Günlerdir suni gündemlerle oyalanıyoruz. Ülkenin gerçek gündemi ne zaman ele alınacak. Laf üretmekten, icraata ne zaman geçilecek merak ediyoruz.
Filistin davası elbette üç günde çözülecek bir mesele değil. Yahudinin Filistinden toprak isteğine karşı, Ulu Hakan Abdulhamid Han “Siz onun bedelini ödeyemezsiniz, o topraklar kanla alınmıştır, bedeli kandır” diye cevap vermiştir.O gün alamadıkları topraklara, Birleşmiş Milletlerdeki dalaverelerle yerleştirilen İsrail 1948 yılından beri Ortadoğuda çıban başıdır. Arap dünyasının duyarsız, basiretsiz ve korkaklığı, Amerika’daki Yahudi lobisinin etkinliği İsrail’i ukala, kimseyi takmayan bir devlet ( ! ) haline getirmiştir. Türkiye’nin bütün bunlara rağmen İsrail ile işbirliği yapması, Amerika’ya göbek bağı ile bağlı olmasından kaynaklanmaktadır. İsrail’in masum insanlara saldırısına karşı, bırakın Birleşmiş Milletleri, daha dün Ülkemizde yapılan uluslar arası toplantıda bile bir kınama kararı dahi çıkartılamamıştır. Zaman içinde hep birlikte göreceğiz, değişen hiçbir şey olmayacaktır.
Günlerce Anayasa tartışması yaptık. Ortada daha değiştirilmiş bir Anayasa maddesi yok, ilgili Mahkeme itirazı incelemeye alıyor ! Mecliste görüşülen Anayasa değişikliği tasarısı, Cumhurbaşkanı onaylasa dahi, yeterli Meclis çoğunluğu ile karar alınmadığı için referandum yapılmadan kanunlaşamayacağına göre, kesinleşmemiş bir maddenin nesinin iptali isteniyor hâlâ anlayabilmiş değilim. Diğer taraftan, bu değişiklik maddeleri referandumda kabul edilirse, Millet adına karar veren Yüksek Yargının, Millete rağmen değişiklikleri incelemeye alması nasıl olacak ?
Ülkenin asıl gündemi, yoksulluk, işsizlik ve yolsuzluktur. Toplumun içine bir girin bakalım, hangi kesim hayatından memnun ? Esnaf bitmiş, bankalara olan kredi borçlarını ödeyemez hale gelmiş, borçlarını öteletmeye çalışırken yüklenen faizleri dahi ödemesi mümkün değil. Kriz döneminde kârını kat kat arttıran bankalar, milletin kanını emmektedir. Düşük faizle kredi reklamlarının arkasında vatandaştan gizledikleri, yüksek orandaki sigorta ve masraf karşılıklarını kimse görmüyor mu? Çiftçi çok mu iyi? Girdi maliyetleri her yıl artarken, tarlada kalan mahsulünü, haczedilen traktörlerini,yok pahasına elinden alınan mal varlığını kim savunacak? Emeklilerin durumunu anlatmaya zaten hiç gerek yok! Açlık sınırının altında yaşam mücadelesi veren bu insanlar, her dönemde ezilen kesim olmuştur. İşsizler ordusuna her gün katılan yüzlerce insanımız, evine ekmek götüremez, çocuklarının en temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamazken, bunlara çare ve çözüm üretileceği yerde, sun’i gündemlerle halkın oyalanmasından artık vazgeçilmelidir.
Beyler, gerçek gündeme dönme zamanı çoktan geçti. Ülke yangın yerine döndü. Belki yangından kurtarılabilecek birkaç şey kalmıştır !.....
Filistin davası elbette üç günde çözülecek bir mesele değil. Yahudinin Filistinden toprak isteğine karşı, Ulu Hakan Abdulhamid Han “Siz onun bedelini ödeyemezsiniz, o topraklar kanla alınmıştır, bedeli kandır” diye cevap vermiştir.O gün alamadıkları topraklara, Birleşmiş Milletlerdeki dalaverelerle yerleştirilen İsrail 1948 yılından beri Ortadoğuda çıban başıdır. Arap dünyasının duyarsız, basiretsiz ve korkaklığı, Amerika’daki Yahudi lobisinin etkinliği İsrail’i ukala, kimseyi takmayan bir devlet ( ! ) haline getirmiştir. Türkiye’nin bütün bunlara rağmen İsrail ile işbirliği yapması, Amerika’ya göbek bağı ile bağlı olmasından kaynaklanmaktadır. İsrail’in masum insanlara saldırısına karşı, bırakın Birleşmiş Milletleri, daha dün Ülkemizde yapılan uluslar arası toplantıda bile bir kınama kararı dahi çıkartılamamıştır. Zaman içinde hep birlikte göreceğiz, değişen hiçbir şey olmayacaktır.
Günlerce Anayasa tartışması yaptık. Ortada daha değiştirilmiş bir Anayasa maddesi yok, ilgili Mahkeme itirazı incelemeye alıyor ! Mecliste görüşülen Anayasa değişikliği tasarısı, Cumhurbaşkanı onaylasa dahi, yeterli Meclis çoğunluğu ile karar alınmadığı için referandum yapılmadan kanunlaşamayacağına göre, kesinleşmemiş bir maddenin nesinin iptali isteniyor hâlâ anlayabilmiş değilim. Diğer taraftan, bu değişiklik maddeleri referandumda kabul edilirse, Millet adına karar veren Yüksek Yargının, Millete rağmen değişiklikleri incelemeye alması nasıl olacak ?
Ülkenin asıl gündemi, yoksulluk, işsizlik ve yolsuzluktur. Toplumun içine bir girin bakalım, hangi kesim hayatından memnun ? Esnaf bitmiş, bankalara olan kredi borçlarını ödeyemez hale gelmiş, borçlarını öteletmeye çalışırken yüklenen faizleri dahi ödemesi mümkün değil. Kriz döneminde kârını kat kat arttıran bankalar, milletin kanını emmektedir. Düşük faizle kredi reklamlarının arkasında vatandaştan gizledikleri, yüksek orandaki sigorta ve masraf karşılıklarını kimse görmüyor mu? Çiftçi çok mu iyi? Girdi maliyetleri her yıl artarken, tarlada kalan mahsulünü, haczedilen traktörlerini,yok pahasına elinden alınan mal varlığını kim savunacak? Emeklilerin durumunu anlatmaya zaten hiç gerek yok! Açlık sınırının altında yaşam mücadelesi veren bu insanlar, her dönemde ezilen kesim olmuştur. İşsizler ordusuna her gün katılan yüzlerce insanımız, evine ekmek götüremez, çocuklarının en temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamazken, bunlara çare ve çözüm üretileceği yerde, sun’i gündemlerle halkın oyalanmasından artık vazgeçilmelidir.
Beyler, gerçek gündeme dönme zamanı çoktan geçti. Ülke yangın yerine döndü. Belki yangından kurtarılabilecek birkaç şey kalmıştır !.....