Yargıtay, işe alım sürecinde işverene yalan söyleyen işçinin ahlak ve iyi niyet kurallarına uygun davranmadığına hükmetti. Yüksek Mahkeme, işe başlarken "askerliğimi yaptım" demesine rağmen vatani görevini yerine getirmediği ortaya çıkan işçinin tazminat hak edemeyeceğine karar verdi.
Askerlik belgesinde sahtecilik yaptığı iddiasıyla kovulan işçi, soluğu İş Mahkemesi'nde aldı. Davacı işçi, feshin geçersizliğini, kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etti. Davalı avukatı, kurumun işe alım şartlarından birinin erkek çalışanlar için askerlik görevini ifa edilmiş olması gerektiğini, davacının işe alım sürecinde askerlik görevini ifa ettiğine dair belge istenmesine karşın sunulmadığını ancak beyanına güvenerek işe alındığını hatırlattı. Davacının ek sefer görev emrine çağrıldığını belirterek işten ayrıldığını, akabinde yapılan araştırma sonucunda davacının askerlik görevini ifa etmediğinin ve ek seferberlik emrine ilişkin olarak verdiği belgenin gerçek olmadığının anlaşıldığını, davacının bu şekilde davalı işvereni yanılttığını bu nedenle davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini beyanla davanın reddini talep ettti. Mahkeme, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanarak, davacının askerlik görevi nedeniyle fiilen feshinin daha önce tarihli olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne hükmetti. Karar, davalı vekilince temyiz edilince devreye Yargıtay 9. Hukuk Dairesi girdi.
Doğrulukla bağdaşmayan hareket kabul edilemez
Kararda; işçinin işe girerken jşverene yanıltıcı bilgi vermesinin; doğruluk ve bağlılıkla bağdaşmayan hareket manasına geldiği hatırlatıldı. Yalan söyleyen işçinin tazminatsız kovulması gerektiğinin vurgulandığı kararda şöyle denildi: "Davacı işçinin davalı işyerinde işe başlarken yaptığı iş görüşmesi esnasında askerlik görevini ifa ettiğini, belgesini de daha sonra temin ederek işyerine sunabileceğini beyan ettiği ortadadır. Davalı işverenin de davacının askerlik görevini ifa ettiğini düşündüğü ve davacı işçiyi bu şekilde işe aldığı anlaşılmaktadır. Bir müddet çalışmadan sonra daha fazla erteleme imkanı bulamayan davacı işçinin zorunlu askerlik hizmetini yerine getirmek için işyerinden ayrılmak zorunda kalması üzerine davacı işçinin işe başlama esnasında "askerlik görevimi yaptım" şeklindeki yanıltıcı beyanının ortaya çıkmaması için gerçek olmadığı anlaşılan sefer görev emri ibraz ederek zorunlu askerlik hizmetine gideceği halde sefer görev emri ile gideceği şeklinde yanıltıcı beyanda bulunduğu ortaya çıkmıştır. Böylece gerçeğe aykırı belge verdiği, davacı işçinin iş akdinin bu durumun ortaya çıkması üzerine açıklanan eylemleri nedeniyle feshedildiği dosyadaki bilgi ve belgelerle sabittir. Davacı işçinin yukarıda izah edilen fiilinin doğruluk ve bağlılık kuralının ihlali niteliğinde olduğu ve davalı işverenin fesihte haklı olduğu gözetilerek davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir."