Milli Bayramlarda asker topuyla, tankıyla, tüfeğiyle merasimlere çıkar yürüyüş yapardı. Uçaklar havada uçuşur, halk alkışlardı. Zannedilirdi ki askerin elindeki silahları bizim devletimiz yapıyor, havada uçuşan uçakları kendimiz imal ediyoruz.
1974 Kıbrıs Barış Harekâtı sonrası müttefikimiz Amerika “Benim verdiğim silahlarla benim iznim olmadan nasıl Kıbrıs’a çıkartma yaparsınız…” dedi ve bir daha silah vermiyorum diyerek ambargo koydu. ASELSAN, TUSAŞ, TÜMOSAN gibi şirketleri Erbakan, 1974’te CHP ile MSP’nin koalisyon kurduğu hükümet döneminde kurmuştu.
Gün geldi Amerika ambargoyu kaldırdı, teknoloji hızla ilerledi. Uçaklarda, tanklarda yazılım diye bir sistem yer aldı. Silah gücünü satıyor ama yazılım denen sisteme o silahı veren nereye ateş edebildiğini ayarlarmış. Silah aldığın ülke ile veya onun dostlarıyla savaşa girersen elindeki malzeme ile savaşamıyorsun.
Dünya değişiyor, Ortadoğu her devirde olduğu gibi yine en cazip bölge. Doğalgaz, Petrol burada bu zenginliğin buraların sahiplerine bırakmak istemeyenler bölge insanının yok etmek veya azaltmak, küçük küçük devletler haline getirip zamanı geldiğinde onları da bir lokma halinde yutmak istiyorlar.
Bölgenin Osmanlı’dan kalan Türkiye Cumhuriyeti Devletini de parçalamak ümidiyle 50 yıldır başına bir terör belasını musallat ettiler. 40 yıldır da PKK belasını başımıza sardılar. HDP Milletvekili Leyla Zana “PKK’ya 20 devlet yardım ediyor” diyor. Irak Devletiyle 300 km, Suriye’yle 900 km hududumuz var. Irak’ı böldüler. Barzani’ye devlet kurduruyorlar, Suriye’de ise PKK’ya devlet kurdurmak için uğraşıyorlar. 7 Yıl evvel Suriye’de başlayan iç savaş boşuna çıkarılmadı. Bu savaşı çıkartanlar onlarca yıl evvel yaptıkları planı gerçekleştirmek için çalışıyorlar. “Suriye’de bizim ne işimiz var...” diyenler hala işin farkına varmıyorlarsa gaflet sınırını aştıklarını fark etmeliler.
Türkiye Aselsan kanalıyla ürettiği silahlar sayesinde bölgede önemli bir güç ve “beni hesaba katmadan kimse Ortadoğu’yu şekillendiremez…” dediğinde ABD ve Avrupa ne yapacağını şaşırdı. Türkiye’ye karşı bir müttefik gibi değil düşmanca tavırlar sergilemeye başladı.
ABD ve AB ülkelerinde para ile silahlı gücün hakimiyet kavgası var. Paraya sahip güçler ülkeleri ekonomik çöküntülere uğratarak sahiplenmeye çalışıyorlar. Silahlı güçlerse paraya sahip olanların çok ileri gittiklerini düşünerek teslim olmaya yanaşmıyorlar.
Türkiye ürettiği tankı, tüfeğiyle bölgede önemli bir güç olduğunu ispat etmiş durumda. Birkaç sene içerisinde sahip olacağı uçağıyla kendi ürettiği yazılımlarla müttefikimiz demelerine rağmen düşmanlık eden ülkelere gereken gücünü göstermiş olacak.
PKK belasına karşı son yıllarda vurulan darbe Suriye bağlantılarının kesilmesi için verilen mücadele başarılı politikalarımızdan. ABD’nin Suriye’de bize komşu olarak kurdurmak istediği Devleti ne pahasına olursa olsun mâni olmalıyız. Hükümeti, böyle bir devletin kurulmasına mani olacak dirayette görüyorum. Türkiye’nin kendi ürettiği silahlar ve kararlı politikaları başarı getireceğini gösteriyor.