Bu hafta ülkemizde binlerce lise mezunu gencimiz gelecek yaşamlarını şekillendirecek üniversite tercihlerini yapacaklar. Tercih danışmanlığı için, çok fazla meslekler hakkında tarafıma sorular gelmiş durumda. Hocam bu bölüm iş bulur mu? Bitirmesi kolay mı? Bu mesleğe sahip olursam yurt dışına gider miyim? En dikkat çekici olansa, tüm sorular ve istekler bu yaşlar için biraz fazla korku temelli!
İlk olarak üniversite tercihlerinde sayısal sonuçların yıllara göre değişimi çok fazla kafa karıştırmış durumda. Bu kapsamda tercih sorunlarının çözümü için öncelikle başarı sırasına sonra yüzdelik dilime odaklanmanız gerekir. Puan ortalaması her sene soruların zorluğu ve öğrenci başarısına göre farklılık gösterebilir ve standart sapma değişebilir. Önemli olan genel tercih eğilimi ve başarı sırasıdır. Birde gözden kaçmaması gereken konu; her sene bölümlerde alınan öğrenci sayısı değişiklik gösterebilir. Doğru seçim için tüm bu değişkenler dikkate alınarak tercih yapılmalıdır.
Bu sene ilk defa farklı isimlerde kurulan bölümlerin etkin bir şekilde tercih edilmek istendiğini gözlemledim. Tarafıma ulaşan bir veli ve öğrenci ‘’hocam biz Bilgisayar Mühendisliği istemiyoruz, Yazılım Mühendisliği nasıl diyor?’’. Meslek Yüksekokul yerine yüksekokulda aynı isimle açılmış Ortez & Protez bölümü için ilginç bir soruyla karşılaştım. Gencimize Biyo-Medikal mühendisliği bu kapsamda seçebileceğiniz bir bölüm dediğimizde ‘’Hocam sağlık olsun, mühendislik istemiyorum’’ cevabını veriyor. Yani hemen hemen aynı kapsamda değerlendirilmesine rağmen, Mühendislik Fakültesi temel bölümleri ilgiden yine çok uzak.
Tercihler sırasında gözlemlediğim en büyük problemse gençlerin her sorusu karamsar ve korku dolu. İş hayatıma başladığım ilk yıllarda fabrika müdürümüz bana tüm hataların kaynağı korkudur demişti. Gençlik yıllarında üniversiteli olma hayaliyle hayatında bir basamak daha ilerlemiş ve umut dolu olması gereken gençlerimiz; maalesef korku düşünceleriyle ayaklarından prangalara vurulmuş durumda. Arkadaşlar ekonomi gelecek kaygılarından birisi olabilir, ama tercihler sırasında dikkat edilmesi gereken temel etkenler; seçilen bölüme karakter yatkınlığı, hobilerinize uygun olması ve yaşam felsefenizle uyuşmasıdır. Unutmayın siz sadece bir meslek değil, eşinizden ve çocuklarınızda bile daha fazla zaman geçireceğiniz bir hayat arkadaşı seçimi yapıyorsunuz!
Bu durumu bazı örneklerle açıklayalım. Kırılgan ve duygusal bir gencimiz için çalışma ortamı askeriye, sanayi vb. alanlar gerçekten uygun değildir. Sosyal yönleri çok fazla olan gençlilerimiz içinse masa başında uzun zaman geçirmesi gereken tasarım ve yazılım gibi meslekler çok fazla önerilmez. Düşünsenize kan tutan birisi nasıl hemşire olabilir? Bu durumların yanı sıra çok sayıda değerlendirme kriteri var. İstediğiniz mesleklerin temel gereksinimleri araştırıp kendinizle karşılaştırmak en önemli çözüm yolu. Hatta mümkünse meslek sahipleriyle görüşüp en zorlandıkları ve sevdikleri yönleri sormak ise alternatif bir çözüm yolu.
Umarım tüm gençlerimiz hayat boyu vakit geçirecekleri, kendileri için asla bir ıstıraba dönüşmeyecek, doğru ve hayırlı mesleği seçerler. Asla korkmayın ve seveceğiniz bir bölümü tercih edin. Unutmayın rızık ancak Rabbimizin taktirindedir. Tüm ailelere ve öğrencilerimize başarı dilekleriyle sağlıcakla kalın.