Bilecik'in Bozüyük ilçesinde bulunan ve uzun süredir üzerinde araştırmalar yapılan Kümbet Türbe'nin Ertuğrul Gazi’nin sancaktarı Kamer Ali Baba’ya ait olduğu öne sürüldü.
Yaklaşık 4 senedir Araştırmacı Tarihçi Mehmet Can Çetin tarafından üzerinde çalışmalar yürütülen türbenin kime ait olduğu belirlendi. Araştırmacı Tarihçi Mehmet Can Çetin konu ile ilgili yaptığı açıklamada, “Bozüyük ve yöresi hakkında yaptığımız her araştırmada halk arasında Kümbet Türbe olarak bilinen türbenin kime ait olduğu hususunda yaklaşık 4 yıldır araştırma yapıyoruz. Türbe ile alakalı veriye Bilecik Demiryolu tezime çalıştığım esnada İhtifalci Mehmed Ziya’nın eserinde ismini tespit edemediğimiz türbenin Ertuğrul Gazi'nin Sancaktarı Kamer Ali Baba'ya ait olduğunu tespit etmiş bulunmaktayız. İlerleyen süreç içerisinde Kamer Ali Baba'nın Bozüyük ve yöresi ile alakalı bağlantıları Osmanlı'nın kuruluş zamanındaki rolü hususunda da araştırmalar yapacağız. Türbeyi Bozüyük doğumlulardan hatırlayanlar ya da ninelerinin anlatımı ile bilenler mevcut. Türbe günümüzde Bozüyük Belediyesi önünde bulunan Bilecik yolunun ortasında Cumhuriyet İlkokulunun giriş kapısının olduğu mevkiide kalmaktadır. 1930’lu yıllarda Bilecik Valisi Tevfik Bey kasabaya su getirdiği zamanlarda türbe yıkılmıştır. Bilecik’e giden yol genişletildiği zaman türbenin temel taşlarını görenler de vardır” dedi.
"Mektupta türbenin Kamer Ali Baba'ya ait olduğu belirtilmiştir"
Çetin, "13'üncü yüzyıl sonlarında Türkiye Selçuklularının Anadolu’daki siyasi ve sosyokültürel gücünü kaybetmesiyle birlikte beyliklerin parçalı bir görünüme büründürdüğü Anadolu’da birçok alanda olduğu gibi mezar mimarisinde de değişim yaşanmasına sebep oldu. Bu devrin en önemli yeniliği Baldaken tarzı adı verilen, kenarları açık türbe modelinin ortaya çıkışıdır. İznik’teki Sarı Saltuk türbesi Baldaken tarzı türbelere örnektir. Baldaken tarzında inşa edilen türbelerin diğer türbelerden farkı yapının tasarım aşamasında ve inşasında dışa açık olarak düşünülmüş olmasıdır. Bozüyük’te geçmişte Baldaken tarzında inşa edilmiş bir türbe bulunmaktaydı. Bozüyük ve yöresinde araştırmalar yapan Edebiyat Öğretmeni Bilgen Ertekin, Diş Hekimi Nadir Mumcu ve Araştırmacı-Yazar Kurulay Yılmaz ile yapmış olduğumuz mülakatlarda türbenin varlığından bahsedilmiş lakin belirttiğimiz türbe yıkıldığından günümüze ulaşamamıştır. Türbenin kime ait olduğu konusunda fikir ayrılıkları bulunmaktadır. Kurulay Yılmaz’ın araştırması neticesinde Süleyman Köprülü’nün bahsettiği kümbet günümüze ulaşamamış olan erken dönem Anadolu Türk mimarisine ait Baldaken tarzı türbedir. Yörenin Sultanönü vakıf defterinde 'Nefsi Karadona nam-ı diğer Bozüyük' ismi ile adlandırılmış olması hasebiyle Bozüyük Tekke Mahallede türbesi bulunan Karadonaya ait olabileceği düşünülse de Osmanlı kuruluşunda mühim rol oynamış olan Kumral Abdal’a ait olduğu görüşü de oldukça yaygındır. Ancak Karadona (Hamza Bey) Türbesi Bozüyük Tekke Mahallede ve Kumral Abdal Türbesi ise Kovalıca yolu üzerindedir. Uzun yıllardır isimsiz Baldaken ya da halk arasında Kümbetli Türbe olarak adlandırılan türbeye Bursa’dan Konya’ya Seyahat adlı eserin müellifi Mehmed Ziya’nın eserinde tesadüf ediyoruz. Mehmet Ziya Bozüyük’ten demiryolu vasıtası ile geçtiği esnada türbeyi 'Mermerden yapılma dört sütun üzerine oturulmuş, kurşunla kaplı ve içinde meşhurlardan birinin kabri bulunan kümbeti de uzaktan seyrettik' şeklinde mülahazalarını paylaşmıştır. Daha sonra Bozüyük Nahiye Maarif Komisyonu Başkanı Ali Nuri Efendi Mehmet Ziyaya 1900’de tam 119 yıl evvel yazdığı mektupta Kasımpaşa Caminin Cezeri Kasımpaşa tarafından yapıldığını ve kasaba içerisinde bulunan türbenin de Ertuğrul Gazi'nin sancaktarı Kamer Ali Baba'ya ait olduğunu belirtmiştir. Nitekim Bozüyük tarihinde ilk defa tespit edilen Kamer Ali Baba Türbesi Bozüyük ve yöresinin Osmanlı'nın kuruluşundaki aktif rolünü göstermesi bakımından önemlidir" ifadelerini kullandı.