''Taşı Mermer, Toprağı Seramik, Yaprağı İpek'' Kuruluş ve Kurtuluşun Şehri, Şeyh Edebali diyarı ve Ertuğrul Sancağı şehir Bilecik''
Evet Değerli Okuyucularım,
Bu haftaki yazımda size değerli okuyucularıma, her seferinde; ''Taşı Mermer, Toprağı Seramik, Yaprağı İpek Şehir'' olarak tarif ettiğimiz Bilecik'imizdeki çömlekçilik geleneği ile çömlekçiliğin tarihi ve genel özellikleri hakkında bilgiler aktaracağım.
Çömlekçilik, toprağın ya da asıl olarak killi toprağın çeşitli aşamalardan geçirildikten sonra şekillendirilip kullanılmak üzere çeşitli eşyalar üretilmesine verilen addır.
Özlü çamurdan elle veya çömlekçi çarkından geçirilerek ve çeşitli ölçülerdeki kalıplara dökülerek biçimlendirilen, fırında pişirilerek sırlanan veya sırlanmadan yapılan toprak çanağa “çömlek” adı verilir. Aynı teknikle çömlek yanında testi, vazo, tuğla ve küp yapma sanatına da çömlekçilik denilmektedir.
İnsanlığın çömleği nasıl keşfettiği tam olarak bilinmemekle birlikte, genellikle kabul gören varsayım, toprağın ateşte pişip sertlik kazandığını tesadüfen bulunduğu yönündedir. Bulunma şekli ne olursa olsun, çömlekçiliğin gelişmesi, göçebe kavimlerin yerleşik hayata geçmesiyle olmuştur.
Çömlekçiliğin tarihi, yapılan kazılarda M.Ö 5000- 4000 yıllarına kadar dayanmakta olduğu anlaşılmıştır. Her medeniyette çömlekçilik sanatı kendine has hususiyet ve özellikleriyle kendini belli etmiştir. Anadolu'da ilk olarak yapılan çömlekler “Neolitik Döneme” yani M.Ö 7000'li yıllara dayanmaktadır. Orta Asya ve Türklerde çömlekçilik M.Ö 3000 yıllarına kadar gitmektedir. M.Ö 2600-2300 devrelerine ait zaman içinde çömlekçi çarkı kullanılmaya başlanmıştır.
Eski tekniğe göre çömlekçi çamurunun hazırlanışı ve şekil verilmesi, akarsu yataklarından veya kil toprağının üstündeki özlü çamur süzülerek, içindeki çakıl taş parçaları alındıktan sonra taşla veya tahta tokmakla dövülerek yapılırdı. Kil toprağına sâdece biraz su katılır, süzülmüş balçıklı toprak kalıplara dökülerek sıkıştırılır veya ortası oyularak çeşitli biçimlere sokulurdu.
Yeni usûllere göre, kil bol su içinde ıslatılarak sıvılaştırılır, süzülür. Süzülen bu sulu çamur belirli bir kıvama gelinceye kadar kurutulduktan sonra elle işlenerek biçimlendirilir. Son zamanlarda ise balçık, kalıplara dökülerek kullanılmaktadır.
ANADOLU’DA ÇÖMLEKÇİLİK
Çömlekçilik, Anadolu'da çok eskiden beri yapıla gelmiş el sanatlarından biridir. Çamur, kolaylıkla elde edilen hammaddelerin en eski, kullanışlı olanıdır. Yumuşakken kırılmadan biçimlendirilebilir. Çömleklerin elle yapımında uygulanan temel yöntemler çimdik, fitil, levha, modeldir. Özlü çamurdan elle veya çömlekçi çarkından geçirilerek çeşitli ölçülerdeki kalıplara dökülüp form kazandırılmaktadır. Fırınlarda pişirilerek, sırlanan veya sırlanmadan yapılan toprak çanak, çömlek, testi, vazo, küp vb. yapma sanatı olarak tanımlanabilir.
Anadolu'da üretilen çömlekler genellikle sulandırılmış çamurla sırlanmakta, çömlekler açık ateşte pişirilmektedir
Anadolu'da çok eski dönemlerden beri yapımı devam eden çömlekçilik sanatı ürünlerini, Anadolu Selçukluları M.S 11.- 13. yüzyıllarda günlük işlerinde oldukça kaba biçimi ile kullanılmışlardır.
Osmanlı döneminde ise su küpleri, kavanozlar, su testileri gibi kaba eşya, sırlı ve sırsız pişmiş topraktan yapılmaya devam etmiştir. Geleneksel kullanımının sürdürüldüğü yerlerde çoğunlukla kadınların uğraşısı iken, ülkemizin turistik bazı bölgelerinde hediyelik eşyaya dönüşen çömlekçilik günümüzün ihtiyaçlarına da cevap vererek canlılığını sürdürmektedir.
BİLECİK’TE ÇÖMLEKÇİLİK
Günümüzde Anadolu’nun pek çok yerleşim yerinde çömlek yapılmaktadır. Hatta çağdaş tekniklerle günümüzden binlerce yıl önce uygulanan teknikler, aynı zamanda, birbirine yakın mekanlar da süregelmektedir.
El sanatları yönünden zengin kaynaklara sahip, ‘’Toprağın Sanata Dönüştüğü Yer’’ olarak adlandırılan Bilecik’in Pazaryeri ilçesine bağlı Kınık köyü, Türkiye'nin en önemli çömlek üretimi merkezlerinden birisi olarak ön plana çıkmaktadır.
Toprağa değer veren, çamuru işleyen ve hünerli ellerin yaratıcılığı ile birbirinden görsel eserler tasarlayan Kınıklı çömlekçiler, atalarından devraldıkları bu geleneği önce yaşatmak sonra da gelecek nesillere aktarmak için çömlekçilik geleneğini yaşatmaya devam etmektedirler. Yüz yıldan beri süregelen toprak ürünleri ile bugün 15 Adet çömlek atölyesi ile çömlek ustalarının hünerli ellerinden çömlek yapımı devam etmektedir.
Önceleri yalnızca su kabı, sürahi ve testi gibi ürünler yapılırken, zamanla ürün çeşitleri çoğalmış, çanak-çömlek yapımıyla uğraşan atölye ve insan sayısında da önemli artışlar olmuştur. Yapım sürecinde Kınık Köyü yataklarından çıkan kırmızı kil, çeşitli işleme aşamalarından geçirildikten sonra karıştırılarak kalitesinin artması sağlanır ve helezondan geçirilerek vakumlanır. Daha sonra şekillendirmeye hazır hale gelen çamur el ile işlenip fırınlanır.
Tarihin ve medeniyetin bizlere miras bıraktığı güzel bir gelenek olan çömlekçiliği yaşatmış olmanın vermiş olduğu mutluluk ile hoşça kalın.