VAKIF KURAN KADINLARDAN BİRKAÇ ÇARPICI ÖRNEK

Doç. Dr. Muzaffer AYDEMİR

Geçen yazımızda da belirttiğimiz gibi kadın hayatın en büyük değeridir. Bizi kendi bünyesinde aylarca besleyip büyüten, dünyaya getirdikten sonra da gelişme çağımızda tüm kişiliğimiz şekillendiren annelerimizdir. Yalnızca bunlarda kalmayan, evini yaşanır kılmanın ötesinde eşiyle birlikte tarlada çalışan, savaşta hem cephede hem de cephe gerisinde vatanını savunan, bugün hayatımızı kolaylaştıran birçok bilimsel çalışmayı, icadı yaratan yine kadındır. Acaba kadın daha başka hayatımıza nerelerde dokundu? Bu kapsamda toplumda pek de bilinmeyen bir konuyu açıklamak için yazımıza geçelim.

Gelişmiş örgütsel yapılar kurmak, onları yönetmek veya kurulmuş örgütsel yapıları yönetmek ancak gelişmiş bir girişimcilik ruhu ve idare yeteneği gerektirir. Sahip olduğu kaynakları organize ederek toplum yararına sunabilmek de yüksek karakter özellikleri gerektirir. İşte asırlar boyunca her iki yeteneğin birleştiği şahsiyetlerin önemli bir kısmı da kadınlardır. Hem Beylikler dönemi hem de İmparatorluk döneminde varlıklı kadınları hemen hemen tamamı güçlü vakıflar kurmuşlardır. Şimdi konuyu biraz sayılarla ifade edelim. Durukan, kapsamlı vakıflara ait sayısal verileri detaylarıyla aktarmaktadır: Selçuklularda farklı konumlarda 28 kadın kurucu 83 yapıya damgasını vurmuş, 1 kadın da önemli bir yapı onarımını gerçekleştirmiştir. Selçuklulardan 6 sultan eşi 38, 10 sultan kızı 20, 3 sultan torunu 9, 1 saray mensubu kadın 1, 2 sahib/vezir kızı 2, 1 emir kızı 1, 1 kadı kızı 2, 1 hacip kızı 2, 1 azatlı cariye 3 ve konumu belirlenemeyen 3 kadın 5 yapı yaptırmıştır. Beyliklerde ise, 10 kadın kurucu 26 yapı inşa ettirmiş, 1 kadın ise 9 köprü ile 1 burç onarımı yaptırmıştır. 1 melike 6, 1 melik eşi 6, 5 melik kızı 10, 1 saray mensubu 2, 1 emir eşi 1, 1 emir kızı 1 yapıya damgalarını vurmuşlardır*.

İmparatorluk dönemine geldiğimizde bilgiler daha da detaylanmaktadır. 1546 tarihli İstanbul Vakıfları Tahrir Defteri'nde kayıtlı 2517 vakıftan 913'ü, % 36’ı kadınlar tarafından kurulmuştur**. Dönemin güçlü vakıfları hakkında kapsamlı araştırmalar yapan Yüksel, 1663 vakfın %29.99’nun kadınlar tarafından kurulduğunu tespit etmiştir. Vakıf kuran kadınların sosyal durumlarına baktığımızda durum şu şekildedir: Hür asıllı kadın %16.35, kul asıllı kadın %11.72 ve aslı belli olmayan %1.92’dir.

Kadınlar vakıfları farklı amaçlarla kurmuşlardır. Kadınların kurdukları vakıflar kuruldukları yerlerde halkın beslenme, barınma ihtiyaçlarının yanında kullanılan yollar ve köprülerin bakımını da yapmıştır. Ayrıca söz konusu vakıflar halkın ihtiyaçlarını karşılayacak yardımlarda da bulunmuşlardır. Dönemin en ünlü şifahaneleri “hastahane”lerinin çoğu kadınlar tarafından kurulmuştur. Bu kapsamda, Divriği’de hala dünyayı büyüleyen Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası’ndan Bezmiâlem Valide Sultan Vakıf Gureba Hastanesi’ne kadar birçok örneği sıralamak mümkündür. Kadınlar tarafında kurulan vakıflardan bir tanesi gerçekten çok ilginçtir. Vatan savunmasını güçlendirmek için Turhan Sultan, Çanakkale’de boğazın iki tarafında Fatih Sultan Mehmed’in inşa ettirdiği kalelerin güneyine doğru iki kale (Rumeli’de Seddülbahir/Anadolu’da Sultaniye ya da Kumkale) yaptırmıştır. Örnekleri çoğaltmak mümkündür.

Vakıf kuran kadınlar sadece dönemim yöneticilerinin, toplumun ileri gelenlerinin eşleri, kızları, yakınları değildir. Benzer şekilde ekonomik gücü yüksek olmayan kadınlar da imkanları ölçüsünde vakıf kurmuşlardır. Yine dönemin vakıf kuran kadınların tamamı Müslüman kadınlar değildir. Tarihi kayıtlarda gayri müslim kadınların kurdukları vakıflarda yer almaktadır. Örnekleri çoğaltmak mümkündür.

Türk toplumunda kadın hem anlayış olarak hem de yaşantıda erkek ile eşit düzeydedir. Hatta bazı konularda ondan daha yüksek pozisyonlarda varlık göstermiştir. Günümüzde bu özelliklerini koruduğu gibi inanın gelecekte de göstermeye devam edecektir. Buna ait örnekleri basit bir şekilde sizlerle paylaşmaya çalıştık. Saygılarımla

* Aynur Durukan, Çalışma 2019 yılında Anadolu Selçuklularında Vakıf Eserleri Yaptırmış Kadınlar, başlığı ile Vakıf Kuran Kadınlar kitabında yayınlandı.

** Yasin Taş, Makale 2016 yılında Osmanlı’nın son yüzyılında Urfa’da kadın vakıfları başlığı ile Journal of History Studies’de yayınlandı.

*** Hasan Yüksel, Kitap 1990 yılında Osmanlı sosyal ve ekonomik hayatında vakıfların rolü üzerinde bir araştırma (1585-1683) ismiyle yayınlandı.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.