Bugünlerde tarihi günlerimizi kutluyoruz ve kutlamaya devam edeceğiz.
Geçen hafta, Osmanlı Devleti’nin kuruluşunun Osman Gazi’nin yakın arkadaşı Mihal Gazi’yi anma toplantısı yapıldı.
Son anma toplantısına katılamadım. Ramazandan evvel yani bundan iki buçuk ay evvel Harman Köye gittim ve Mihal Gazi’yi ziyaret ettim. Tahminen 10 yıl evvel Mihal Gazi’yi anma şenliklerine katılmıştım. Türbeye giden merdiven basamakları çimentodan yapılmış kırık dökük haldeydi. Harman Köy’ün etrafı mermer ocaklarıyla kaplı. Hayırına çimento ile yapılan merdivenleri mermer ile kaplama yapacak yok mu? Demiştim.
10 yıldır bir hayırsever çıkmadığını ve yetkililerin de ilgilenmediğini son ziyaretimde gördüm.
Bilecik Üniversitemizin Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Koç değerli tarihçimiz, ilimizde böyle ilim adamlarına sahip olduğumuz için gurur duyuyoruz. Kıymetli Hocamız Mihalgazi'yi Anma Toplantısında “Osmanlı'nın Kuruluşu ve Köse Mihal” konulu konuşmasında; "Osmanlının ruhu burasıdır. Mihalgazi, aydınlığı bekleyen Hıristiyan ve Ermenilerin Osmanlı'yla münasebetini temin eden adamdır. O sülalesinden gelen üç kolla bir akıncı boyu kurdu. Bunlar devletten maaş almazlardı. Bu köyden çıkan üç aile bugün hala soyunu devam ettirmektedir. Onun sayesinde Sakarya ırmağının ötesine geçildi. İlk devletin başkenti Karacahisar'ın fethinde Osmangazi ile beraber olan Mihalgazi'dir. Mihalgazi bu coğrafyanın alperenidir. Osmanlı Devleti, Hacı Bektaş'a, Edebalı'ya, Osman Bey'e ne kadar minnet muhtacıysa Mihalgazi'ye de böyle minnet muhtaçlığı vardır" demiş.
Sayın hocamızın konuşmasındanMihalgazi'nin o günün şartlarında yaptığı çalışmalardan değerini anlıyoruz.
“Gözden ırak olan gönüldende ırak olur” atasözü için Mihalgazi Türbesi'ni görünce ne kadar doğru söz demekten kendimi alamadım. İl Merkezinden 60 km uzak olunca bakımsız görüntüsüyle gönülden ırak dememek mümkün değil. Değerli Hocamız Prof. Dr. Mustafa Koç Mihalgazi'yi çok güzel anlatmış. Umarım ilgililer merdivenleri mermer ile kaplarlar, türbenin etrafının bakımı için bir çare bulurlar. Mihalgazi'ye uygun hale getirirler.
Yukarıda bahsettiğim gibi iki buçuk ay evvel gittiğimde türbenin camları kırık içerisi toz kaplanmış haldeydi. Bu sahifede bu güne kadar fotoğraf kullanmamıştım. Son gittiğimde tespit ettiğim eksiklikleri yazdım. Fotoğraflar ile de gözler önüne seriyorum.
Umarım bir on yıl daha eksikliklerin devamı sürmez.