Benim vatanm...
Dört mevsimin,
Üç yüz altmış beş gün yaşandığı,
Dünyaya kavşak,
Karada, havada, denizde,
Yolların hep oraya çıktığı,
Irmakların;
Yeşilin bütün tonları arasında,
Tabiatın göz kamaştıran,
Göz zevklerinin bütününü taddıran,
Muhteşem güzellikleri içinde
Dilimlediği Dağların arasında,
Milletimin gönül dünyasından bestelediği
Huzur şarkılarıyla, kıvrım kıvrım aktığı,
Her renkten, her dilden insanların,
Kucaklaşarak yaşadığı, insanî faziletlerin,
Erdemlerin, iyilik, güzellik adına her şeyin,
Paylaşılarak hayat verdiği,
İnsanın hayat sevincini tattığı,
Bir huzur ülkesi...
Benim vatanım...
Dünyanın gözü onda.
Kıskansın, çatlasın düşmanlarım,
Almak için elimden onu, rüyalara dalsın
Bin bir hile ile hayaller kursun,
Biri değil, beşi, yüzü, hatta yüzleri,
Bir araya gelsin, yetmesin;
Sonra düzenbazlarını, uşaklarını,
Kansızları, kendini unutmuşları
Saflarına kattığı hainleri, satılmışları
Birlik etsin ordularıyla,
Sıra sıra dizsin karşıma,
Ve salıversin sürülerini,
İnsan müsveddesi gürûhları,
Aşağılaşmış, insanlıktan çıkmış,
Hayvanî hislerle,
Bir çakal gibi;
Kural tanımaz, beşer olamamış,
Yabanî; insanlığa, tabiyata,
Varlık adına her şeye yabanî,
Bir sırtlan gibi; denî duygularla,
Gözü kapalı dalsın mukaddesatıma,
Hiç bir şeyde gözü yok, sadece yıkmak,
Yok etmek için kendinden geçmiş,
Yalnız yıkıcı emeline esir,
Bir köstebek gibi sinsice, gözü kapalı,
Hissiyatına kulak tıkamış, duygusuz,
Arsız, bu gün burada, yarın bir başka yerde,
Tıkasam yolları, başka bir delikte,
Bitmez tükenmez inat, sarılmış hırsına,
Tek dert edinmiş kendine; kendisinin etmek
Kendinin olmayanı başkasına yâr etmemek,
Yüz yıllar geçse böyle, nitekim böylece,
İnsanlık tarihini fecaatlarıyla doldurmuş,
Velhasıl kendinden geçmiş topyekûn,
Tek vücut olmuş, yüz yıllarca ama
İnatla süren bir usanmazlıkla,
Gelsin üstüme, gelsin ve yine gelsin.
Geliyor nitekim, geliyor işte!
Tarihin derinliklerinde, haçlı gürûhları,
Çanakkale'yi geçme teşebbüsü,
işkal hareketi ve halen süren işkal zhniyeti.
Çeşitli yollarla;
Beşer olmanın sınırlarını zorlayan,
Akıl ve izanı, mantığı sıfıra müncer eden,
Ahlaksızlık, namussuzluk aşılamak,
Uyuşturucuyu yaygınlaştırmak,
İçimizdeki beyinsizleri hainleştirmek,
Daha neler, neler..
Bizi bizden etmek için her şey...
Hatta sapık ideolojileri,
İnanç ve imanımızı yozlaştırarak,
Parçalara ayırıp yalnızlaştırarak,
Bölmek ve yutmak üzere,
Envai planlar ve desiseler...
Benim vatanım...
Bütün olanlara rağmen,
Yüz yıllardır, aynı iman, şuur
Aşk ve heyecanla,
At sırtında, cepheden cepheye,
Zamanın icaplarıyla bütün asırlarda,
Orayı vatan edinmek için çırpınan,
Şehadet ruhuyla Allah aşkına
Dimdik ayakta kalan evladı var...
Benim vatanım...
Adı Anadolu,
Kapıları Türk Hakanı Alparslan tarafından,
Sonuna kadar istiklâl ve hürriyete açılan,
Bağrında Alperenlerce,
İslâm inancının engin imanî güzellikleri,
Hayat bahşeden gönül zenginliği ekilen,
Asırlardır vatan edilmesi için ,
Her santimetreye binlerce şehit kanı düşen,
İslam imanı ve şehit kanlarıyla yoğrulmuş,
Fatih Sultan Mehmet Han ile
Üzerinden orta çağ karanlığı silinmiş,
Birinci dünya harbi ile yapılan,
Paylaşma planları,
Mustafa Kemâl Paşa önderliğinde
kurtuluş harbi ile yırtılmış,
Ebedî İslam diyarı olmuş,
Üzerine beka mührü vurulmuş,
Adı Türkiye Cumhuriyeti olan devlet kurulmuş.
Benim vatanım...
Bu gün dahi,
Tapusu bizim olan bu vatanı bize çok görenler,
Başımıza sarıyorlar her türlü gaileyi,
Uğraştırıyorlar devletimizi, milletimizi.
Kendileri, sırça saraylarında,
Bir avuç kandırılmışı, devir devir,
Gurup gurup, dalga dalga,
Salıyorlar üstümüze hayasızca, arsızca.
Geçmişte değişik milletleri,
Bu gün, sınır komşumuz,
Üstelik müslüman ülkelerden değişik unsurları,
Bir bakıyorsunuz içimizden üç beş beyinsizi,
Hainleştirip örgütlendiriyorlar, ifritçe;
Usanmadan, bıkmadan, yüzyıllardır...
Fakat nafile...
Bozulmaz bin yıllık maya...
Zira ruh asil, inanç ve dava hak,
Birleşmiş ulvî yolda,
Tek vücut, tek yürek, tek yumruk,
Yıkılmadı, yıkılmaz, yıkılmayacak.
İster sel olsun kudursun,
İster çığ olsun savrulsun,
İster dağlar gibi yürüsün üstümüze,
Sürü sürü, fevc fevc...
Sarsılmaz bu cephe, sarsılmayacak...
İşte benim vatanım;
Adı Anadolu, kendine gönül verenleriyle,
Varlığına baş koyanlarıyla müsemmâ:
TÜRKİYE...
Vatandaşı olmaktan, gururluyum, mutluyum,
Huzurluyum,
O varsa ben varım, o yoksa varlığım neye yarar.
Bensiz o, başkasına yabancı,
Saramaz beni sardığı gibi,
Ebedî kan birliğimiz var,
Dedemin kanı onda, uyuşuyor kanlarımız,
Mehmetçik bundan dolayı dedesinin yolunda,
Düşer toprağa iman aşkıyla,
Sarılırız birbirimize iman birliği, kan bağıyla,
İyi günde, kötü günde, dar günde,
Sevinçte, kederde, elemde
Kucak kucağa sararız birbirimizi,
Bakmayın bizi vatanımızdan ayırmak isteyenlere,
Bakmayın vatanımıza olan aşkımızdan gafil olanlara,
Bakmayın vatanımızla kan bağımızı kıskananlara,
Bakmayın bizi birbirimize düşürmek isteyenlere,
Bakmayın vatanımıza göz dikenlere,
Onlar kendi salyalarında boğulacaklar.
Sevin birbirinizi, vatanınızı sevmiş olursunuz,