Gençlik yıllarımızda üstat Necip Fazıl Kısakürek, Nurettin Topçu, Osman Yüksel Serdengeçti, Kemal Fedai Coşkuner gibi sağ yazarlar “İsrail Nil’den Fırat’a kadar olan bölgeyi vaat edilmiş topraklar olarak görür. Şuan ki İsrail devlet hudutları içine Türkiye’ye ait Güneydoğu illerimizi içine alan çizilmiş haritaları meclislerinin duvarına asıyorlar. Ders kitapları içine koyarak çocuklarını o düşünce ile yetiştiriyorlar. Bizi de topraklarını zapt etmiş millet olarak gösterip kindar nesil yetiştiriyorlar” türden yazarlardı.
Böyle yazıları “komplo teorileri üretiyorsunuz, Yahudi düşmanlığı yapıyorsunuz” diyerek yazılanları çürütmeye uğraşırlardı.
İsrail 1948 yılında kurulduğundan bu tarafa hep topraklarını genişletti. Amerika’yı, Avrupa Devletleri’ni arkasına alarak Irak’ı iç karışıklığa sürükleyerek devlet nizamını bozdu. Suriye’yi de aynı duruma getirdi. Mısır’da darbe yaptırarak Yahudi dostu Sisi’yi başa getirtti. Suudi Arabistan Kralı komşu devletlerin başına gelenlerden korktu Yahudi İsrail ile dost oldu.
31 Mart Yerel Seçimleri dolayısıyla Mardin’de konuşan HDP eş genel başkanı Sezai Temelli “Buralar vaat edilmiş topraklar. Musa ömrünü buraları arayarak geçirdi. Geldiler bu toprakları da kuruttular” dedi.
Dün Yahudilerin topraklarımızda gözü var diye uyaran düşünürlerimize, “komplo teorileri üretiyorsunuz” diye karşı çıkanların yetiştirdiği, topraklarımıza göz dikenlerin Temelli yalakası “Buralar vaat edilmiş topraklar ..” diyerek İsmail’e topraklarımızı peşkeş çekiyorlar. “Geldiler bu toprakları da kuruttular” diyerek Türkiye’yi kötülüyorlar.
Vatanımızı kötülemeye temel kurmuş bu temelli cüce adam “Kürdistan’da biz kazanacağız, batıda da AKP ve MHP’ye kaybettireceğiz” diyen adam. Türkiye’de “Kürdistan” diye bir bölge var mı?
Maalesef bu ağzından çıkanı kulağı duymayan adama sadece Ak Parti grup başkan vekili Mehmet Muş’tan tepki geldi. “Maskeler düşüyor. Gerçek yüzler ortaya çıkıyor. HDP Eş başkanı Siyonist olduğunu gizlemiyor. Sözde vaad edilmiş toprakları İsrail’e vermeyi ima ediyor. Biz bu toprakları şehitlerimizin kanıyla aldık. Burası vatanımız. Bizim, Siyonist uşaklarına verecek tek karış toprağımız yok!”
Bütün siyasi partiler, dernekler, odalar öyle bir tepki göstermeliydi ki, değil temelli bundan sonra hiçbir kimse böyle bir açıklamayı temelli gösterememeliydi.