Geçen hafta Cuma günü bu sütunda “Modern Timurlar” başlıklı yazımda, karayollarını ve hızlı tren yollarını yapan müteahhitlerin hafriyatları her yere gelişi güzel attıklarından bahsederek yazımın sonunu “ Hak, hukuk tanımaz pervasızların yaptıklarını dünkü manşet haberimizde okudunuz. TOKİ konutlarının yapılacağı arsaya dahi hafriyat döküyorlar. Bakalım ilgilenen olacak mı? Bundan sonra il makamının önüne hafriyat dökerlerse hiç şaşman” diyerek tamamlamıştım.
Aynı günkü manşet haberimizde konuyu ayrıntılı olarak haber yapmıştık. Birileri haberden rahatsız olmalı, TOKİ konutlarının inşaatını alan firma hafriyat atıkları yüzünden TOKİ inşaatlarının gecikmediği ile ilgili açıklama gönderdi, göndertildi de diyebiliriz.
Gönderilen açıklamayı yayınladık. Hemen ardından Bozüyük Belediyesi Başkan Yardımcısı Oğuz Sertler haberimizle ilgili yaptığı acıkmayla bizi doğruladı. Sertler,” İlçemizde daha önce 724 adet TOKİ konutlarının yükseleceği alana yüksek hızlı tren hafriyatı atılarak sekteye uğrayan toplu konut projesi için geri sayım başladı…” diyor.
Açıklamada görüldüğü gibi hafriyatlar yüzünden inşaatların sekteye uğradığı belirtiliyor.
Hafriyatlar yüzünden inşatlar sekteye uğratılıyor, vatandaşın ev sahibi olması gecikiyor. Sebep olanlardan hesap sorulması gerekir.
Hafriyat atanlardan hesap sorulması lazım. Bunun yanında meydanı boş bırakanlardan da hesap sorulmalı. Hafriyatlar bir günde atılmadı, günlerce sürdü. Hangi kuruluş görmemezlikten geldi?
Geçenlerde basında Beyceköyü Muhtarı satamadığı kabakları boş bir sahaya döktüğü için yüklü bir para cezası ile karşılaştığını, temizleyerek cezadan zor kurtulduğu haberini okumuştum. Hafriyatları TOKİ konut sahasına atanlar, Beyceköyü Muhtarı gibi cezayla karşılaştılar mı?
Belediye Başkan Yardımcısının açıkladığına göre geçte olsa hafriyatlar bir başka yere kaldırılmış (İnşallah bir başka çevre kirletilmemiştir) masrafların nereden çıktığını öğrenmek hakkımız. Aynı açıklama hassasiyetini burada da bekliyorum.
TOKİ inşaat sahası, işin içinde Devlet olunca geçte olsa boşaltıldı ya diğerleri. İşte biz ya diğerleri dediklerimizin sesine kulak verilmesini de istiyoruz.