Bilecik’te, “Bilim Sanat Merkezi”nerede biliyor musunuz? Aslında önce, Bilecik’te Bilim Sanat Merkezi olduğunu biliyor musunuz, diye sormalıydım… Eminim bilen pek azdır… Ben de 22 Nisan Çarşamba gününe kadar bilmiyordum…Oysa yedi senedir varmış…
Bilim Sanat Merkezi, Millî Eğitim Bakanlığı bünyesinde… Yönergesi,“Danışma Kurulu” teşekkül ettirilmesini emrediyor. Telefon ve yazı ile tekliflerine muhatap oldum…Resmî makamlarınmümkün mertebe, “rica ederim”deme heveskârlığına ve hassasiyetinealışığız…Takıntısına, desek de olur…Fakat bu sefer, bir resmi kuruluştan “rica ederim” veya“arz ve rica ederim” demeyen bir yazı geliyor… Yazıda yönergelerindeki ilgili maddeye işaret ettikten sonra,“Danışma Kurulu’nda bulunma teklifimizi bilgilerinize sunarım” deniyor… Edebe, nezakete vezarafete bakın…Danışma Kurulu’na seçilme şerefini verdim sana, daha ne istiyorsun; falan gün filân saatte yapılacak toplantıya gel tafrası değil, teklif ediyorum ve katılmanı ümit ediyorum nezaketi… Gideceğim yerde farklı bir iklimle karşılaşacağım, bu yazıdan ve telefonla dâvetteki üslûptanbelliydi.
15 kişi dâvet edilmiş... Birkaç kişi dışındadâvetliler, toplantıya icabet etti. Herkes benim gibi “koşa koşa” gelmiş. Konuşmalarda da bu heves, ifade edildi. Herkes elinden gelen gayreti göstermeye hazır.
Toplantı açış konuşmasında Bilim Sanat Merkezi’nin; zekâ seviyesi yüksek öğrencilere, okullardaki eğitimlerinin dışında rehberlik etmek maksadıyla kurulmuş olduğunu öğrendik.Dâvetlilerin çoğu da benim gibi orada öğrendiklerini açık yüreklilikle ifade etti. O sebeple, bilen pek azdır, demiştimyazımın başında.
Bilim Sanat Merkezi; son zamanlarda bazı sahalarda gördüğümüz gibi“düvel-i muazzama / muazzam devletler” deyiminde ifadesini bulaniki yüzyıllık aşağılık duygusuna,Batı hayranlığına, yurt dışıbağlılığına ve bağımlılığınakarşı bir şahsiyet ifadesi… “Bizden bir şey olmaz”kompleksikarşısında, “biz daha iyisini yaparız”iradesi ve kahramanlığı... Ulubatlı Hasan, fikir kahramanı oluyor. Ayyıldız, fikir ve icat burçlarında dalgalandırılacak.
Her ilde daha kurulmamış… Bilecik’te kurulmasını, Ankara’da ilgili dairedeki bir hemşehrimize borçlu imişiz. Adından da anlaşıldığı gibi hem bilim, hem sanat faaliyetleri bir arada yürütülüyor. Daha doğrusu seçilmiş öğrencilerin çalışmalarına bilim ve sanat sahasında rehberlik yapılıyor.Görevlilerdeki heyecanı, gayreti ve samimiyeti takdir etmemek mümkün değil. Beni de, diğer üyeler gibi saran heyecanla, onları dinlerken, her şeyi anlatma hevesine–sanki mümkünmüş gibi– kapıldım. Daha sonra,her şeyi sıralayıp hiçbirini ifade edememektense, şahit olduğum üç somut neticeyi, not halinde dile getirmenin daha münasip olacağını anladım…
Bir kız öğrenci robot yapmış… Gölpazarı’nın Belen köyünden… Hocası, robotla neler yapılabileceğini takdir ve heyecanla anlatırken, o da mahcubiyet terleri döküyordu… İki yüz yıldırbize bir toplu iğne bile yaptırmayan Batıcılık cereyanı ve“yerli değil, Avrupa malı” hezeyanı,sonun geliyor inşallah!..
Yaptıkları bir projeyi hayata geçirmek sayesinde, kendi enerjilerini kendileri güneşten sağlayabileceklermiş… Vaad edilen devlet desteğinin bir kısmı gelmiş ve bir mesafe katedilmiş… Devamının geleceğine muhakkak nazarıylabakılıyor. Bir ay sonra neticeye ulaşılacağı ümit ediliyor. Valilik ve Millî Eğitim Müdürlüğü bu çalışmaları,dikkatle ve ümitle takip etmekteymiş.
Bir öğrenci, seyyar bir güneş enerjisi cihazı yapmış. Çanta gibi yanınızda taşıyacaksınız.Gittiğiniz yere artık, tüp götürmek mecburiyetinde değilsiniz.
Yıllardır, öğrencilerime, “tenekeden yap; sen yap!” demiştim.Bugün tenekeden kendisi yapabilen, yarın bakırdan, sonra gümüşten ve altından yapabilir. Bunun semeresini de, hayatta karşılaştığım öğrencilerimde gördüm Allah’a şükür… Bilim Sanat Merkezi’nin, ancak birkaçını görebildiğim pırlanta öğrencilerine bu anlayışla rehberlik edildiğine kani oldum. Onlar da, ne yapıyorlarsa, kendileri yapıyorlar; üstelik de “TENEKEDEN” değil… İnşallah bu azim ve heyecan; bütün vatanı her sahada sarar, sarmalıdır. Bunun için elimizden, hardal tanesi kadar bile destek geliyorsa, esirgememeliyiz. O minik destek, dağlar kadar verimle vatanı ve yarınımızı aydınlatacaktır.
Bilecik’e bu kuruluşu kazandıranlara ve öğrencilere rehberlik edenlere teşekkür ediyorum. Gidip görseniz, benim anlatamadıklarımı da göreceğiniz ve oradaki bilim ve sanatta şahsiyetli olma heyecanına şahit olacağınız içinsiz dehararetle teşekkür edersiniz.