı ve bu konuda amirleri tarafından birkaç kez de uyarıldığı belirlendi. Kazadan yaklaşık 5-10 dakika önce yine bir kaza atlattıkları ve atlattıkları bu kazayı mesajla arkadaşlarına bildirdikleri öğrenildi. Mesajda “az önce bir kamyona çarpıyorduk, ucuz kurtulduk” ifadelerine benzer ifadeler yer alıyordu. Bu mesajın hemen sonrasında ise işte bu elim kaza meydana geliyordu. Kaza öncesi yaşanan bu mesajlaşma ise gençlerin ölümle dansını gözler önüne sermeye yetiyordu.
Ziya Katrancı’nın kazadan yaklaşık kırk gün önce eniştesine mesaj çekerek şaka yaptığı ortaya çıktı. Çektiği mesaj da “Şu anda mesaj aldığınız bu telefonun sahibi Bozüyük- Eskişehir karayolunda kaza yaparak hayatını kaybetti. Cenazesi Eskişehir Sakarya hastanesine kaldırıldı” diyor, arkasında ki mesajında ise şaka yaptığını ifade ederek “benden bu kadar çabuk kurtulamazsınız” diyordu. Ne hikmettir ki bu mesajlaşmanın 40 gün sonrasında eniştesine mesaj attığı aynı saatte bu elim kazada Hakkın rahmetine kavuştu.
Burada kazanın hemen öncesinde çekilen mesaj bu kazayı en net şekilde özetliyor kanısındayım. Hepimiz kaza ve kadere inanan insanlarız, ancak bizler tedbirimizi alarak takdiri Yüce Mevla’mıza bırakmalıyız. Bu hususta sürücüler başta olmak üzere trafik ekiplerine çok büyük görevler düşüyor. Kurallara uymayanların, kurallara uyulması yönünde ki nasihat ve uygulatma başarısı ne ölçüde olur yorumu sizlere bırakıyorum.
Kazada hayatını kaybedenlere tekrar tekrar Allah’tan rahmet, ailelerine ve akrabalarına da başsağlığı diliyorum. Bu tür kazaların tekrarlanmaması temennisi ile hepinizi saygıyla selamlıyorum
SAYGILARIMLA…