İklim Değişikliği, Aşırı Hava ve İklim Olaylarının Sıklığını ve Şiddetini Arttırıyor
TEMA Vakfı tarafından düzenlenen İklim Değişikliği, Kuraklık ve Çölleşme: Gözlenen ve Öngörülen Değişiklikler, İklim Sisteminin Korunması ve Uluslararası Antlaşmalar Konferansı İstanbul’da Milli Reasürans Binası’nda yapıldı. TEMA Vakfı Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Murat Türkeş tarafından verilen konferansa TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı A. Doğan Arıkan, Başkan yardımcısı Deniz Ataç, Genel Müdür ve İcra Kurulu Üyesi M. Serdar Sarıgül, TEMA Vakfı Gönüllüleri ve çalışanları, çeşitli STK, üniversite ve kuruluşların temsilcileri katıldı.
TEMA Vakfı Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Murat Türkeş konuşmasında, ülkemizde son dönemde yaşanan aşırı (ekstrem) hava ve iklim olaylarına dikkat çekti: “İklim değişikliği ekstrem hava ve iklim olaylarının sıklığında, şiddetinde, alansal dağılışında, uzunluğunda ve zamanlamasında değişiklikler oluşmasına neden olmaktadır. Örneğin, klimatolojik ve meteorolojik gözlemlerden elde edilen kanıtlara göre, 1950’lerden beri bazı ekstremlerde özellikle günlük ekstremlerde ve sıcak hava dalgalarının sıklığı ve uzunluğunda önemli değişiklikler ortaya çıktığını göstermektedir. Bu tür değişiklikler, Türkiye’de de özellikle 1990’lı yıllarla birlikte donlu günlerin azalması, sıcak günlerin ve gecelerin sayısının, gece en düşük ve gündüz en yüksek hava sıcaklıklarının artması, başka bir deyişle genel olarak sıcak hava dalgalarının sıklığının ve şiddetinin kuvvetlenmesi şeklinde kendisini hissettirmektedir.”
Şiddetli yağışlar 21’nci yüzyılda dünyanın birçok bölgesinde olasılıkla artacaktır.
Tüm okyanuslarda beklenmemesine karşın, ortalama tropikal siklon (derin ve çok kuvvetli rüzgar üreten alçak basınç) maksimum rüzgar hızları olasılıkla artacaktır. Ancak, tropikal siklonların küresel oluşma sıklığı olasılıkla ya azalacak ya da değişmeden kalacaktır.
Kuraklık olayları, 21’nci yüzyılda bazı bölgelerde ve mevsimlerde şiddetlenebilecektir.
Ortalama deniz düzeyi yükselmesi yüksek olasılıkla, aşırı kıyısal yüksek su düzeylerinin etkin olduğu alanlardaki yükselme eğilimlerine katkı sağlayacaktır.
Sıcak hava dalgalarındaki (3-5 gün ve daha uzun süreli yüksek hava sıcaklığı devreleri), buzulların geri çekilmesindeki ve permafrost (yüksek enlemlerdeki sürekli donmuş topraklar) bozulmasındaki değişikliklerin yüksek bir istatistiksel güven düzeyinde, örneğin yamaç duraysızlıkları, kütle hareketleri ve buzul göllerinin taşması gibi dağlarda gerçekleşen doğal olayları ve afetleri etkileyecektir.
Dünya ve İklim Değişikliği
BM, 2009’da 36 milyon insanın doğal afetler nedeniyle yaşadığı yeri terk ettiğini, bunların 20 milyondan fazlasının da iklim değişikliğiyle ilişkili faktörler nedeniyle taşınmak zorunda kaldığını açıkladı.
BM Genel Kurulu temiz suya ve sanitasyona erişimin temel bir hak olduğunu ilan ederek, dünya genelinde yaklaşık 900 milyon kişinin temiz içme suyu bulamamasına ilişkin yoğun kaygıları dile getirdi.
Muson selleri Pakistan’ın beşte birini sular altında bırakarak yaklaşık 1600 kişinin ölümüne neden olurken, 6,5 milyon insanın da yaşamını etkiledi. Analistler bu sellleri, iklim değişikliğine bağlı olarak yaşanmış en büyük doğal afet şeklinde tanımladı.
Grönland’dan Manhattan’ın dört katı büyüklüğünde bir buz adası koptu. Bilim insanları bunun 1962’den bu yana Kuzey Kutbu’nda görülen en büyük buz kaybı olduğunu belirttiler.
Yapılan bir çalışma, iklim değişikliğinin su yüzeyinin 2000 metrenin altındaki deniz ekosistemlerini değiştirerek derin deniz hayvanlarının gıda kaynaklarını etkilediğini gösterdi.
DERLEYEN : A.E. KAYNAK : TEMA