Dünya nüfusunun büyük kısmını barındıran kentler günümüzde içtiğimiz sudan, soluduğumuz havaya kadar olan temel ihtiyaçlarımız ve yaşam kalitemiz üzerinde kilit bir rol oynuyor. Kentler, yaşam alanlarımız, tüketim ve yaşam biçimlerimizi belirleyen temel unsurlara dönüştüler. Dolayısıyla, nasıl bir kent istediğimiz aslında nasıl bir hayat sürmek istediğimiz ile doğrudan ilişkili bir hale geldi.
Bu sebeple TEMA Vakfı olarak, yerel yönetimlerin Anayasamız ile garanti altına alınan “sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşam hakkı” konusunda çok önemli bir rol oynadığına inanıyoruz.
2014 yerel seçimlerinde belediye başkanı olacak adaylara, TEMA Vakfı olarak, en temel hakkımız olan sağlıklı bir çevrede yaşamak için bazı taleplerimizi iletmek istiyoruz:
1. Tarım arazilerinin korunması
2. Doğal ve kültürel kimliklerin korunması
3. Yeşil alanların korunması
4. Atık yönetimi ve çevrenin korunması
5. İklim değişikliğine uyum sağlanması
6. Sürdürülebilir ulaşımın geliştirilmesi
7. Kentsel altyapının geliştirilmesi
8. Kentlerin sağlıklı gelişmesi
9. Paydaşların karar süreçlerine aktif katılımının sağlanması
10. Kırsal kalkınmanın desteklenmesi
11. Ekolojik okuryazar belediyelerin oluşturulması
Ekoloji okuryazarlığı “yeryüzünde hayatı mümkün kılan doğal süreçleri anlamak ya da doğaya yönelik bilgi, beceri, tutum, değer ve anlayış sergilemesi” olarak tanımlanabilir. Ekoloji okuryazarlığı bireyde doğa bilincinin oluşmasını, doğanın ilkelerini öğrenmesini ve doğayla iletişim kurmasını sağlar. Yerel yönetimler de doğayla uyumlu kentler yaratabilecek en önemli karar alıcı organlardır. Doğayla uyumlu, sürdürülebilir.
kentler yaratmak öncelikle belediyelerdeki yöneticilerin ve çalışanların doğayı anlayıp, doğanın parçası olduklarını fark etmeleri ile gerçekleşebilir. TEMA Vakfı olarak, ekolojik okuryazar belediyeler hayal ediyoruz. TEMA Vakfı olarak, kentlerin sağlıklı bir şekilde gelişmesi adına; iyileştirilmesi ve sağlıklı hale getirilmesi gereken bölgelerde yapılacak planlamalarda ve proje çalışmalarında yeşil alanların korunmasını, mümkün olduğunca miktarının arttırılmasını ve kesinlikle başka kullanımlara dönüştürülmemesini; bu plan ve projelerin sosyal boyutu ile birlikte ekolojik boyutunun da göz önünde bulundurulmasını talep ediyoruz.
TEMA Vakfı olarak, çevre sorunlarının oluşmadan önlenebilmesi için, yerel yönetimlerin çevresel katılım ilkesini benimsemesini, ekosisteme zarar verebilecek projelerin engellenmesi veya değiştirilmesi yönünde adımlar atmasını talep ediyoruz.
TEMA Vakfı olarak, su varlığımızın korunması, kaçakların engellenmesi için su şebekelerinin iyileştirilmesini, enerji verimliliği ve tasarrufu için elektrik şebekelerinin iyileştirilmesini, yağmur suları ile kanalizasyon sularının birbirinden ayrılarak kullanılması gibi yenilikçi çözümlerin teşvik edilmesini ve altyapı ile ilgili detaylı bilgilerin çıkartılarak altyapının geliştirilmesini talep ediyoruz.
KAYNAK : TEMA VAKFI